Ruslar kamerayla sıcak denizlere indi
Bütün öğretim hayatımız boyu ezberlediğimiz bir kalıp, Rusya ’nın sıcak denizlere inme isteği, nihayet gerçekleşti! Ama tankla tüfekle değil kamerayla. Geçen sene Antalya ’da çekilen ve Rusya ile bölge ülkelerde gişe rekoru kıran ‘Her Şey Dahil’ filminin ikincisi için 60 kişilik bir Rus ekip, İstanbul’daydı.
Baştan sona Antalya manzaralarıyla dolu ilk filmde bir Rus işadamının, tatil için geldiği Antalya’da, kaldığı otelin animatörüne âşık olması konu ediliyordu. Bu kez işler karışıyor; düğün öncesi müstakbel eşine hediye olarak nadide bir yüzük almaya İstanbul’a gelen işadamı, “İstanbul not Constantinopol” şarkısının yeni düzenlemesiyle meşhur olan bir Rus şarkıcıya benzerliği nedeniyle kendini keşmekeşin ortasında buluyor.
Bir ay boyunca Şile, Kuruçeşme, Bebek, Beyoğlu , Samatya ve Galata gibi şehrin dört bir yanında süren çekimlerde son durak, son zamanların gözdesi Balat’tı. Malum; dizilerin mesken tuttuğu mahallede son olarak ‘Taken 2’nin seti kurulmuştu. Yani mahalleli alışkın hatta çekimlerin yapıldığı sokakta bir ‘Filmciler ve Mahalleli Dayanışma Derneği’ bile mevcut. Yine de kadın kılığına girip düğünden kaçan işadamı rolündeki Mikhail Bespalov’u takside gören bir mahalleli, şaşırıyor, “Ya adamı dansöz etmişler, ayıptır, yazıktır!” deyince de sette bir kahkaha tufanı kopuyor! Bespalov’sa Türkçe öğrendiği üç kelimeyi cömertçe sarf ediyor: Merhaba, nasılsınız, evet!
Eduard Radzyukevich’in yazıp yönettiği filmde Rusya’nın en tanınmış komedi oyuncuları rol alıyor: Fedor Dobronravov, Mikhail Bespalov, Eduard Radzyukevich, Marina Aleksandrova. Biz elbette isimleri bilmiyoruz ama Eskişehir’de okuduğu için gayet iyi Türkçe konuşan yapımcı Zelimhan Zarmaev, “Yani Türkiye’nin Cem Yılmaz’ı, Gülse Birsel’i gibi düşünün” diyerek anlamamıza yardımcı oluyor.
Aslında Zarmaev’den öğreneceğimiz daha çok şey var; mesela gül gibi turizm işine devam ederken sadece Türkiye’ye olan sevgisinden böyle bir işin altına girmesi, üstelik Türkiye’de çekim yapmanın onca bürokratik zorluğundan yılmayıp ikinci filmi de burada, İstanbul’da çekmek istemesi... Aslında devam filmi için Çin ve Dubai’de de mekân bakılmış ancak her şeye rağmen Zarmaev’in içine sinen yine İstanbul olmuş.
“Ruslar, İstanbul’u Aksaray ve Laleli’den ibaret biliyor. Bir de Ayasofya’yla Sultanahmet’i duymuşlardır. Ama İstanbul bu kadar değil ve Türk insanı sadece bavul ticaretiyle uğraşanlarla muhatap olanlar değil, sadece kötü insanlar, dolandırıcılar yok. Ben Türkiye’nin, İstanbul’un gerçeğini göstermek istiyorum. Burası ne Midnight Express ne de Taken’da gösterildiği gibi” diye konuşuyor.
Filmin, Rusya ve BDT ülkeleriyle birlikte Türkiye’de gösterime girmesi planlanıyor.