Rusya fırsatı yumurtayı yüzde 20 zamanlandırdı
Rusya’nın Avrupa Birliği’ne ambargo uygulamasıyla en yakınındaki Türkiye için önemli bir ihracat fırsatı ortaya çıktı.
Ancak ihracatçılar için fırsat olarak gösterilen bu gelişme, vatandaşa pek de olumlu yansımadı. Yumurta Üreticileri Merkez Birliği (Yum-Bir), eylülün ilk günü itibarıyla ortaya çıkan yumurta fiyatlarını geçtiğimiz gün açıkladı. Buna göre peşin fiyatlarla gerçekleşen yumurta fiyatları bir aylık sürede yüzde 20’lik artış gösterdi.
Okulların açılma döneminde meydana gelen bu artışın geçen yılın aynı döneminde yüzde 5’ler seviyesinde kalması ise Rusya etkisini ortaya çıkardı. Tüketici Birliği Federasyonu Genel Başkanı Avukat Bülent Deniz, “İhracat yapacağız diye, iç pazardaki fiyatları, arz eksikliği nedeniyle yükseltmek kabul edilebilir değil.” yorumunda bulunurken, Yum-Bir Başkanı Hasan Konya, fiyat artışında Rusya’ya ihracat fırsatının ortaya çıkmasından ziyade okul dönemiyle yumurtaya artan talebin etkili olduğunu savundu.
Rusya, Avrupa Birliği ve Amerika’nın ekonomik yaptırımlarına karşı tarım ürünü ve ham madde alımını bir yıllığına yasakladı. Yaklaşık 43 milyar dolarlık gıda ithalatı yapan Rusya’nın ihtiyacını karşılayacağı ülkelerin başında Türkiye’nin yer alması ise fiyatların yukarı yönlü tırmanışa geçmesine neden oldu. Halihazırda kuraklık ve don nedeniyle gıdada yüzde 30’lara varan enflasyonla mücadele eden Türkiye’deki yumurta fiyatları bir ayda yüzde 20 arttı.
Yum-Bir verilerine göre geçtiğimiz ağustos ayında 17 kuruş olan beyaz piliç yumurtasının fiyatı bir eylül itibarıyla yüzde 17’lik artışla 20 kuruşa yükseldi. En düşük artışın gözlendiği bu yumurta tipinde gözlenirken artış miktarı en yüksek olan yumurta tipi ise yüzde 22 ile beyaz yarka tipi yumurta oldu.
Kahverengi ve beyaz yumurtaların fiyatlarında yaşanan fiyat değişimlerinin ortalaması ise yüzde 20’nin üzerinde gerçekleşti. Ülkenin ihracat yapmasının, cari açığın kapatılması için gerekli olduğunun altını çizen Tüketici Birliği Federasyonu Genel Başkanı Avukat Bülent Deniz, “Ancak gıda, enerji ve benzeri stratejik kalemlerde, öncelikle iç pazardaki ihtiyacın karşılanması ve bu sağlanırken de, fiyatların toplumun alım gücüne paralel şekilde olması beklenir.” dedi.