İnguşetya Cumhurbaşkanı Evkurov’dan ilginç benzetme: “Türkler’in Kürtlere yaptığını, İnguşlara da yapmayacağını kimse garanti edemez”
Rusya’ya bağlı İnguşetya Cumhurbaşkanı Yunus-Bek Evkurov, İnguş halkının Rusya Federasyonu dışında gideceği hiçbir ülkenin olmadığını, Türkiye’de huzur ortamı açısından İnguşlar için de hiç bir garantinin olmadığını iddia etti ve Güneydoğu sorununu buna örnek de gösterdi.
Resmi Rossiyskaya Gazeta gazetesine özel konuşan Evkurov Rusya’da diğer etnik azınlıklara baskı yapılmadığını anlattı. İnguş lider başka ülkeleri de örnek vererek, “İnsanlara etnik azınlıkların, örneğin kızılderilerin, zencilerin ve Meksikalıların nasıl yaşadığını göstermemiz lazım. Washington’ın bu halklara davranışı çok daha kötü. Amerika’da bu konuda işler berbat. Bizde ise tam tersi. Eski Sovyetler Birliği döneminde Orta Asya hakları Rusça ve Rus kültürünü benimseyerek ortaçağ zamanlarından kalma durumlarından kurtuldu. Orta Asya cumhuriytelerini Afgansitan’la kıyaslayabiliriz, çünkü ikisi de aynı koşullarda idi bir zamanlar. 1920’lı yıllarda ikisi de aynı başlangıç koşullarını taşıyordu.”dedi.
Estonya Cumhuriyeti’nde etnik azınlıkların durumuna değinerek, bölgede İvanovo kentinde hergün 3-4 kez su ve elektriğin kesildiğini, doğalgazın olmadığın söyleyen Evkurov, “Bizim Kafkasya cumhuriyetlerinde ise her yere doğalgaz hattı çekilmiş, elektriğin kesilmesi ise söz konusu olamaz.” diye konuştu.
Türkiye’de de İnguşlara garanti yok
Yevkurov, Türkiye’de yaşayan İnguş kökenli vatandaşların durumuna da değindi. İnguş lider, “Şimdi Türkiye’den bahsedelim. Bir dönem İnguşlar Çarlık Rusyası’ndan kitlesel olarak Türkiye’ye göç etti. Bu bir macera idi. İnguşlar yaşlıların anlattığı olaylara dayalı olarak bu tarihi hatırlıyor. Türkiye’de bizimkilerin yarısını öldürdüler, yarısı da geri döndü. Türklerin nasıl yaşadığını ve Türklerle Kürtler arasında ne tür sorunlar olduğunu göstermek lazım. Yarın Türklerin İnguşlara da aynı davranışlarda bulunmayacağını kimse garanti edebilir mi. Böyle bir garanti yok. Türkiye de olmaz. Şimdi ise Irak’a bakalım. Saddam da Kürtleri ve diğer halkları zehirledi. Daha sonra ise İran ve Çin’in de etnik azınlıklara nasıl davrandığına bakalım. Farzedelim ki kimse Rusya ile birlikte olmak istemiyor. Peki nereye gidilebilir? Hiçbir yere.” dedi.
Çeçen mültecileri kabul etmemiz büyük hata idi
Evkurov, 1994-96 yıllarındaki ilk Çeçenistan savaşı sırasında 400 bin Çeçen mülteciyi İnguşetya’ya kabul etmekle hata yapıldığını da anlattı. Evkurov, “1991 yılında Oset-İnguş ihtilafı çıktığı sırada İnguşetya’ya Prigorodniy bölgesinden (Kuzey Osetya’da İnguşların oturduğu bölge) 70 bin mülteci geldi. Mülteciler bu bir yaradır, sürekli ceset getiriyor, bunlar miting ve gürültü sayılıyor. İlk Çeçen savaşında ise bize 400 binden fazla mülteci geldi. Biz 17 yıldır bu sorunlarla uğraşıyoruz: Ben sürekli bu sorunlarla kovalamaca yaşayan insanların arasındayım. Soruyorum: Sizin ev hangısi, kaç kişi sizde kalıyor, belki yine birisini alabilir misiniz? Bu koşullarda İnguşetya yönetimi kendi halkını bırakarak mültecilerle uğrağıyor: çadır, doğalgaz ve boru hatları gibi sorunlarıyla.” diye konuştu.
Evkurov, kendisi o dönem görevde olsaydı Çeçen mültecilerini İnguşetya Cumhuriyeti’ne sokmayacağını da belirtti. Evkurov, “Dürüstçe söylüyorum: Ben o dönem yönetimde olsaydım buna müsade etmezdim. O dönem de söyledim ve şimdi de söylüyorum. Bence bu stratejik hata idi. Ben Çeçen kardeşlerime gıda ve diğer ihtiyaçlarını göndererek yardım etmek isterdim. Mültecilerle ilgili olarak bölgemizde suç oranı da arttı. İnguşetya’da genellikle olmayan çete faaliyetleri ortaya çıktı.” dedi.