Rusya’daki Türk iş dünyası karantina koşullarında nasıl yaşıyor?
HABERRUS - Koronavirüs salgınıyla mücadele kapsamında alınan tedbirler ekonomik olarak tüm sektörleri etkiliyor. Rusya’da salgının yayılmasını önleme tedbirleri kapsamında bir çok işletme, mağaza ve alışveriş merkezinin faaliyetlerine kısıtlamalar getirildi.
Başkent ve Moskova bölgesinde toplu taşıma ve özel araçlarla ulaşımı için özel kartlı izin sistemine geçildi.
Sputnik, Rusya’da faaliyet gösteren Türk iş dünyasının karantina koşullarında nasıl yaşadığıyla ilgili bir haber yayınladı.
Türk iş adamları ve yanlarında çalışanlar nasıl yaşıyor, işlerini etkileyen ve daha da etkileyebilecek koronavirüs salgını konusunda neler düşünüyor?
Dünya Türk İş Konseyi’nin Avrasya Komitesi Başkanı Ali Galip Savaşır:
''Tabii tek amacımız bu pandemiden kurtulmak, ve bütün doktorları teşekkür ediyoruz. Bütün işadamları bir araya toplamak mümkün değil. Bu da Türk işadamları olarak çok etkilenen şey turizm sektörü. İnşaatta da sıkıntılar var, oradaki işçiler karantinada, birkaç kişi hasta ama 3 bin kişi karantinada. Bazı işadamlarımız ofislerini kapattı, evden çalışıyor. Herkes evde, kurallara uyuyoruz. Bu durumun bir an önce geçsin istiyoruz. Bunun dışında herhangi bir sıkıntımız yok''.
Rus-Türk İşadamları Birliği Başkanı Naki Karaaslan:
''Her şeyin başı sağlık. Öyle bir dönemden geçmekteyiz ki her güne başlarken bu klasik deyimin anlamını çok daha derinlemesine idrak etmekteyiz. Tüm dünyada yaşayan insanlar arasında ayırım yapmadan yayılan salgının etkilemediği bir insan dahi kalmadı''.
''Biz işletme sahipleri ve işverenler olarak sıradan bir insanın katlanmak zorunda olduğu sıkıntıların yanı sıra sahip olduğumuz sosyal sorumluluğun da gereklerini yerine getirmek durumundayız. İçinde bulunduğumuz, akıl ve mantıkla anlamakta zorluk çektiğimiz, nasıl bir perspektifin bizleri beklediğini dahi tahmin edemediğimiz bu olağanüstü durumda çözüm çareleri aramaktayız. Ancak tüm dünyayı sarsan bu salgının daha da yayılmasına engel olmak üzere devlet kurumları tarafından alınan kısıtlayıcı tedbirlere de uymak durumundayız. Çünkü salgının yayılmasına engel olmanın şimdi en önemli olduğunun bilincindeyiz''.
''İnsanların bu şartlarda hayatlarını sürdürebilmesi için çalışmaya devam etmesi gerekli olan bazı kurum ve sektörler dışında birçok işletme faaliyetini durdurmak zorunda kaldı. Birincil öncelikteki tüketim mallarını üretenler dışındaki üreticiler, hizmet sektörü, turizm, inşaat sektörü işte bu mecburi duraklamanın sıkıntılarını göğüslemeye çalışıyor. İşletme bazında çözüm üretmek de yeterli olmuyor çünkü salgının yayılmasını engellemek üzere alınan tedbirler bunların hayata geçirilmesine engel oluyor''.
''Bu ortamda devletin yaşanan krizden en çok etkilenen sektörleri zaman geçirmeden tespit etmesi, bürokrasi ve vergi yükünü azaltıcı, işletme çalışanlarının işlerini kaybetmesine engel olacak seviyede temel ihtiyaçların karşılanmasına yönelik, nakit para yardımı da dahil ekonomik tedbirlerin alınması hayati önem arz etmektedir. Bu önlemlerden bir diğeri yaşanan krizin kaçınılmaz olarak yol açacağı iflaslara da engel olunmasıdır. İflas müessesesi biz işletmeler ve işverenler için tercih edilir değildir. Çünkü iflas neticesinde kapatılacak işletmelerin yeniden kurulması hayal dahi edilemeyecek derecede zor olacaktır, çok az kişinin kaldırabileceği mali yükler getirecektir. Giderek ağırlaşan kriz ortamında ve insanların gelecek ile ilgili planları konusundaki belirsizliğin derinleştiği bu günlerde iş dünyasının böyle bir desteğe ihtiyacı bulunmaktadır''.
''Yaşadığımız sıkıntılı dönemde en çok ihtiyacımız olan sağlık kurumları çalışanlarına teşekkürü bir borç biliyoruz. Şu anda özveri ile, en ön sırada bizlerin hayatını korumak için mücadele veren bu insanların emeğine derin saygı duyuyoruz. İş dünyası olarak geleceğe ümitle bakmamıza imkan verecek tedbirler gibi sağlık kurumları çalışanlarının da en fazla destek alması gereken insanlar olduğuna inanıyoruz. Hayata geçirilecek devlet programları çerçevesinde sağlık çalışanlarının hem manevi hem de maddi açıdan desteklenmesi hayati önem taşımaktadır. Sağlık çalışanlarının emekleri ile üstesinden gelineceğine inandığımız salgın felaketi sonrasında hayatın eski hale dönmesi için çaba sarfedecek, sağlıklı insanlar onların eseri olacak''.
