Putin: Avrupa’da çalışmamak çalışmaktan daha karlı
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Avrupa’da yaşanan mali krizin temelinde sosyal devlet anlayışı olmadığını, yapısal çarpıklıklar, masraflı hayat ve ekonomi üzerindeki denetim kaybının olduğunu söyledi.
Birçok Avrupa ülkesinde geçimini bir başkası tarafından sağlamak çok yaygın bir olay olduğu ve bu durumda çalışmamanın çalışmaktan daha karlı görüldüğünü vurgulayan Rusya lideri, “Bu olay yalnız ekonomiyi değil, hatta toplumun ahlâki esaslarını tehlikeye düşürür. Mesela, daha az gelişen ülke vatandaşlarının Avrupa’ya sırf Almanya’da söylendiği gibi ‘sosyal ödeneklerden faydalanmak’ için gelmesi kimse için sır değil.” dedi.
Rusya için bu yaklaşımın kabul edilemez olduğunu kaydeden Putin, “Sosyal devlet keyif değil, gerekliliktir. Devlet bütçesinden maaş alan memurlara haklı gelirin sağlanması, emeklilik sisteminin gereği gibi işlemesi, eğitim ve sağlık hizmetleri alanları da dahil olmak üzere kaliteli devlet hizmetlerinin sağlanması, makul bütçe politikası, ve ekonomiyi teşvik eden tedbirler gibi unsurlar arasında denge sağlamaya çalışıyoruz. Aksi halde toplum geleceğe yönelik güven hissedemeyecek, devlete inancı kesilecek, bunlar eksik ise, istikrarlı ekonomik büyüme ve milli gelişmeden söz etmek imkansızdır. Bunu ülkemizin 1990’lı yıllarda yaşadıklarından iyice hatırlıyoruz, o zamanlarda birçok sosyal yükümlülükler yerine getirilmiyordu ve yoksulluk tehdit edici hızla artıyordu.” örneğini verdi.
Rusya’nın seçimini sosyal devletten yana yaptığını vurgulayan Putin şu şekilde konuştu:
“Sosyal yükümlülüklerimizden vazgeçmeyeceğiz. Bugünlerde ülkemizin ekonomisini teşvik eden ana faktörler özellikle toplum gelirlerinin ve tüketici masraflarının artışı ve bankaların kredi operasyonlarının hacminde büyümedir. Devlet, istihdamın arttırılmasına, yeni iş yerlerinin kurulmasına ve iş bulma programlarının gerçekleştirilmesine büyük miktarlarda para harcıyor. Bununla beraber gerçek maaş hep artıyor. Emekli maaşların ve sosyal ödeneklerin zamları zamanında yapılır, emeklilik sistemi genel olarak çağdaşlaştırılıyor. Sonucunda Rusya’da işsizlik oranı 2013 yılının ilk dört ayı içinde yeterince düşüktü – %5,7.
Demografik durumumuzu iyileştirmeye ve sağlık hizmetlerini geliştirmeye özel önem veriyoruz. İlgili projeleri ve programları gerçekleştiriyoruz.
Avrupa’ya gelince gördüğümüz gibi önde gelen Avrupa ülkeleri rekabet gücünü arttırmaya ve işsizlikle mücadele etmeye yönelik yapısal reformlar gerçekleştirmeyi sürdürmekte. Bununla beraber bütçe ve ekonomik politikaları koordine etmenin sayesinde bütçe disiplinine yaklaşımları daha esnek oluyor. Kendi yükümlülüklerini ise 2020 yılına kadar hazırladıkları sosyal-ekonomik gelişme Stratejisine yazdırdılar. Bunun için Avrupa’nın sosyal modelini ‘gömmek’ fikri asılsızdır.”