Snowden, Rusya’dan siyasi sığınma süresinin uzatılmasını istedi
ABD Ulusal Güvenlik Ajanı (NSA) eski çalışanı Edward Snowden, Rusya’da 1 yıllık geçici siyasi sığınma süresinin tamamlanmasına günler kala ek süre talebinde bulundu. Snowden’in Rusya’dan aldığı bir yıllık siyasi sığınma hakkı 31 Temmuz’da sona eriyor.
Rus basınına konuşan Snowden’in avukatı Anatoli Kuçerena, “Burada ek süre için prosüdür kolay. Biz Snowden’le görüşerek sürenin uzatılmasını kararlaştırdık. Gerekli belgeleri de Rusya Federal Göçmen Servisi’ne verdik.” dedi.
NSA çalışanı Snowden, Moskova’nın Şeremetyova Havaalanı’nda transit bölgede 23 Haziran -31 Temmuz arasında sıkışıp kalmıştı. Rusya’nın geçici siyasi sığınma vermesinin ardından ülkeye giriş yapabilmişti.
Amerikan istihbaratının dünya genelinde hiçbir yasal zemin ve kontrol olmaksızın birey ve grupları takibe aldığını söyleyen Snowden, dinleme ve izleme faaliyetlerinin tamamen NSA teknisyenlerinin inisiyatifiyle ve keyfi biçimde yapıldığını ifade etmişti. Snowden, değişik algoritmalar oluşturularak gerçekleştirilen elektronik taramaların sadece siyasi değil, aynı zamanda ekonomik ve ticari alanları da kapsadığı bilgisini paylaşmıştı.
Kuçerana daha önce yaptığı değerlendirmede, “İnsanlar onunla ilgili herşeyi söylüyor. Ancak o bunu para için yapmadı. Bunu kendi inancı gereği olarak yaptı. Kendisi ile görüştüğünde karar vermek için uzun süre düşündüğünü söyledi. Bir tarafta servis. Bir tarafta da toplu insan hakları ihlali…” değerlendirmesinde bulunmuştu.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Mayıs ayında yaptığı değerlendirmede Snowden’i teslim etmeyi düşünmediklerini, Rusya’nın insan hakları için savaşanları teslim eden bir ülke olmadığını ifade etmişti. Putin, Snowden probleminin ABD’li özel kuvvetlerin acemice hatalarından dolayı ortaya çıktığını savunmuştu.
Rus lider, “Bütün ülkeleri korkuttular ve Snowden bizim transit bölgemize geldi. Ardından onu hiçbir ülkenin kabul etmediği ortaya çıktı. Rusya insan hakları için mücadele edenleri teslim eden bir ülke değil. Snowden de kendini insan hakları savaşçısı olarak görüyor. O hayatını buna adadı.” ifadelerini kullanmıştı.