Almanya Troya altınlarını verdi, sıra Rusya'da
Alman arkeolog Schliemann’ın Truva kazılarında yağmaladığı 24 parça altın takı, tam 140 yıl sonra yurda döndü. 24 parça ABD Penn Müzesi ile işbirliği ile ülkeye dönerken Rusya'daki parçalar içinse bakanlık devrede. Troya’da kazılarda çıkan eserler dünyanın 40 farklı müzesinde yer alıyor. Hazinenin çoğunun Moskova’daki Puşkin Müzesi’nde sergilendiğini açıklayan bakanlık, Moskova’daki eserlerin iadesi için çalışmaların başlatıldığını ifade etti.
Homeros’un Truva Savaşı’nı anlattığı İlyada Destanı’na konu olan, Truvalı Helen’in Hazineleri diye bilinen ve Alman arkeolog Heinrich Schliemann’ın bir kısmını kaçırdığı Kral Priamos Hazineleri’ndan 24 altın parça 140 yıl sonra çıktığı topraklara döndü. Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Truva Antik Kenti’nden kaçırılan 24 parça altın takının, ABD’deki Penn Müzesi ile işbirliği kapsamında Türkiye’ye iade edildiğini açıkladı.
Günay şöyle konuştu: “Bunlar, Troya’nın 2. dönemine ait olduğu söylenen eserler. Eserler, Alman arkeolog Schliemann tarafından yapılan kazılarda ortaya çıkarılmış. O sırada hafirler (ilk kazıcılar) tarafından birçok eser yağmalanmış ve dünyaya çıkarılmış. Bunların bir kısmı Almanya’daydı, savaş sırasında da Rusya’ya gitmiş. Troya kazılarından çıkanların bazıları şu anda Puşkin Müzesi’nde sergileniyor. Biz onları da almak için yoğun çaba gösteriyoruz.’’
4 BİN 500 YILLIK
Schliemann 1873’te Çanakkale bölgesinde yaptığı kazılarda hazinelere ulaşmış ve bunun bir kısmını yurtdışına kaçırmıştı. Önce Almanya, Rusya, Yunanistan’a kaçırılan ve son olarak ABD’deki Penn Müzesi’nde bulunan takılar, Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi’ne dönüş yaptı. Eserler bundan böyle vatanında sergilenecek. Eserler arasında altın, elektrom kolyeler, küpeler ve broşlar bulunuyor. raklı küpenin ayrı bir yeri var.
Bakan Günay, 24 parçanın 1 Eylül’de Türkiye’ye geldiğini belirterek, eserlerin 4 bin 500 yıl öncesine ait olduğunu vurguladı. Günay, eserlerin izinin 2009 yılından bu yana sürüldüğünü ve gelişinde hiçbir bedel ödenmediğini bildirdi. Türkiye’ye gelen 24 takının 10’unu küpe ile broş, 1’ini de diadem (taç) oluşturuyor. Takılar arasında 2 bilezik, 10 pendant (asılı duran nesne; kolye ve zincir ucu) ve yüzük ile 1 adet de kolye bulunurken, takılarda genelde fantastik stilinin egemen olduğu görülüyor.
‘ÖZEL ANLAMI YOK’
Anadolu Medeniyetleri Müzesi yetkilileri, takılardaki işlemelerin yapan kişinin zevkine göre belirlendiğini, özel bir anlam ifade etmediğini kaydederken, takılardaki biçimlerin doğallığı ve işçilik kalitesi de dikkat çekti. Altın taçlar o dönemde genelde erkeklere ödül olarak veriliyor ve öldükten sonra mezarına bırakılıyor. Kraliçelerin güzellik yarışmasının ilk kez Troya’da yapıldığını da belirten yetkililer, eserlere işlenmiş unsurların o dönemde verimlilik, güç, güzellik, iyilik ve korunma amaçlı yapılmış olabileceğini, ancak bu unsurların hepsinde farklı bir şekilde resmedildiğini, ortak bir nokta bulunmadığını da vurguladı. Altın saç bandı ise çoğunlukla üst sınıf kadınlar tarafından kullanılıyor. Troya’dan çıkan eserler uzun yıllar boyunca yeni çağın moda akımına da önderlik etti. Birçok kuyumcu firması yarattığı altın takılarda Troya’dan çıkan eserleri örnek aldı, hatta bazıları da bire bir aynısını yaptı.
ÇOĞU MOSKOVA’DA
Bakanlık, Troya’da kazılarda çıkan eserlerin dünyada 40 farklı müzede bulunduğunu belirtti. Hazinenin çoğunun Moskova’daki Puşkin Müzesi’nde sergilendiğini açıklayan bakanlık, Moskova’daki eserlerin iadesi için çalışmaların başlatıldığını ifade etti.
Takılar Troya’ya gidecek
Troya Müzesi’nin projelerinin tamamlandığını, uygulama ihalesini de bu yıl dolmadan yapacaklarını dile getiren Günay, Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde sergilenecek takıların, tamamlandıktan sonra Troya Müzesi’nde teşhir edileceğini bildirdi.
Kocası çalmış o takmıştı
Alman arkeolog Schliemann’ın Yunanistan’ın başkenti Atina’ya kaçırdığı Truva hazinelerinden bazı parçaları, arkeoloğun eşi Sofia Schliemann boynuna takarak fotoğraf çektirmişti. Schliemann’ın hazineleri 1873 yılında 3 parti halinde kaçırdığı sırada eşi Sofia’nın yanında bulunmadığı biliniyor.