''Yaşanan salgın felaketinin milliyet, din, cinsiyet ayırt etmeden zarar verdiğini görüyoruz. Bu bağlamda hem Rus hem de Türk iş dünyasının yaşadığı sıkıntılar birbirinin hemen hemen aynısıdır. İşletme sahipleri ve işverenler olarak her iki ülke tarafından alınan tedbirleri yakından takip ediyoruz. Bu tedbirlerin, özellikle de ekonomik alanda alınan ve alınacak tedbirlerin işletmelerin hayatlarına devam etmesinde belirleyici rol oynadığını bir kere daha ifade etmek istiyoruz''.
Sağlıklı ve huzurlu günlerde buluşmak en büyük isteğimiz. Çünkü sağlıklı ve huzurlu bir ortamda yapacağımız çok iş, saracağımız çok yara var.
Rus-Türk İşadamları Birliği Eş Başkanı Sabahattin Yavuz:
''Beklenmedik bir şekilde ortaya çıkan ve maalesef tüm dünyayı etkileyen bu pandemi sonucunda Tabiki tüm dünyada olduğu gibi Rusya'da da iş dünyasının durumu doğal olarak normal değil. Aslında durumu şöylede ifade etmek daha yerinde olur sanırım "dünya belirsiz bir süreliğine eve kapandı ve her şey askıya alınmış durumda". Tabi bu durum Rusya'da biraz daha geç başlamış olmasına rağmen yine de vaka sayısı tedirgin edeci rakamlarla sürekli yükseliyor, ve önümüzdeki 10 gün içerisinde durumun daha da ciddi bir hal alacağı gözüküyor. Rusya'da iş dünyasındaki duruma baktığımızda her şeyin durdurulma noktasına gelmiş olduğunu söylemek için henüz erken. Hükümetin almış olduğu tedbirler çerçevesinde iş Dünyasının bu durumdan en az şekilde etkilenmesi öngörülüyor ve bu yönde uygulamalar devam ediyor''.
''Türkiye-Rusya arasındaki ticaret kan kaybetmiş olsada yinede devam ediyor. Bu yıl ticaret hacmindeki beklentimizde bir önceki yıla göre mutlaka bir düşüş yaşayacağımız aşikardır. Bu süre içerisinde ticareti sürdürebilmek beraberinde çok ciddi zorluklarlada uğraşmayı ve söz konusu durumu kontrollü yönetmeyi gerektiriyor''.
''Örneğin TIR ve kamyon şoförlerinin seferleri ve nakliyat düşüş yaşıyor olsada ticaretimiz devam ediyor. Bunun dışında iki ülke arasındaki uçuşlar durduruldu, buda bir manada iş dünyasının hareketlerinin de durmuş olduğu anlamına geliyor. Bunun dışında özellikle Rusya'da lokomotif sektörümüz olan inşaat sektörü belli bir dönem kontrollü olarak sürdürüldü ancak daha sonra Moskova Belediye Başkanı Sn. Sobyanin'in son tedbir paketi açıklaması ile birlikte maalesef durma noktasına geldi. Sanayi ve üretim - imalat sektörü kontrollü bir şekilde devam ediyor ama yine bu süreç içerisinde üretim rakamları aşağıya düşmüş durumda. Yine Rusya'daki Perakende ve Ticaret piyasasında yer alan iş Dünyamıza bakacak olursak ; bu sektörümüz bu durumdan en çok etkilenen ve zarar gören sektörlerimizin başında yer almaktadır. Özellikle hazır giyim, tekstil, ayakkabı, aksesuar, gıda konularındaki işletmelerin ( restoran v.s ) kapatılma kararı ile birlikte (süpermarketler, eczaneler dışında) bütün perakende ticareti durmuş oldu''.
''Bundan sonra ne olacak, hangi durumda olacağız, bu durum ne zaman bitecek, bununla ilgili bütün verileri toplamaya çalışıyor ve iş dünyasının bu süreç içerisinde negatif olarak etkilendiği durumları, Rusya hükümetinin açıkladığı iyileştirme ve desteklerle bu sureci en az zararla yaşamaya ve atlatmaya çalışıyoruz. Mesela çalışanların bu doneme denk gelen ve ödenecek olan sosyal sigorta primlerinin ertelenmesi veya taksitlendirilmesi gibi hususlarda kanunlar ve tedbirler öngörüldü, bütün bunları analiz ediyoruz ve üyelerimize iletmeye çalışıyoruz''.
''Ekonomik olarak 1-2 ay içinde yaşanan bu durum genel ticarette 2 aylık rakamlar olarak ölçülmeyecek ve salt 2 aylık rakamlar şeklinde yansımayacaktır . Mutlaka bunun daha sonraki döneme etkileri ve ciddi yansımaları söz konusu olacaktır.Benim kaygım şudur ki: bu süreç geçtikten sonra hem bu sürecin ekonomik yansımaları hemde Dünya'da ki genel ekonomik ve global resesyon beklentisi biz iş Dünyasını uzunca bir süre meşgul edecektir. Bundan sonra ticaret nasıl değişecek, nasıl gelişecek, nasıl şekillenecek, ne gibi kısıtlamalar, ne gibi önlemler veya ne gibi yeni ticari fırsatlar oluşacak, tüm bunlar üzerinde düşünmek ve yeni dijital dünya kurallarına hazırlıklı olmamız gerekiyor. Çünkü hiç birşey eskisi gibi olmayacak. Şu an sizinle ekonomi ve ticaret konuşuyoruz ama, bence İnsanoğlu bu süreç ile birlikte yaşamsal olarak, temel davranış, felsefe, psikoloji, eğitim, disiplin, sağlık, beslenme, iletişim ve daha sayabileceğimiz pek çok alanda yeni bir sürece start verecektir''.