Ünlü Rus akademisyen: Gülen, çatışma dolu dünyamız için barış nesli yetiştiriyor
Rusya Bilimler Akademisi Şarkiyat Enstitüsü Eski Başkanı ünlü Rus profesör Rostislav Ribakov, dünyanın en önemli barış ödülleri arasında gösterilen "Gandi-King-Ikeda Barış Ödülü" nün Fethullah Gülen’e verilmesini çok anlamlı bulduğunu söyledi.
Rusya’da en etkin Ortodoğu çalışmalarının yapıldığı Şarkiyat Enstitüsü’nün 15 yıl boyunca başkanlığını yapan Prof. Ribakov, Gülen'i teröristlikle suçlayanları da sert dille eleştirdi. Prof. Ribakov, tam aksine, Hocaefendi'nin insanlığın barışı için çalışan değerli zincirin halkalarından biri olduğunu söyledi.
Fethullah Gülen'in "CIA ajanlığı" iddiasının safsata olduğunu kaydeden Ribakov, kendisinin "iktidarı ele geçireceği" yönündeki iddiaları da saçma bularak şu tespiti yaptı: "Bu iddialar Gülen’i değil, onun hakkında konuşanları tarif ediyor."
Gülen’in temiz simaları olan etik değerleri ile donatılmış çağdaş dünya neslini yetiştirdiğini ifade eden Ribakov, “Ben Gülen’in Kur’an ve İslamiyet’le olan bağlantısına bakmıyorum. Beni en çok onun arkasından giden insanlar ilgilendiriyor. Barış içinde yaşamak için yeni bir nesil yetiştirmek gerekiyor. İnsanı eğitmek ve ona nasıl öğreneceğini öğretmek. Günümüzde bilgiye bilgisayarda ulaşmak mümkün. Ancak iyilik ve kötülüğü göstermek ve etik değerleri kazanmak kolay değil. Gülen bizim aklımıza gelmeyen bir şeyi uygulamaya koydu. Çağdaş dünya insanı yetiştiriyor. Bu çatışmalarla yorulan dünyada bir ışık.” değerlendirmesinde bulundu.
Gülen de Gandi gibi dünyanın en zor sorularına kansız çözüm üretiyor
Hindistan’a bağımsızlığını kazandıran efsanevi lider Mahatma Gandi ve Gülen arasında dünyanın en zor sorunlarını ölüm, kan ya da nefret olmadan çözme anlamında benzerlik olduğunu belirten Ribakov, “Gandi milyonlardan oluşan ordulara öncülük ediyordu. Bunlar kansız, barış orduları. Gülen ise başka bir alanda duruyor. Bunlar eğitimciler. Yeni bir nesil yetişiyor. Türkiye’de, Kazakistan’da, Kırgızistan’da, Hindistan’da, Bulgaristan’da ya da dünyanın farklı ülkelerinde. Türkiye fanatiği olsun ısrarında değiller. Başka millet ve dinden insanlarla birlikte yaşayabilme kültürü. İyiliği ve kötülüğü ayırt edebiliyor. Çalmıyor, öldürmüyor ve savaşmıyor. 21’inci yüzyılda yeni bir insan modeli ortaya çıkıyor.” şeklinde konuştu.
Gülen 150 yaşına kadar mı yaşayacak?
Tarih boyunca iyilerin her zaman zorluklarla karşılaştığını, karanlıklar içinde yakılan ışıkların her zaman söndürülmek istendiğini belirten Rus akademisyen, Gülen’e karşı yapılan saldırıların da bunların devamı olduğunu söyledi. Gülen’in iktidarı ele geçireceği yönündeki iddiaları saçma bulan Ribakov, “Gülen benden de büyük. 150 yaşına kadar mı yaşayacak? Bence bu iddialar Gülen’i değil, onun hakkında konuşanları tarif ediyor. Dünyada Gandi’nin varisleri var. Öncelikle Martin Luther King zencilere önderlik yaptı. Gana’da Kwame Nkrumah vardı. Güney Afrika’da Nelson Mandela umut oldu. Bence Gülen bu zincirin halkalarından. Belki Gülen, politikacı olmaması nedeniyle ayrılıyor. Gülen’in hayal ettiği dünyada, onun felsefesinde, yetiştirdiği insanlarda savaşa yer yok. Gülen’de ele geçirme değil, iletişim kurma çabası var. Gülen insanlara sınırlar ötesi iletişim kurulduğu bir dünyada yaşamayı öğretiyor.” cevabını verdi.
