Erdoğan'ın ‘vazgeçmemiz mümkün değil’ açıklaması Rusya’da gündem oldu

HABERRUS - Ukrayna’nın doğusunda 2014 yılında tek taraflı bağımsızlık ilan eden Donetsk ve Lugansk’ı tanıyarak Batılı devletlerin ağır yaptırımlarına maruz kalan Rusya’da, Erdoğan’ın biz ‘Rusya’dan vaz geçemeyiz’ açıklamaları gündem oldu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Rusya-Ukrayna gerilimi ile ilgili, "İkisinden de vazgeçmemiz mümkün değil. Bizim derdimiz, öyle bir adım atalım ki hiçbirinden vazgeçmeden bu işi çözelim." Açıklamaları Rusya’da memnuniyetle karşılandı.

RİA Novosti haberind Ukrayna çevresindeki durumun kötüleşmesine rağmen Ankara'nın Rusya'dan vazgeçmeyeceğini söylediğine vurgu yaptı.

Erdoğan ile Putin’in telefonda görüşeceği belirtildi. Kremlin Sözcüsü Dimitri Peskov, Rusya Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bugün telefon görüşmesi gerçekleştireceğini duyurdu.

Rusya’nın önde gelen tüm gazete ve televizyonlarında gündem olan Erdoğan’ın bu açıklamaları, Batılı devletlerin ve NATO üyesi ülkelerin Rusya’ya yaptırımlar konusunda fikir ayrılıkları yaşadığı yorumlarını beraberinde getirdi.

Bazı uzmanlar, ABD, AB ve İngiltere’nin başını çektiği yaptırımlar konusunda Rusya ile ticari ilişkiler içerisinde olan Türkiye gibi çok sayıda Avrupa ülkesini rahatız ettiğini belirtiyor.

Bu durumun Rusya üzerinde daha ağır yaptırımlar uygulanmasını güçleştirdiği vurgulanıyor.

Erdoğan, Afrika ziyareti dönüşü uçakta gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunmuş ve Ukrayna'nın toprak bütünlüğüne verdiği önemi, telefonla görüştüğü Zelenski'ye ilettiğini söylemişti.

Karadeniz'in güvenlik ve istikrarını tehdit eden mevcut durumu önümüzdeki günlerde NATO müttefiklerimizle de istişare edeceklerini, Rusya ve Ukrayna'nın bir an önce müzakere masasına dönmelerini temenni ettiklerini vurguladı.

"Kırım'daki tavrımız ne olduysa buralarda da tavrımız aynı oldu"

Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in, "Ülkelere Sovyetlerden ayrılma hakkını vermek, temeline döşenen bir mayındı." ifadesinin anımsatılarak "Türk Devletleri Teşkilatının kurulduğu bir dönemde Sayın Putin'in bu açıklamaları Türk devletlerini hedef gösteriyor diyebilir miyiz?" sorusu üzerine, şu ifadeleri kullandı:

"Ben burada Türk devletlerinin kastedildiğine dair bir ifade görmüyorum. Tabii, Türk Cumhuriyetleri de SSCB'yi oluşturan Cumhuriyetler arasındaydı. Bu tarihi bir gerçek. SSCB dağıldığında, diğer Cumhuriyetler gibi onlar da bağımsızlıklarını ilan ettiler. Buradan 15 bağımsız devlet doğdu. Bu da tarihi bir gerçek ve hukuken de teyit edilmiş bir durum. Rusya keza bir Sovyet Cumhuriyeti olarak değil, Rusya Federasyonu olarak yoluna devam etti. Dolayısıyla, burada Türk Cumhuriyetlerinin veya diğer ülkelerin kastedildiğini düşünmek istemiyoruz. Teşkilatımız, Türk Devletleri arasında başta ekonomik, ticari, kültürel ve beşeri konularda iş birliğini ve dayanışmayı artırmayı hedefliyor. Bu hiçbir ülkeye veya teşkilata karşı bir çaba değil. Bunu Sayın Putin de biliyor. Sayın Putin bu ifadeleri Ukrayna'nın doğusunda ayrılıkçıların sözde yönetimlerini tanıyan kararını açıkladığı konuşmasında söylemişti. Tabii bizim Türkiye olarak Kırım'daki tavrımız ne olduysa buralarda da tavrımız aynı oldu. Nitekim yaptığımız açıklamayla da Ukrayna'nın toprak bütünlüğü noktasında tavrımızı ortaya koyduk ve Rusya'nın bu takındığı tavrı reddettiğimizi bildirdik."

Kırım'ın Rusya'ya katılımı sonrası Türkiye, Batılı ülkelerin yaptırım kararına uymamış ve Rusya'ya yaptırımlara katılmamıştı.

