Şoygu: "Rusya-Avrupa Diyaloğunun Yeniden Başlaması Mümkün"

HABERRUS - Rusya Federasyonu Güvenlik Konseyi Sekreteri Sergey Şoygu, Kommersant gazetesine verdiği röportajda Avrupa Birliği'nin Rusya'yla çatışma politikasının doğruluğundan şüphe duyanların sayısının arttığını belirtti.

Moskova'nın Avrupa tarafıyla diyaloga hazır olduğunu vurgulayan Şoygu, bu diyaloğun yeniden başlaması için önemli fırsatlar bulunduğunu ifade etti.

"AB, Kendi Vatandaşlarının Çıkarlarını Görmezden Geliyor"

Şoygu, Avrupa ülkelerindeki bazı kesimlerin Rusya'yla işbirliği arzusunun bastırıldığını öne sürdü. "Ancak AB, 'Rus tehdidi' bahanesiyle kendi vatandaşlarının çıkarlarını ne kadar uzun süre görmezden gelirse ve refah seviyelerini düşürürse, Rusya'yla karşılıklı faydaya dayalı işbirliği ve barış içinde bir arada yaşama çağrısı yapanların sesini o kadar zor bastıracak" dedi.

Putin'in Avrasya Güvenlik Mimarisine Atıf

Rusya Güvenlik Konseyi Sekreteri, Vladimir Putin'in geçen yıl ortaya attığı "Avrasya Güvenlik Mimarisi" konseptinin bu diyaloğun temelini oluşturabileceğini kaydetti. Bu konsept, Avrasya bölgesindeki yabancı askeri varlıkların azaltılmasını, güvenlik, ekonomi ve sosyal refah alanlarında işbirliğini öngörüyor.

Şoygu'nun açıklamaları, Rusya'nın Batı'yla ilişkilerde yumuşama sinyali olarak yorumlanırken, Ukrayna savaşı nedeniyle kopma noktasına gelen Moskova-Brüssel hattında olası bir değişimin ipuçlarını veriyor.

Avrupa'da Rusya'ya Bakış Değişiyor mu?

Son dönemde bazı Avrupa ülkelerinde enerji krizi ve ekonomik sıkıntılar nedeniyle Rusya'ya yönelik politikaların gözden geçirilmesi gerektiğini savunan sesler yükseliyor. Şoygu'nun "Avrupalıların artan şüpheleri" vurgusu, bu eğilimi doğrular nitelikte.

Ancak AB yetkilileri, Rusya'ya yönelik yaptırımların ve askeri desteğin Ukrayna savaşı sona erene kadar devam edeceğini ısrarla vurguluyor.

Uzmanlara göre, Şoygu'nun bu açıklamaları hem Rusya içinde "Batı'yla uzlaşma arayışı" olarak hem de Avrupa'da savaş yorgunu kamuoyuna yönelik bir mesaj olarak okunabilir.

Önümüzdeki dönemde diplomatik kanalların yeniden hareketlenip hareketlenmeyeceği ise iki tarafın somut adımlarına bağlı olacak.