Büyükelçi Karlov, Türk-Rus ilişkilerini Rossiya 24’e değerlendirdi

Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov, Türk-Rus ilişkilerini Rossiya 24’e değerlendirdi.

SUNUCU: Sayın Büyükelçi, merhabalar! Genel bir sorudan başlamamızı öneriyorum. Rusya ile Türkiye arasındaki mevcut ilişkileri nasıl değerlendirebilirsiniz?

ANDREY KARLOV: Rusya ile Türkiye arasındaki mevcut ilişkileri çok olumlu olarak değerlendirebilirim. Son zamanlarda ülkelerimizin arasındaki ilişkiler çok başarılı bir şekilde gelişiyor. Türkiye bu bölgede bizim en önemli partnerlerimizden biridir. İş birliğimizin hem politika, hem ekonomi, hem de kültür alanında geliştiğini kaydetmek sevindiricidir. Yani ilişkilerimiz gelişiyor ve bu çok iyi.

SUNUCU: Türkiye, Karabağ çözüm sürecine Rusya ile beraber katılmak istediğini dile getirdi. Bu planların geleceği ne? Rusya, Türkiye ile Ermenistan arasındaki ilişkilerin normalleşmesi konusunda ne kadar yardımcı olabilir?

KARLOV: Türkiye, uluslararası düzeyde Karabağ çözüm sürecine sadece arabulucu olarak katılmak istemiyor. 20 yıl boyunca bu ülke AGİT Minsk Grubu üyesidir ve diğer üye ülkelerle beraber bu ihtilafın çözümü için çaba gösteriyor. Siz de anlıyorsunuz ki, herhangi bir ihtilafı çözmek gayet zor bir iş. Karabağ ihtilafı da istisna değil. Bize gelince; biz Türkiye Cumhuriyeti'nden gelen bütün teklifleri her zaman dikkatli bir şekilde inceliyoruz. Türkiye'nin hem Azerbaycan hem de Ermenistan ile ortak bir sınırının olduğunu unutmamak lazım. Biz de tabiî ki Türkiye ile Ermenistan arasındaki ilişkilerin normalleşmesinden yanayız. 2009 yılında biz bu iki ülke arasında imzalanan Zürih protokollerini olumlu karşıladık. Fakat maalesef bu protokoller henüz onaylanmadı.

Türkiye-Rusya 2020 için 100 milyar dolar ticaret hedefliyor

SUNUCU: Beş yıl önce gerçekleşen görüşmeler sırasında Türkiye ve Rusya liderleri, iki ülke arasındaki ticaret hacminin 2015 yılına kadar 100 milyar dolara yükseltme hedefini belirlediler. Fakat bilindiği gibi, 2009 yılındaki kriz bu planları biraz bozdu. Şu anda Rusya ile Türkiye arasındaki ticaret hacmi nedir ve en yakın zamanda onu arttırma imkânları var mı?

KARLOV: Ticaret hacmimiz çok başarılı bir şekilde gelişiyor. Fakat geçen seneki sonuçlar henüz belli değil. Kanaatimce, ticaret hacmimiz 30 milyar doları aşmış durumda. Geçtiğimiz Kasım ayında St. Petersburg'da yapılan Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasındaki görüşmede ticaret hacminin 100 milyar dolara çıkarılması hedefinin 2020 yılına kadar ertelendiğini hatırlatmak isterim. Bunun için çalışacağız.

Rusya ve Türkiye turizm yılı için hazırlık yapıyor

SUNUCU: Vladimir Putin, Erdoğan'a, ülkelerimizde karşılıklı "turizm yılı" düzenleme fikrini düşünmeyi teklif etti. Bu konuya dair herhangi somut bir plan var mı şu anda?

KARLOV: Turizm, iki ülke arasındaki işbirliğinin en başarılı gelişen alanıdır. Bana sıradan bir Rus vatandaş olarak Türkiye'nin ne olduğunu sorarsanız, büyük ihtimalle "Bizim turistlerimizin tatil yaptığı yerdir." cevabını duyarsınız. Bu arada geçen sene turistlerimizin sayısı yüzde 18 artarak 4 milyon 200 bin kişi oldu. Bu alanda birinci Almanya, ikincilik bizde. Rusya'ya turistik amaçlarla giden Türk vatandaşlarının sayısının da giderek arttığını vurgulamak isterim. Mesela, geçen sene Türk turistlerin sayısı 100-120 bin kişi oldu. Bunun karşılıklı turizm yılları düzenlenmesinin turizm alanında gelişmelerin dinamizmini korumak adına önemli bir adım olduğunu düşünüyorum. Böyle yılların düzenlemesini olumlu karşılayacağız.

SUNUCU: Bu sene başında Türkiye'de dünyanın en büyük turizm fuarı düzenlendi. Rusya ise bir partner olarak dördüncü kez bu fuara katılmış oldu. Türk turistler ülkemize karşı nasıl bir ilgi gösteriyorlar?

