Rusya İle ABD'yi Bağlayacak Bering Boğazı Tüneli Ne Kadar Geçekçi?
HABERRUS - Rus yetkili, ABD-Rusya Arasında Bering Boğazının altına inşaa edilmesi planlanan tünel projesini gündeme getirdi, tartışmalar yeniden alevlendi.
Rusya Doğrudan Yatırım Fonu (RDIF) Başkanı Kirill Dmitriyev, Rusya Devlet Başkanı Putin ile ABD Başkanı Trump arasındaki telefon görüşmesinin ardından, iki ülkeyi Bering Boğazı altından birbirine bağlayacak bir tünel fikrini yeniden gündeme getirdi.
Bu fikir, Sovyet lider Nikita Kruşçev dönemine kadar uzanan eski bir projenin modern bir yorumu olarak sunuldu.
Tarihsel Bağlam ve Sembolik Anlam
Fon Başkanı Dmitriyev, sosyal medyada yaptığı paylaşımda, "Putin-Trump tüneli" olarak adlandırdığı projenin "birlik sembolü" olabileceğini ifade etti. Paylaşımında, 1960'larda bir Amerikalı vatandaşın Kruşçev'e gönderdiği ve boğaz üzerinde bir köprü çizimi içeren mektubun yanı sıra, güncellenmiş bir tünel planına da yer verdi.
Finansal Üniversite öğretim üyesi ve Ulusal Enerji Güvenliği Fonu Genel Müdürü Konstantin Simonov'a göre, bu fikir yeni değil ve iki ülke arasındaki "ikili" ilişkilerin doğasını yansıtıyor.
Simonov, "Sovyetler Birliği de ABD'yi başlıca siyasi rakip olarak görüyordu, ancak yine de ekonomik olarak işbirliği yapıyordu. Bu tünel fikri, o zaman da güzel, hayali bir fikirdi" diyor.
Projenin Ekonomik ve Teknik Gerçekliği
Kirill Dmitriyev, Elon Musk'ın The Boring Company şirketinin teknolojileri kullanıldığında projenin 8 yılda ve 8 milyar dolara tamamlanabileceğini iddia etti.
Ancak uzmanlar, bu iddiayı ve projenin uygulanabilirliğini şüpheyle karşılıyor. Başlıca çekinceler şunlar:
Ekonomik Anlam: Simonov, "Bu projenin hiçbir ekonomik mantığı yok. Rusya'dan Alaska'ya veya Alaska'dan Rusya'ya ne taşıyacağız?" diye soruyor. Mevcut ticaret hacminin ve nüfus yoğunluğunun böyle devasa bir altyapı yatırımını haklı çıkarması pek mümkün görünmüyor.
Yatırım: Proje için özel yatırım bulmanın son derece zor olacağı belirtiliyor.
Teknik ve Çevresel Zorluklar: Bering Boğazı, zorlu iklim koşulları, derinlik ve karmaşık jeolojik yapısıyla dünyanın en zorlu mühendislik projelerinden biri için potansiyel bir alan. Ayrıca hassas arktik ekosistem üzerindeki etkileri büyük bir endişe kaynağı.
Jeopolitik Belirsizlik: İki ülke arasındaki siyasi ilişkilerin istikrarsız doğası, uzun vadeli ve bu ölçekte bir projeyi son derece riskli kılıyor.
Sonuç: Sembolik mü, Stratejik mi?
Konstantin Simonov'un değerlendirmesi, bu tür projelerin güncel işlevine işaret ediyor: "Bu projelerin gerçekleşme şansı yok, ancak ABD ile ilişkilerde olumlu bir gündem oluşturuyorlar ki bu da günümüzde önemli."
Dolayısıyla, Bering Boğazı tüneli fikri, şu an için somut bir mühendislik projesinden ziyade, iki süper güç arasında işbirliği potansiyelini vurgulayan sembolik ve diplomatik bir mesaj olarak değerlendiriliyor.
Gerçekleşmesi için öncelikle ekonomik mantığının oluşması, derin teknik zorlukların aşılması ve en önemlisi, istikrarlı ve işbirlikçi bir jeopolitik ortamın sağlanması gerekiyor.