Rusya, Türkiye’den indirilen Suriye uçağında silah olmadığını açıklamasını istedi
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Türkiye’nin askeri mühimmat olduğu gerekçesi ile indirdiği Suriye uçağında silah olmadığına dair kamuoyuna açıklamada bulunmasını talep etti.
Rossiskaya Gazeta’ya detaylı açıklamada bulunan Lavrov, “Mürettebat kaptanının kargonun el konulması ile ilgili belgelerin kendisine verilmesi yönündeki taleplerine Türk tarafı olumsuz yanıt verdi. Bu durum bizi endişelendiriyor. Buna paralel Türk üst düzey makamlarından uçakta silah ve mühimmat olduğuna dair itiraz kabul etmeyen açıklamalar yapılıyor.” eleştirisi getirdi.
Türk makamların kargo ile ilgili kendilerine farklı bilgi aktardığını kaydeden Lavrov, “Türk meslektaşlarımızdan konunun bütün detayları ile ilgili bilgi talep ettik. Bize orada elektro teknik malzeme olduğunu söylüyorlar. Biz bu durumda onlardan uçakta silah ve mühimmatın olmadığına dair açıklama yapmalarını bekliyoruz.” ifadelerini kullandı.
Kargonun içeriği ile ilgili bilgilerin aldıktan sonra radar üsleri ile ilgili elektro teknik malzeme olduğuna dair açıklama yaptıklarını ifade eden Lavrov, “Bu malzeme çift amaçlı. Herhangi bir uluslar arası anlaşma ya da Güvenlik Konseyi kararı ile yasaklı değil. Burada konu yedek parçaların rutin sevkiyatı. Rus sevkiyatçı 10 yıllık bir sözleşme yükümlülüğü var. Radarların normal çalışmasına yönelik kontrat yükümlülüğü var. Suriye tarafı ihtiyaçlarını talep etmesi üzerine bunlar hazırlandı, paketlendi ve yasal yollarla gönderildi. Bu yolculara, uçağın genel güvenliğine hiçbir tehdit oluşturmuyor. Patlama ya da ateşleme sistemleri yok. Bu malzeme çift amaçlı kullanılabiliyor. Hem askeri hem de sivil. Radar malzemesi. Bunun rutin bir malzeme olduğunu göz önünde bulundurursak bu hükümete rapor edilmiyor. Sadece sevkiyatçı yedek malzemeleri gönderiyor. Biz de bu bilgileri uçak indirildikten sonra öğrendik.” dedi.
Pilotun inmeyi kabul etmesi kaçak malzeme olmadığının ispatı
Pilotun Türk hava sahasına yaklaştığında Türk hava kontrol görevlisi uçağın kontrol içinde indirilmesi gerektiğini ifade ettiğini, aksi durumda uçağın güzergahını değiştirmesini önerdiğini kaydeden Lavrov, “Pilot inmeye hazır olduğunu ifade etmiş. Çünkü uçakta yasak herhangi bir madde yok. Bu tablo şunu gösteriyor ki, kimsenin kafasında yasa dışı bir sevkiyat planı yoktu. Chicago Sözleşmesi’ne göre her bir ülke bir uçakta askeri kargo olduğunu düşünüyorsa bunu indirmeye hakkı var. Türkiye bunu yaptı. Türkiye kargoyu inceledi. Mürettebat ve yolcu bulunan uçağı bıraktı. Kargonun incelenmesi için el koydu…” ifadelerini kullandı.
Yolculara kötü muamele yapıldı
Rus vatandaşları dahil yolculara yönelik muamelelerin olayın ikinci önemli boyutu olduğuna değinen Rusya Dışişleri Bakanı, “Öncelikle Moskova’dan uçan uçağın zorla indirilmesinin ardından konsolos görevlileri yolcuların listesini aldı. Rus vatandaşların olduğunu öğrenince onlara ulaşmak istedi. Sekiz saatten fazla bir zaman diliminde Ankara’daki uçağa ulaşım sağlanmadı. Türk meslektaşlar uçağın hemen havalanacağını söylediler. Bu da olmadı. Kapalı uçakta 2 saat insanları tuttular. Uçağın motoru kapatılmıştı. Havalandırma çalışmıyordu. Bir Rus bayanın eşi fenalaştı. İnsanlar uçakta ilaç aramak zorunda kaldı. Sonra havalimanına insanları götüreceklerini ifade ettiler. Ancak kimseyi bir yere davet etmediler. Vatandaşlarımız uçağın penceresinden pistte şoförü olmayan bir otobüsün durduğunu gördüler. Uçağa gıda ve yiyecek getirdiler. Ancak bu çocukların karınlarını doyurmak için bile yetmedi. Uçak Şam’a indiği zaman bu bilgilere ulaştık. Sonra uçakta bulunan Rusya vatandaşları ile görüştük. Türk meslektaşların bize aktardığından çok farklı bir durum ortaya çıktı. Dolayısı ile Büyükelçilik çalışanların Rusya vatandaşları ile buluşmasına kim engel olmuş? Kim bu talimatı verdi? Türk makamlarından bu konunun aydınlatılması için çalışıyoruz. Tüm bunlar ikili ilişkilerin karakteri açısından çok önemli. Biz Türkiye ile yakın komşularız. Yakın ve güzel ilişkilerimiz var. Hatta stratejik ortaklığımız var. Üst düzey görüşme mekanizmalarımız var. Çeşitli boyutlarda ilişkilerimiz gelişiyor. Biz bu tür olayların ikili ilişkilere gölge düşürmesini istemiyoruz.” şeklinde konuştu.
Rossiskaya Gazeta’nın sorularını yanıtlayan Lavrov, İran’ın nükleer programı nedeni ile herhangi bir saldırının ihtimal dahilinde olduğunu, ancak Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nden böyle bir kararın alınamayacağını söyledi. Lavrov, “Libya örneğini dikkate alırsak, askeri bir senaryo mümkün” eleştirisi getirdi.