"Zamanlamaya dikkat ederek adımlarımızı atacağız"

Erdoğan, Zelenski'nin "Türkiye'yi arabulucu olarak istiyoruz." ifadesinin anımsatılarak "Putin ile de güçlü temasınız var. Bu süreçte Putin ile ilişkilerde bir aksama olur mu? Rusya ve Ukrayna arasındaki olayda kısa ve orta vadede Türkiye herhangi bir zarara uğrar mı?" sorusunu yanıtlarken şunları kaydetti:

"Bu söylediğiniz kesinlikle hesap işi. Elbette bu görüşmeler yapılmalı. Bunların getirisi götürüsü nedir, ne değildir bakılmalı. Bunların kararını böyle heyecanla vermek yanlış olur. Biz burada çok hassas davranmalıyız, çok dikkatli adım atmalıyız. Çünkü önüne gelen garip garip şeyler söylüyor. Bakıyorsun, kimisi doğal gazın bedelini çok ciddi rakamlara çıkarıyor, kimisi doğal gaz vanalarını kapamaktan bahsediyor. Biz burada devlet yönetiyoruz, hassasiyetimizi korumamız gerekiyor. Bu hassasiyet içerisinde de adımlarımızı atmamız gerekiyor. Tabii bütün ilgili arkadaşlarımızla istişarelerimizi en geniş anlamda yapacağız ve bu istişarelerden sonra da neler yapmamız gerekir, ne gibi adımları atmamız gerekirse onu yaparız. Hepsinden öte de bu işin zamanlaması çok önemli. Biz de bu zamanlamaya dikkat ederek adımlarımızı atacağız. Sayın Putin ile görüşme için arkadaşlar şu anda irtibatları kuruyorlar. Kendisiyle de telefon diplomasisini bu arada sürdüreceğiz. Temenni ederim ki inşallah hayırlı neticeler alırız."

Türkiye'nin bu iki ülke arasındaki net tavrının kimden yana olacağının sorulması üzerine Erdoğan, "İkisinden de vazgeçmemiz mümkün değil." ifadesini kullandı.

Türkiye'nin, Rusya ile siyasi, askeri ve ekonomik ilişkileri bulunduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:

"Ukrayna ile de aynı şekilde siyasi, askeri, ekonomik ilişkilerimiz var. 'Ukrayna'dan vazgeç' deseniz vazgeçemeyiz, çünkü ülkemizin buradaki çıkarları çok ileri derecede. 'Rusya'dan vazgeç' deseniz ondan da vazgeçemeyiz, çünkü onunla da şu anda gerçekten ileri derecede birlikteliklerimiz var. Bizim derdimiz öyle bir adım atalım ki hiçbirinden vazgeçmeden bu işi inşallah çözelim. Bunun için de ekibimizle, heyetimizle görüşmelerimizi yapacağız. Onun için NATO Liderler Zirvesi'ni çok önemsiyorum. Burada bütün liderlerin ne düşündüklerini göreceğiz. Ondan sonra da biz kendi içimizde arkadaşlarımızla çalışmamızı yapacağız." Rusya Devlet Başkanı Putin ile görüşmesini, NATO Zirvesi'nin öncesinde mi sonrasında mı yapacağına yönelik soru üzerine Erdoğan, "NATO Liderler Zirvesi, bizim için bu noktada isabetli olur. O görüşmeyi de ondan sonra yapmak çok daha hayırlı olur." yanıtını verdi.

S-400'ler

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, "S-400'lerin niye alındığını bilmiyorum, kime karşı kullanacağımız da açıklanmadı." İfadelerini değerlendiren Erdoğan sözlerine şöyle devam etti:

"Öncelikle akıldan çıkarılmaması, iyi idrak edilmesi gereken en önemli husus şu; savunma ve güvenlik konusu günlük siyasetin dışında tutulması gereken, 84 milyonun tamamını, yani ülkemizin bekasını ilgilendiren bir konudur. Özellikle bugün yaşadığımız Rusya-Ukrayna krizi bu silahların gerekliliğini yeniden ortaya koyuyor. S-400 neden alınmış'. O kadar açıklandı, sebepleriyle, sonuçlarıyla, süreciyle kamuoyu bilgilendirildi. Buna rağmen, böyle ifadeler kullanmak, bölgemizde olup bitenlerden, dünyadan bihaber olmanın bir sonucu. Yaşadığımız coğrafya itibarıyla taktik balistik füzeler, seyir füzeleri, uçak, helikopter, İHA'ları önleyebilecek kabiliyette sistem ihtiyaçları bir zorunluluk. S-400'ün bir savunma silah sistemi olduğu ve bu silah sisteminin tedarikinin bir tercih değil, zorunluluk olarak ortaya çıktığı devamlı olarak her seviyede vurgulandı. Milli Savunma Bakanımız da açık ve şeffaf bir şekilde herkese söyledi, 'Herhangi bir saldırı, tehdit olmazsa kimseye zararı olmayan bir sistem bu. Önceliğimiz ülkemizin, 84 milyonun güvenliği. Müttefiklerimizin vermediğini Rusya'dan temin ettiğimiz bir sistem.’’

Erdoğan’ın bu sözleri sonrası Rus yapımı Rusya’dan alınan S-400 hava savunma sistemlerinin olası Rus tehdidinde Rusya’ya karşı nasıl kullanılacağı merak konusu oldu. Ayrıca S-400’lerin ne zaman kutularından çıkartılıp aktive edileceği ise belirsizliğini koruyor.