Rus Dış Ticaretinde Çarpıcı Dönüşüm: Avrupa'dan Çin'e Geçişin Bedeli
HABERRUS — Rusya'nın son beş yılda yaşadığı dış ticaret devrimi, Batı yaptırımları ve küresel ekonomik dalgalanmaların yarattığı baskıyla şekillendi.
Merkezi Makroekonomik Analiz ve Kısa Vadeli Tahmin Merkezi'nin (CMAKP) yeni raporu, ülkenin geleneksel Avrupa odaklı ticaret modelinden Çin ağırlıklı yeni bir sisteme geçiş sürecini gözler önüne seriyor.
Pandemi ve Yaptırımların İkili Etkisi
2019'da başlayan süreçte Rus ekonomisi, Kırım yaptırımlarının gölgesinde olsa da Avrupa Birliği ile ticari ilişkilerini sürdürüyordu. Ancak COVID-19 pandemisiyle gelen ilk şok, enerji ihracatında %35'e varan düşüşlere yol açtı. 2022'de uygulanan ağır Batı yaptırımları ise durumu kökten değiştirdi: AB'den ithalatta %64'lük çöküş yaşanırken, Rus şirketleri hızla alternatif kanallar geliştirmek zorunda kaldı.
Çin: Yeni Ticaret Mimarisinin Merkez Üssü
Veriler, Rusya'nın ticaret haritasının tamamen yeniden çizildiğini ortaya koyuyor. Asya ülkelerinin toplam ithalattaki payı 2019'da %44 iken, 2024'te %68'e fırladı. Çin tek başına bu pastanın %35'ini elinde tutarken, ABD ve AB'nin toplam payı %10'un altına düştü. Özellikle otomotiv ve elektronik sektörlerinde Çin menşeili ürünler Rus pazarını adeta ele geçirdi.
Paralel İthalatın Kritik Rolü
Yaptırımları aşmak için geliştirilen paralel ithalat mekanizması, 2024'te 36 milyar dolarlık hacme ulaştı. Türkiye, BDT ülkeleri ve Çin üzerinden yürütülen bu sistem sayesinde Batılı ürünler Rus tüketiciye ulaşmayı sürdürdü. Otomotiv sektöründe bireysel girişimciler tarafından 2022-2024 arasında 815 bin araç ithal edilirken, 2024'te satılan her 10 yeni araçtan 7'si ithal ürünlerden oluştu.
Kırılgan Kazanımlar ve Gelecek Riskleri
CMAKP analistleri, acil çözümlerle aşılan krizin kalıcı sorunlar doğurduğuna dikkat çekiyor. Çin'e artan bağımlılık, tedarik zincirlerindeki kontrol kaybı ve teknoloji transferindeki engeller, Rus sanayisinin uzun vadeli rekabet gücünü tehdit ediyor. Ruble'nin aşırı değerlenmesi ithalatı cazip hale getirirken, yerli üreticileri zor durumda bırakıyor.
Uzmanların Uyarısı
Ekonomistler, mevcut modelin sürdürülebilir olmadığı konusunda uyarıyor:
Çin ile ilişkilerde yaşanacak gerilimlerin doğuracağı riskler,
Paralel ithalat kanallarının siyasi maliyeti,
Yüksek teknoloji ürünlerine erişimde yaşanan zorluklar,
Enerji dışı ihracatta çeşitlendirme ihtiyacı.
2025 ve sonrası için Çin ile ticaret hacminin 200 milyar doları aşması, Hindistan, Türkiye ve İran'ın alternatif kanallar olarak güçlenmesi, otomotiv ve makine sektörlerinde yerli üretim hamleleri, Ruble kurundaki dalgalanmaların ithalat-ihracat dengesini bozma riski bekleniyor.
Rusya, Batı yaptırımlarına karşı etkileyici bir direnç göstererek ticaret ağlarını yeniden yapılandırdı.
Ancak Çin merkezli bu yeni model, beraberinde stratejik bağımlılık risklerini de getiriyor.
Uzmanlar, Rus yönetiminin tek kutuplu bağımlılıktan kaçınmak için acilen çok yönlü ticaret stratejileri geliştirmesi gerektiği konusunda uyarıda bulunuyor.
Önümüzdeki dönem, Rus ekonomisinin bu yeni dengeyi ne ölçüde sürdürebileceğini gösterecek.