Putin ve Erdoğan neden birbirlerine ihtiyaç duyuyor?

HABERRUS - Soçi’de gerçekleşen Putin-Erdoğan arasındaki 3 saatlik zirvesinin yansımaları, başbaşa zirvde ele alınan konular, ve zirve sonrası yapılmayan basın toplantısı Rus basınında enine boyuna masaya yatırılıyor.

Ria Novosti’de Peter Akopov imzalı haberde Putin ve Erdoğan’ın neden birbirlerine ihtiyaç duyduğu sorusuna cevap aranmış.

Erdoğan'ın on sekiz yıllık iktidarı boyunca Türkiye, pan-Türkizm, neo-Osmanlıcılık ve pan-İslamizm'i farklı oranlarda karıştırarak (şartlara ve zamana bağlı olarak), yani ulusal, emperyal ve dini faktörleri bir güç olarak kullanarak tüm dünyada çıkarlarını aktif olarak savunduğunu, özellikle Azerbaycan ve Ermenistan arasında Karabağ savaşında Türkiye’nin aktif rol oynamasının Türkiye'nin yayılmacı politikalarının Rusya'da bazıları için paniğe neden olduğunu vurguluyor.

‘Türkler, ulusal çıkarlarımız da dahil olmak üzere ilerliyor ve hiçbir şeye karşı çıkamıyoruz, teslim oluyoruz ve geri çekiliyoruz! Kazanan Türkler, kaybeden biziz!’ söylemlerinin çoğu Rus vatandaşının bu tür duygularla Rusya için neredeyse bir yenilgi ve Türkiye'nin Transkafkasya'yı ele geçirmesinin başlangıcı olarak yorumladığını hatırlatıyor.

Aynı zamanda, Suriye, Rusya ilişkilerinde de ana sorun olarak Türkiye ortada duruyor. Sonuçta, İdlib ve Kürt bölgesi doğrudan Türkiye sınırlarında bulunuyor. Rusya, Türkiye’nin o bölgedeki çıkarlarını hesaba katmasına rağme, tam teşekküllü Suriye devletini yeniden kurmaya, yani Suriye topraklarının tamamının Beşar Esad'ın kontrolü altında geri verilmesine kararlı. Şu ana kadar soruna, başta İdlib meselesi olmak üzere, basit hatta karmaşık çözümler bulunamadı. Ve "Kürt meselesi"ndeki kaymalar, Amerikalıların Suriye'de varlığını sürdürmesi gerçeğiyle karmaşıklaşıyor. Ama er ya da geç ABD’liler gidecekler (bununla hem Moskova hem de Ankara ilgileniyor) ama Rusya ve Türkiye nasılsa Suriye'de kalacak ve beraber çalışacaklar.

Erdoğan, Suriye'de barışın Türk-Rus ilişkilerine bağlı olduğunu doğru bir şekilde kaydetti ve şunu da eklemek gerekir ki, sadece barış değil, aynı zamanda savaş sonrası yeniden yapılanma da buna bağlı. İki ülkenin beraber hareket etmesi herkes için daha iyi olacak, birlikte olmasalar da, o zaman kesinlikle birbirlerine karşı olmayacaklar.

Üstelik Rus-Türk dış politikası konuları Suriye ve Karabağ ile sınırlı değil: Afganistan da eklendi, yakında Libya'da seçimler yapılacak. Libya devletinin bölünmesi ve yeniden kurulması. Çünkü Libya'yı restore etmek için hem Rusya'nın hem de Türkiye'nin yardıma ihtiyacı olacak. Aksine, yeniden birleşmiş bir Libya'nın, kendi hatasıyla yıkılanların yeniden inşasından nakde çevirmek isteyen Batı'nın etkisi altına girmemesini sağlamak Rusya ve Türkiye’nin ortak çıkarı.

İngiltere Türkiye ve Rusya’yı karşı karşıya getirmek istiyor

Evet, Türkiye bir NATO üyesi olmaya devam ediyor, ancak ABD ve Avrupa ile çelişkileri giderek artıyor ve pratikte artması da kaçınılmaz.

Tabii ki Anglo-Saksonlar (İngiltere) alışkanlıkla Türk-Rus çelişkileri kartını oynamaya çalışıyor.

İngilizler, Türkiye'yi Rusya'ya yöneltmek, Putin ve Erdoğan'ın kafalarını birbirine düşürmek, iki ülkeyi, karşı karşıya getirmek istiyor ancak iki cumhurbaşkanı arasındaki 18 yıllık ilişkiler, ulusal çıkarları arasındaki çelişkileri diğer insanların manipülasyonlarından nasıl ayıracaklarını bildiklerini gösterdi.

Çünkü her ikisi de uzun zamandır Batı'yı kendi jeopolitik düşüncelerinden ve politikalarından -bunda yalnızca halklarının ulusal çıkarlarına ilişkin kendi anlayışları tarafından yönlendirilen- uzak tutmayı başrdılar. Evet, Türkiye'nin dış politika davranışı Rusya'nınkinden farklı. Erdoğan'ın Kırım hakkındaki tüm açıklamaları hiçbir şekilde iki ülke arasında stratejik ilişkilerin kurulmasını engellemez.

İki ülke Batı'ya olan nefretle yada Batı’nın zayıflamasından yararlanma arzusuyla değil, kendi iç sorunları dahil tüm sorunlarla kendi başına birilerinin yardımı olmadan başa çıkabilecek inancıyla bir araya geliyor.

Ve aynı şekilde, biz kendimiz birlikte hareket ederek, karşılıklı yarar sağlayan işbirliği ile güçlenebilir ve aramızda ortaya çıkan sorunları çözebiliriz.