Saldırı Durumunda NATO'nun Doğu Avrupa'ya Asker Kaydırması 45 Gün Sürecek

HABERRUS - Rusya'nın saldırganlığı durumunda NATO'nun Doğu Avrupa'ya asker konuşlandırması için 45 güne ihtiyacı olacak.

Financial Times gazetesinin edindiği bilgilere göre, NATO müttefiklerinin olası bir Rus tehdidi durumunda asker ve ekipmanları Doğu Avrupa'ya kaydırması yaklaşık 45 gün sürecek. ABD ve diğer NATO üyelerinin birliklerini Batı Avrupa'daki limanlardan Ukrayna veya Rusya sınırına ulaştırmasının bu kadar zaman alacağı belirtiliyor.

Hedef: Süreyi 3-5 Güne İndirmek

AB yetkilileri, bu süreyi radikal bir şekilde kısaltmayı hedefliyor. Nihai amaç, askeri yığınak süresini 3-5 güne indirmek. Ancak bu hedefe ulaşmanın önünde önemli engeller bulunuyor.

Altyapı ve Bürokrasi Ana Sorun

Sürenin uzun olmasının iki temel nedeni olduğu vurgulanıyor:

Yetersiz Altyapı: Avrupa'daki birçok köprü ve karayolunun modern tankların ağırlığını taşıyamadığı ifade ediliyor. Ayrıca Baltık ülkelerindeki demiryolu hat genişliğinin farklı olması, asker ve teçhizatın vagonlardan indirilip yeniden yüklenmesi gerektiği anlamına geliyor, bu da zaman alan bir süreç.

Bürokratik Engeller: Askeri teçhizatın kıtayı geçebilmesi için her ülkeden diplomatik izin alınması gerekiyor. Bazı AB ülkelerinde bu izinlerin çıkmasının 45 güne kadar zaman aldığı kaydediliyor.

"Düşünülemez Olanı Düşünmeliyiz"

Almanya'nın hazırlıklardan sorumlu generali Carsten Breuer, durumun ciddiyetine dikkat çekerek, "Düşünülemez olanı düşünmeliyiz" ifadesini kullandı. Breuer, "Caydırıcılık, ancak inandırıcı olduğumuzda işe yarar. İnanılır olmamız için de planlarımızın ve hazırlığımızın olması gerekir" dedi.

Çözüm için "Askeri Schengen" Planı

Bu sorunların üstesinden gelmek için AB harekete geçti:

  • Modernizasyona ihtiyaç duyan binlerce kritik altyapı projesi belirlendi.

  • Sınır geçiş kurallarını standartlaştırmak için "Askeri Schengen" adı verilen bir sistem üzerinde çalışılıyor. Bu sistem, askeri sevkiyatlardaki bürokratik engelleri azaltmayı amaçlıyor.

Bu çabalar, NATO'nun Doğu kanadını güçlendirme ve caydırıcılığını artırma stratejisinin bir parçası olarak görülüyor. Ancak, hedeflenen sürelere ulaşmanın büyük yatırım ve siyasi iş birliği gerektireceği açık.