Gülen teröre karşı barış elçisi
Gülen’in terörle suçlanmasına sert tepki gösteren Ribakov, “Gülen Müslümanlar arasında Beslan terör saldırısına ilk tepki gösterendi. Ben o anda Beslan’daydım. Her zaman teröre karşı duran bir isim. Gülen barış elçisi. ‘Müslüman terörist olamaz, terörist de Müslüman olamaz’ sözü ona ait. Birileri suçlamak istiyor ve suçluyor. Suçlamanın en kötüsü ne olabilir? Terör. Başka ne ile suçlayacaklar? Kumar mı oynuyor diyecekler? Zina mı yapıyor diyecekler? Terör daha ciddi olduğu için onu tercih ediyorlar.” eleştirisi getirdi.
CIA ajanlığı Gülen için çok küçük
Gülen’ın CIA ajanı olarak suçlanmasını da anlamsız bulduğunu ifade eden Ribakov, “Herkes CIA ya da KGB ajanı olabilir. Mossad ajanı da olabilir. Ben CIA olsaydım, Gülen’den farklı şeyler beklerdim. Mesela, Gülen okullarında eğitim alanların barıştan yana olması neden CIA’yi mutlu etsin? Orada politika çatışma üzerine. Eğer halkların ve dinlerin dostluğu olacaksa bu Amerika’nın işine gelmez. SSCB döneminde Tacikistan Komünist Partisi Birinci Sekreteri vardı. Japonya’ya bir ziyaret yapıyor. Kendisine ‘Siz KGB ajanı mısınız?’ diye soruyorlar. O da ben ‘KGB ajanı olmak için fazla büyüğüm’ diyor. Bu seviyedeki insanlar ajan olmazlar. Bunu herkes bilir.” tespitinde bulundu.
Suçlayarak, lekelemek istiyorlar
Hiçbir kanıt sunmadan etkili olan bir kişiyi suçlamalarının tek amacının onu lekelemek olduğunu belirten Ribakov şu tespitlerde bulundu: “Bu tür suçlamaların aksi ispatlanamıyor, nasıl ispatlayacaksınız? Eğer ben birisi için kötü bir şey söylemek istiyorsam ve onun hakkında iktidarsız dersem ki bunun bile kanıtı ortaya konabilir. Ama terörist olduğunu ya da olmadığını ispat edemezsiniz. Ruslarda bir espri vardır, bu insanların birbirine olan davranış psikolojisini çok iyi bir şekilde ortaya koyuyor. Yani bir insan hakkında diyorsunuz ki ‘Onun kürkünü mü çaldılar yoksa o mu birisinin kürkünü çaldı?’. Bu istifhamı oluşturup bırakıyorsunuz. Sonra da hiç kimse onun kürkünün çalındığını, mağdur edildiğini düşünmüyor. Sadece çalma olayı ile bağlantılı olarak görüyor. Artık toplum o bakış açısıyla yaklaşıyor.”
Dünyanın geleceğinden endişeliyim
21’inci yüzyılda barış ve huzur gelecek derken, 11 Eylül terör saldırısı ile yeni yüz yıla girildiğini ve endişeli olduğunu ifade eden Rus Bilim adamı, “Meğer 21’inci yüzyılda her şey mümkünmüş. Artık tarihte kaldı dediğimiz gelişmeler yeniden yaşanıyor. Maalesef dünyada yeni çatışmalar olabilir. Ortadoğu’da yaşanan sorunlar hiç durmayacak gibi… Ukrayna, Avrupa’nın ortasında bir yara oldu. ABD, Avrupa’yı bıktırdı. Türkiye’nin geleceğinden de endişeliyim. Rusya-Türkiye ilişkileri açısından bakıldığında olumlu. Türkiye, Rusya politikalarında çok dikkatli davranıyor. Türkiye’nin güneyi Rusya oldu. 4 milyondan fazla Rus turist gidiyor. Şimdi bir de Türk Akım’ı inşa edilecek. Kimlikle karşılıklı ziyaretleri konuşuyoruz. Bunlar olumlu gelişmeler.” dedi.
Prof. Rostislav Ribakov, Rusya’nın en etkin Ortodoğu çalışmalarının yapıldığı Rusya Bilimler Akademisi Şarkiyat Enstitüsü’nde 1994-2009 yıllarında başkanlık yaptı. Ünlü Rus tarihçi Ribakov, özellikle kültür, kültürlerarası etkileşim ve Hindistan üzerine çalışmaları ile biliniyor. Kültürler arası etkileşim ve etnik topluluklar üzerine yüzlerce makalesi bulunuyor.