Babuşka'nın ölümü...

Kapıdaki satıcı yeni açılan alışveriş merkezinin tanıtımını  yaparken bugunün şanslıları oldugumuzu; elindeki masa lambasını, bıçak setini ve boyun ağrılarına iyi gelen yastığı anlatırken yan komşumuzla kapıda dinlemedeydik. Adını bilmediğim komşuma  babuşka demekle yetiniyordum. Anlatılanlar karşısındaki çoçukca sevinci beni şaşırtmıştı.

Bıçak setini ve yastığı almak istedigini fakat parasının yetmeyecegini söyledi. Benden borç isterken ‘çok geciktirmem hemen öderim’ demesi ve sesindeki çocuksu sevinç her şeye yetmişti. İki bin rublesi vardı, 3 bin ruble de benden alıp istediklerini almıştı. Kapıyı kapatıp girdiğim de o da elindekilerle koridorda yavaşça ilerliyordu. Ertesi gün biraz çekingen bir edayla çalmıştı yine kapımı.

Emekli maaşını almaya gideceğini alınca da borcunu hemen ödeyecegini söyledikten sonra  aldıklarını gelini ve oğluna göstermediğini sakladığını görürlerse kızabileceklerini söyledi. Sonra da size versem ihtiyacınız var mı dedi, parasını da almam yeter ki alın dedi. İhtiyacımız olmadığını söyledim. Biraz mahzun kapıdan ayrıldı.

O gittikten sonra nedendir kendimi kötü hissettim karşımdaki insanın çaresizliği açıkcası içimi acıtmıştı. Kendimle kalınca düşündüm kullanmasam da almaya karar verdim. Maaşını alıp gelmişti kapımıza uzattığı paranın bir kısmını alıp kalanı tekrar ona uzattım ve bıçak setini alacagımı söyledim. Ah kalemim yetse de o anki sevincini anlatabilsem yine aynı çocuksu sevinç. Kimseye göstermemiş kanepenin arkasına saklamış. Yürüyebildiği en yavaş adımlarla içeri gidip getirdi. Sonra minnet duygularını iltitaflarla süsleyip anlattı. Yastığı da karşı komşuya vereceğini söyledi. Neden aldım ki ben bunları anlamadım dedi... yılların yorgunluğunu yüklenmiş gözleri umutla ışıldıyordu.

Bu olaydan sonra uzun zaman görmedim hava iyi olunca mutlaka çıkardı dışarı. Soğuğa verdim göremememin sebebini. Birkaç gündür hep aklımdaydı. Dün donduran ayazda hiç bir şey hissetmezken kapıyı açınca koridorda geliniyle karşılaştım. Koridordaki aynayı kapatmış bana da sebebini anlatıyordu babuşka bu gün saat iki gibi öldü dedi. Ölümün ardından aynaya bakılmıyordu. Keşke aynalara bakmamak ölümü unuttursaydı. Sanki yıllardır tanıdığım birini kaybetmiş gibi afalladım. Böyle bir durumda ne denir gerçekten bilmiyorum dedim, ben de bilmiyorum dedi. Üzüldüm... Ayaz bir anda kesildi sanki içime düşen kor ısıttı ayazı. Birden gülen gözleri geldi aklıma ebediyyen kapanmıştı... Ölüm soğuk bir kış günü uğramıştı.

Fatma Yıldız Haberrus.com için yazdı