Rus Devlet Ajansı: ‘Erdoğan Türk dünyasının lideri olmak istiyor’
HABERRUS - Rusya Devlet Ajansı RiaFan tarafından yeni bir ‘Erdoğan’ analizi yayınlandı. Yazıda, Türk ve İslam dünyasının lideri olmak isteyen Erdoğan’ın neden bu emelleri taşıdığının analiz edildiği haberin başlığında ‘Türkiye bir süper güç olmak istiyor: Erdoğan’ın ‘Dünya düzeninin merkezi’ ile ilgili sözleri ne anlama geliyor?’ deniliyor.
RiaFan’ın haber-analizinde Erdoğan’ın ‘Ankara yeni bir dünya düzeninin merkezi haline geldi’ sözleri irdelenerek, Türkçe Konuşan Devletleri koronavirüs salgını sonrası dünyayı şekillendiren rolüne hazırlanmaya çağırdığı anlatılıyor. Bütün bunlar ne anlama geliyor ve Türkiye Başkanı için bu tür hırsların ne kadar süreceği analiz ediliyor.
Yazıda, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, siyasi hareketinin önde gelen kadroları olan Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) grup toplantısında Salı günü yaptığı açıklamada, Türkiye'nin koronavirüs pandemisinin sonuçlarından sonra yeni dünya düzeninin merkezlerinden biri olacağını söyledi. Ayrıca, dünyada II. Dünya Savaşı'ndan bu yana eşit olmayan bir kriz olduğunu da sözlerine ekleyerek Türkiye bu fırsatı nasıl kullanacağını düşünmeye başlamalıdır şeklinde konuştu.
Erdoğan, “II. Dünya Savaşı'ndan bu yana ilk kez Türkiye, dünya düzeninin yeniden kurulma sürecinin merkezinde olma fırsatını yakaladı. Bunu değerlendirmeli ve uygulanması için entelektüel ve fiziksel olarak hazırlanmalıyız. Siyasi gündemimize ve milletimizin beklentilerine uygun olarak titiz bir eğitim ve çalışmaya da ihtiyacımız var ” sözlerinin Erdoğan Rejimi yanlısı gazeteciler tarafından ele alınmasını ve yorumlanmasına vurgu yapılarak Türkiye Cumhurbaşkanlığı sözcüsü İbrahim Kalın’ın sözlerini alıntılıyor. Kalın’ın mevcut dünya düzeninin uzun zamandır eşitsizlik adaletsizlik yarattığı ve bu nedenle Erdoğan’ın “dünya beşten büyüktür” tezinin haklılığını teyit ettiği sözlerini vurgu yaparak ‘yalnızca BM Güvenlik Konseyi sistemini değil tüm dünya düzenini değiştirmek gerekiyor.’ Sözlerine dikkat çekiyor.
Haberde, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin sadece beş daimi üyesi (Rusya, ABD, Çin, Büyük Britanya, Fransa) olması ve Türkiye'nin istediği gibi BM Güvenlik Konseyi daimi üyesi olmamasının da Erdoğan’ın hoşuna gitmiyor. Ve şimdi bu sistemi değiştirmek istediğini ve böyle bir fırsatın ortaya çıktığından bahsediyor.
Yazıda Türk liderin ilk kez bunu Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı iken Eylül 2013'te ilan ettiği, ancak o zamandan beri, özellikle 2016'dan sonra ülkede çok şeyin değiştiği, bir darbe girişiminin olduğu, tüm devlet kurumlarında çok ciddi tasfiyelerin yapıldığı, parlamenter sistemden Erdoğan’a daha fazla otoriter güç devşirdiği başkanlık sistemine geçtiği ve 2016 sonrası elde ettiği bu güç ve etki ile Suriye'nin kuzeyindeki ve Doğu Akdeniz'de örtülü olmayan hırslarıyla 2018 yılında bu retoriki yeniden dolaşıma soktuğu vurgulanıyor .
Bu arada, geçtiğimiz Mart ayında Türkiye Cumhurbaşkanı'nın “Dünya beşten büyüktür” ifadesi bir girişimci tarafından marka olarak patentlendiği de yazıda belirtiliyor.
Öte yandan BM Genel Kurulunun 74. oturumunda konuşan Erdoğan, saplantısını şu sözlerle açıkladı:
“Bu Kürsüden yıllarından beri, insanlığın kaderinin sınırlı sayıda ülkenin iradesine bağlı olamayacağını söylüyorum. Bugün burada tekrar söyleyeceğim: Dünya beşten büyüktür. Düşüncemizi, kurumlarımızı ve normlarımızı değiştirmenin zamanı geldi. Nükleer silah devletleri ile nükleer silahsız devletler arasındaki eşitsizlik bile küresel dengeyi zayıflatmak için yeterlidir. Herkes gibi, nükleer silaha sahip ülkelerin özellikle bu silahları olmayanları tehdit etmesinden endişe duyuyoruz. Ve nükleer potansiyele dayalı kitle imha silahları, tamamen ortadan kaldırılmak yerine her krizde bir koz olarak kullanılır. Bu potansiyel ya herkes için yasak olmalı ya da herkese açık olmalıdır. ”
Türkiye için Nükleer Savaş Başlıkları
İlginç bir şekilde, Genel Kurul'dan kısa bir süre önce, Türk Cumhurbaşkanı nükleer silahlar hakkında konuşmaya başladı ve bazı devletlerin savaş başlıkları olduğu gerçeğinden memnun olmadığını, ancak Türkiye'nin de sahip olmamasından da memnun olmadığını söyledi.
Erdoğan’ın “Bize nükleer silahlar üretmeye çalışmayın diye söyleniyor fakat ben onlara komşumuz olan ve bu silahlarla herkesi tehdit eden bir İsrail örneği veriyorum. Bunu kabul etmiyorum ”sözlerine vurgu yapılıyor.
Erdoğan’dan Türk devletlerine: Hükmetmeye hazır olun!
Son birkaç hafta içinde Türk liderin bu bağlamda bir kaç kez konuşmasının önemine vurgu yapılan yazıda bu yeni dünya düzeninin Türkçe konuşan devletlerle kurulacağının söylenmesinin altı çiziliyor.
Erdoğan’ın ‘Allah'ın izniyle, elbette, koronavirüse karşı savaşı kazanacağız. Ve sonra yeni bir dünyanın gerçeğiyle yüzleşeceğiz. Bu nedenle bir yandan enfeksiyonla mücadelemizi sürdürürken, diğer yandan salgını takip eden döneme hazırlık yapmalıyız’ sözleri değerlendirilerek Türk lider ne yapıyor? Sorusunu soruyor ve cevap olarak da Erdoğan’ın konuşmalarına dayanarak; ‘Erdoğan nükleer silahlar BM Güvenlik Konseyi üyesi ve yeni dünya düzeninin süper gücü ile Türk dünyasının lideri olmak istiyor’ yorumunda bulunuluyor.