Kommersant, AB’nin sert raporunu yorumladı

HABERRUS - Avrupa Parlamentosu’nun Çarşamba günü kabul ettiği Rusya ile ilişkiler konusunda hazırlanan tavsiye niteliğindeki çok sert ifadelerin yer aldığı rapor, Rus basınında geniş yankı buldu.

Rus gazetesi Kommersant, Avrupa Parlamentosu’nun Çarşamba günü kabul ettiği Rusya ile ilişkiler konusunda hazırlanan tavsiye niteliğindeki raporunu yorumladı.

Yakın zamanda Rusya- AB ilişkilerinin düzelmesin beklenmemesi gerektiğini ancak daha da kötüleşmesinin de ihtimali olmadığını yazdı.

Raporda Avrupa Birliği, Rusya’nın dış politikasını "saldırgan ve revizyonist" olarak nitelendiren yeni bir raporu oyladı. Kremlin'i "Avrupa'nın güvenliğine yönelik ana tehdit" olarak gören Strasbourg, Rusya'nın silahlı kuvvetlerine, özel servislerine ve petrol ve gaz sektörüne yaptırımlar getirmeyi ve onu SWIFT sisteminden çıkarmayı önerdi.

Bu arada Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, AB ülkelerinin Moskova ile ikili ilişkiler geliştirmesini fiilen yasaklama çağrısına özellikle öfkelendi. Federasyon Konseyi, Avrupa Parlamentosu'nu Rusya Federasyonu'nun "tamamen içişlerine doğrudan ve küstahça müdahale etmekle" suçlayarak, konuyu Perşembe günü devlet egemenliği komisyonunun toplantısında tartışma sözü verdi.

Rapor adeta, en azından son on yılda Rus dış ve iç politikasının geniş ölçekli bir özeti gibi. İlk sayfalar, "özgürlük ve demokrasinin evrensel değerleri için çabalayan" Rus halkı ile "oligarklarla çevrili ömür boyu bir cumhurbaşkanı tarafından yönetilen durgun bir otoriter kleptokrasi" olan güç arasında net bir ayrım yapılması çağrısında bulunuyor.

Raporda Rus yetkililerin dış politikası, "saldırgan ve revizyonist" olarak adlandırılarak, Sovyet sonrası alanda Ukrayna, Moldova ve Gürcistan'ın toprak bütünlüğünün ihlal edildiğine ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Belarus makamlarının "acımasız baskısını" "açıkça desteklediğine" dikkat çekiliyor. Orta Doğu ve Afrika da dahil olmak üzere diğer bölgelerde, Rusya Federasyonu'nun diktatör rejimleri desteklemek için "paramiliterleri ("Wagner Grubu") kullandığı belirtiliyor. Russia Today ve Sputnik gibi medyanın yardımıyla Moskova'nın "düşmanca" Rus Dünyası kavramını" yaydığına ve COVID-19 salgınını AB üyeleri arasındaki bölünmeleri yoğunlaştırmak için kullandığına dikkat çekti.

Başkan Putin'in Rusya'sı, Avrupa güvenliği için en büyük zorluk olmaya devam ediyor diyen Andrius Kubilius, AB'yi Rusya hakkında yeni bir strateji geliştirmeye çağırdı.

Önerilen yaklaşım beş ilkeye dayanmakta: Rus tehdidini kontrol altına almak, Rusya'nın AB ve Doğu Ortaklığı ülkelerinin işlerine müdahalesiyle mücadele etmek, Kremlin ile seçici işbirliği ve diyalog, yasadışı Rus mali faaliyetlerine karşı koymak ve uluslararası soruşturmalar yürütmek, ve Rusya Federasyonu'nda demokrasiyi desteklemek.

Raporun uygulamaya yönelik yaptırımlar geleneksel bir araç olmaya devam ediyor, ancak “ciddi insan hakları ihlalleri” durumunda, yaptırım prosedürünün basitleştirilmesi önerilmiş.

Ayrıca Donbass'ta Rus özel servisleri, silahlı kuvvetler, petrol ve gaz sektörü üzerindeki kısıtlamaların genişletilmesi ve "Rusya tarafından Minsk anlaşmalarının uygulanmasının engellenmesi için" getirilmesi öneriliyor. Diğer girişimler arasında, Rusya Federasyonu'nun kara para aklama riski yüksek ülkeler listesine dahil edilmesi ve SWIFT ödeme sisteminden bağlantısının kesilmesi yer alıyor. Ayrıca AB ülkelerine "altın pasaportlar" (ekonomiye yatırım karşılığında vatandaşlık verilmesi) programlarından vazgeçmeleri ve AB üye ülkeleri düzeyinde değil, Brüksel'de Rusya Federasyonu hakkında önemli kararlar almaları çağrısında bulundu.

Rusya’dan rapora ilk tepki Lavrov’dan geldi

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, AB ülkelerinin Moskova ile bağımsız ilişkiler geliştirmesini yasaklamanın önerilmesine şaşırdı. Rusya ile AB arasındaki ilişkileri zaten Brüksel’in yıktığını, AB’nin herseye mahvettiğini bu durumda Rusya’nın doğal olarak diyaloğa açık AB ülkeleri ile görüştüğünü söyledi. “Tabiki oturup birinin fikirlerini değiştirmesini beklemeyeceğiz. Buna hazır olanlarla iletişime geçeceğiz” ifadelerini kullandı.

Buna karşılık, Rusya Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Maria Zaharova, AB'nin ikircikli politikalarına dikkat çekti. Bir yandan Duma seçimlerini tanımamaktan bahsedilirken diğer yandan Afganistan’daki durum için Rusya’dan yardım talebinde bulunmalarını hatırlattı.

Yüksek Ekonomi Okulu Kapsamlı Avrupa ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi Başkan Yardımcısı Valdai Kulübü'nden uzman Dmitry Suslov, Kommersant'a Avrupa Birliği'nin mevcut stratejisini değerlendirdi. Rusya ile AB arasındaki ilişkiler öngörülebilir gelecekte iyileşmeyeceğini vurguladı. En azından mevcut seviye korunacak ifadelerini kullandı.

Avrupa Konseyi ve AB Konseyi'nin tavsiyelerin uygulanması konusunda anlaşmaya varmaları pek olası olmadığı yorumunda bulunan uzman, Raporu Litvanya’nın döneminde hazırlandığını, Avrupa Birliği içerisinde Rusya’ya karşı en sert politikaları bu ülkenin yürüttüğü bilgisini paylaştı.