AB Liderleri, G20 Zirvesi'nde Trump'ın Ukrayna Planını Görüştü
HABERRUS - Güney Afrika'da düzenlenen G20 Zirvesi'nin arka planında, ABD Başkanı Donald Trump'ın ekibi tarafından hazırlanan Ukrayna barış planı, Avrupa Birliği liderlerinin gündemindeydi.
Reuters ajansının diplomatik kaynaklara dayandırdığı habere göre, G7 ülkelerinin yanı sıra Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ve Avrupa Konseyi Başkanı Charles Michel de konuyu ele aldı.
Fransa'dan Görüşme Onayı Geldi
Fransa Cumhurbaşkanlığı basın ofisi, İngiltere, Fransa ve Almanya liderleri arasında konuya ilişkin bir görüşme yapıldığını doğruladı. Reuters'ın haberine göre, görüşmelere Finlandiya, Norveç, İspanya ve Hollanda'nın da katıldığı belirtildi. Bu durum, Avrupalı aktörlerin söz konusu barış planına ilişkin koordineli bir şekilde hareket etmeye çalıştığını gösterdi.
28 Maddelik Planın Tartışmalı Detayları
Geçtiğimiz hafta kamuoyuna yansıyan 28 maddelik ABD planı, Ukrayna'nın silahlı kuvvetlerinin küçültülmesi ve NATO üyeliğinden vazgeçmesi gibi tartışmalı hükümler içeriyor. Financial Times gazetesi, Ukraynalı yetkililerin planı eleştirdiğini bildirirken, plana ilişkin farklı tepkilerin ortaya çıkmaya başladığı gözlemlendi.
Macaristan'dan Destek Açıklaması
Öte yandan Macaristan, Avrupa Birliği ülkelerini ABD'nin barış planını desteklemeye çağırdı. Macaristan'ın bu tutumu, AB içindeki farklı yaklaşımları da gözler önüne serdi. Ukrayna krizi konusunda Rusya'ya karşı daha yumuşak bir politika izlenmesi gerektiğini savunan Macaristan'ın bu çağrısı, AB içindeki diğer ülkelerden nasıl bir karşılık bulacağı merak konusu oldu.
Uluslararası Diplomasinin Yeni Odak Noktası
G20 Zirvesi gibi küresel bir platformda ele alınan bu gelişme, Trump'ın barış planının uluslararası diplomasinin merkezine oturduğunu gösterdi. Avrupalı liderlerin konuyu bu düzeyde tartışıyor olması, planın geleceği konusunda koordineli bir Avrupa yaklaşımının geliştirilmeye çalışıldığına işaret etti. Sürecin, önümüzdeki dönemde hem transatlantik ilişkiler hem de Ukrayna krizi açısından belirleyici olacağı öngörülüyor.
