Rus uzman Naumkin: Rusya ile Türkiye arasında çatışma çıkmaz
Rusya Bilimler Akademisi’ne bağlı Rusya Şarkiyat Enstitüsü Başkanı Vitaliy Naumkin, Rusya ile Türkiye arasında herhangi bir çatışma ihtimalini görmediğini söyledi. YPG’nin Suriye'deki ateşkes şartları kapsamında daha fazla ilerlemeyeceğini, Suriye Kürtlerinin de Türkiye ile çatışma niyetinin olmadığını belirten Naumkin, Suriye’de tampon bölge oluşturulmasında gereklilik görmediğini ifade etti.
Rusya’nın başkenti Moskova’da Valdai Düşünce Kulübü’nün düzenlediği "Ortadoğu: Şiddetten Güvenliğe" açık oturumuna katılan Vitaliy Naumkin, Cihan Haber Ajansı’na (Cihan) önemli açıklamalarda bulundu:
RUSYA İLE TÜRKİYE ARASINDA ÇATIŞMA MÜMKÜN DEĞİL
Rusya ve Türkiye arasında bir çatışma mümkün değil. İlişkilerimizin zorluklarına rağmen, hem Türkiye hem Rusya çok sorumlu devletler. Her ikisi de her durumda çıkış yolunun anlaşmadan geçtiğini anlıyor. Bugün iki ülke de Uluslararası Suriye Destek Grubu’nun üyesi. Hem Türkiye hem Rusya BM Güvenlik Konseyi’nde tezkerenin kabulü onaylamalı. Umarım ABD ve Rusya’nın birlikte BM’ye sundukları tezkere tüm ülkeler tarafından dikkate alınır ve bölgede istikrarın sağlanması planın hayata geçirilmesi için uygulanır.
YPG ATEŞKES KAPSAMINDA İLERLEMEME TAAHHÜDÜNÜ VERDİ
YPG ateşkes şartlarını kabul ettiğini açıkladı. Bu yüzden YPG’nın sınırı geçip Diyarbakır’a gitmesini düşünmek mümkün değil. Ayrıca biz Kürtleri çok sorumlu bir güç olarak görüyoruz. PYD’nin ellerinde bulundurdukları Suriye’nin kuzey ve kuzey-doğu topraklarda sahip oldukları öz yönetimlerini koruma gibi gündemleri var. Kendilerine karşı herhangi askeri girişimleri provoke etme niyetleri yok.
PKK İLE PYD AYNI DEĞİL
Ayrıca ABD’nin ve Rusya’nın bölgede gözlemleri devam ediyor. PYD’nin ateşkes taahhütleri yerine getirmesi ciddi şekilde takip ediliyor. Taahhütler içerisinde PYD’nin yeni topraklara yönelmemesi, doğudaki Cezire ile batıdaki Afrin kantonunu birleştirmeye çalışmaması yer alıyor.
Türkiye bunlardan haberdar. Fakat tabii ki yarın birileri Suriye Kürtlerinin provoke edebilir. Mesela Türkiye bir gerekçe göstererek PYD’nin konumlarına topçu ateşi gerçekleştirirse, bu durum özellikle BM Güvenlik Konseyi’nin tezkereyi kabul etmesinin ardından oluşursa, tezkerenin ihlali anlamına gelir. Bu çok tehlikeli ve sorumluluk getirecek bir davranış olur. Türkiye’de PKK ile yaşanan çatışmaları Suriye Kürtlerine mal etmemek lazım. Gerçekten Suriye Kürtleri ülkenin kuzeyinde doğudan batıya hareket ederek topraklarını biri birine bağlamak istemişlerdi. Fakat Türkiye’nin sınırını ihlal etmek gibi ve Türkiye ile çatışmak gibi niyetleri yok, ki böyle bir davranış intiharları olurdu. Çok mantıksız olurdu.
Türkiye’de haklarını savunduklarını iddia ederek devlete karşı silahla mücadele eden unsuları biliyoruz, PKK’nın bu yaptıklarını tasvip etmiyoruz. Ancak Suriye Kürtleri’nin yaptıkları ile PKK’nın yaptıklarını aynı görmüyoruz.
TAMPON BÖLGE ANCAK TERÖRİSTLERİN İŞİNE YARAR
Suriye’de tampon bölgenin oluşturması için bir gerekçe görmüyorum. Bir tek gerekçe olabilir o da Halep’te bulunan IŞİD gibi terörist gruplara silah ve mühimmat teminini sağlamak ve sivil savaşın devamını körüklemek. Gereksiz görüyoruz. Mültecilerin korunması sadece bir araç, asıl amaç farklı. Bugün sadece Rusya değil Avrupa ve ABD uzmanları da aynı görüşü savunuyor. Çoğunluk güvenlik bölgesini sivil savaşın ateşlenmesine neden olarak görüyor.