Rusya'yı ATACMS Füzeleri ile Vurma İzin: ABD ve NATO İçin Yeni Bir Eşik mi?

HABERRUS - ABD’nin Ukrayna’ya Amerikan yapımı ATACMS uzun menzilli balistik füzelerini Rusya’nın derinliklerinde kullanma izni verdiğine dair haberler, savaşın gidişatını ciddi şekilde etkileyebilecek bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor. Bu kararın, özellikle Washington’un uluslararası müttefikleri üzerindeki etkisi ve NATO-Rusya arasındaki gerilim açısından olası sonuçları tartışılıyor.

ATACMS ve Olası Tehditler

Menzili ve Etkisi̇: ATACMS füzelerinin 300 km’lik menzili, komuta merkezleri, askeri üsler, havaalanları ve hatta hastaneler gibi stratejik hedefleri tehdit ediyor. Bu, Rusya’nın savunma altyapısını yeniden düzenlemesini gerektiriyor.

Hava Savunma İhtiyacı: Saldırı tehdidi, hava savunma sistemlerine olan talebi artırırken, taktiksel düzeyde hareket kabiliyetini sınırlıyor. Lojistik hatları ve askeri birliklerin daha tehlikeli bölgelerde faaliyet göstermesi gerekebilir.

Müttefiklerin Olası Katılımı

Washington’un bu kararı, İngiltere’nin Storm Shadow ve Fransa’nın SCALP seyir füzeleri gibi diğer Batılı silah sistemlerinin kullanımına da kapı aralayabilir. Bu durum, Almanya’nın Taurus füzeleri konusunda karar verme baskısını artırırken, NATO içindeki diğer ülkelerin de benzer adımlar atabileceği anlamına geliyor.

JASSM ve Daha Geniş Çaplı Saldırılar: ABD’nin JASSM seyir füzelerinin kullanımına izin verme ihtimali, Ukrayna’nın stratejik saldırı kapasitesini daha da artırabilir. Bu, çatışmanın yoğunluğunu tehlikeli bir şekilde yükseltebilir.

resim tanımı girin

Rusya’nın Tehdit Algısı ve Yanıtı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, uzun menzilli füzelerin Rusya topraklarına saldırıda kullanılmasını NATO’nun doğrudan çatışmaya dahil olması olarak nitelendirmişti. Kremlin, bu gelişmeyi kırmızı çizginin ihlali olarak değerlendirirken, olası bir misillemenin ciddi sonuçları olabileceğini vurguluyor.

Kırım ve Yeni Bölgeler Örneği

Rusya, önceki saldırılarda savunma sistemlerini güçlendirmesine rağmen, düşmanın artan saldırı kapasitesi karşısında zorluklar yaşamıştı. Ancak Moskova, bu tür saldırıların stratejik olarak caydırıcı bir sonuç yaratmadığını iddia ediyor.

Beyaz Saray’ın Sessizliği ve Stratejik Test

ABD yönetiminin resmi bir açıklama yapmamış olması, bu kararın hem diplomatik hem de askeri açıdan bir “test” olarak değerlendirilebileceği izlenimini veriyor. Washington’un bu kararla, Rusya’nın yanıtını ve uluslararası kamuoyunun tepkisini ölçmeye çalıştığı söylenebilir.

Bu gelişme, Ukrayna’daki çatışmanın yeni bir evreye girdiğini ve küresel dengelerin daha da gerildiğini gösteriyor. Washington’un bu kararı, çatışmanın sonucunu doğrudan belirlemekten ziyade, uzun vadede daha karmaşık bir uluslararası ortam yaratma potansiyeline sahip.

Rusya’nın bu duruma nasıl yanıt vereceği ve NATO’nun ne ölçüde bir karşılık vereceği ise önümüzdeki dönemin en kritik sorularından biri olmaya devam edecek.