KARLOV: Rusya'nın bu fuara katılımı çok verimliydi. Şu anda biz yeni turizm sezonuna hazırlanıyoruz. Sezon, birkaç ay sonra başlayacak. Hatta Türkiye'de o hiç bitmiyor diyebiliriz. İki ülkenin turizm alanındaki temsilcileriyle buluşma imkânı, durumlarımızı konuşmak, turizmin ana yönelimlerini belirlemek ve turizmin gelişmesine engel oluşturan konuları konuşmak çok önemliydi.

SUNUCU: Sürekli artan turist akışı, tahmin edildiği gibi bizim ülkemizden gelen tatilcilerle ilgili sorunların da artmasına yol açıyor. Bu sorunlardan hangilerini özellikle belirtmek istersiniz?

KARLOV: Turizmimizin coğrafyasının genişlemesini isterdim. Vatandaşlarımızın sadece Antalya ve İstanbul'a değil, Türkiye'nin diğer bölgelerine de gitmelerini isterdim. Onlara daha çok ilgilerini çekecek programların sunulmasını isterdim. Ve tabiî ki bizim turistlerimizle çalışan daha çok Türk rehberin Rusça konuşabilmesini isterdim.

SUNUCU: Vatandaşlarımız, Türkiye'deki Büyükelçiliğimize ve konsolosluklarımıza yardım için ne kadar sık başvurdu acaba? Türk devletinin bu konudaki yardımları ne durumda?

KARLOV: Ben 4 milyon 200 bin rakamını dile getirdim az önce. Bu kadar Rus vatandaşı geçen sene Türkiye'yi turist olarak ziyaret etti. Doğal olarak, beklenmedik olaylar da meydana gelebiliyor. Kimi pasaportunu kaybediyor, kimi başka evraklarını kaybediyor. Bu durumda doğal olarak onları yineden düzenleme ihtiyaçları oluyor. Genel olarak vatandaşlarımız bu sebeplerle konsolosluklarımıza başvuruyor. İlk başta tabiî Antalya ve İstanbul'da. Bizim sorumlu olduğumuz bölgede böyle bir şey olursa o zaman vatandaşlar Büyükelçiliğe başvuru yapıyorlar.

Türkiye, Suriyeli mülteciler için büyük bir sorumluluk aldı

SUNUCU: Suriye'de süren çatışmalar, Türk devletini 600 bin Suriyeli mülteci sorununu çözmeye mecbur etti. Bu sorun ülkenin hayatını nasıl etkiliyor? KARLOV: Suriyeli mülteciler sorunu çok ciddi. Son alınan bilgilere göre, Türkiye' de şu an söz konusu ülkeden gelen yaklaşık 700 bin mülteci bulunuyor. Bununla beraber onlardan sadece 250 bini özel kamplarda bulunuyor. Geri kalanlar ise Türkiye'nin bütün illerine yayıldı. Şüphesiz ki bu da bir açıdan suç işleme oranını etkiliyor. Fakat şimdi özellikle Rus turistlerin bulunduğu bölgelerde suç işleme oranının kötüye gittiği ile ilgili herhangi bir şikayet olmadı. Bunun Türk ekonomisi için büyük bir sorumluluk olduğunu bir kere daha vurgulamak isterim. Aldığımız rakamlara göre Türkiye, Suriyeli mülteciler için yaklaşık 2.5 milyar harcamış bulunuyor.

Nükleer santral Türk-Rus ilişkilerinin geleceği

SUNUCU: Ülkelerimizin arasındaki bir iş birliği alanı daha nükleer enerjidir. Bu proje şu an hangi aşamada?

KARLOV: Bence nükleer enerji santrali inşaatı ilişkilerimizin geleceğidir. Biz sizinle ticaretten bahsettik. Ancak yatırım alanındaki işbirliği daha geniş perspektifli. Proje şu anda ilk aşamada. Aktif inşaat aşaması yaklaşık bir sene sonra başlayacak. Şu anda ise taraflar, bir dizi izin alınması, çevrecilerin projenin çevreyi nasıl etkileyeceğiyle ilgili yaptığı itirazlar gibi sorunları çözmekle uğraşıyor. Bir kez daha söylemek istiyorum, ana çalışmalar 2015-2016 gibi başlayacak. İlk önce bir blok faaliyete geçirilecek. Sonra ise geri kalanlar çalıştırılacak. İlerleyen zamanlarda bu santrale gelecek ve onu yönetecek Türk uzmanlarını da şu anda hazırladığımızı vurgulamak istiyorum.

Denizbank hisselerinin değeri yüzde 40 arttı

SUNUCU: Vladimir Putin ile Recep Tayyip Erdoğan arasındaki görüşmelerden birinin sonucu, Rus Sberbank tarafından Türk Denizbank'ın satın alınması oldu. Rusya'nın en büyük bankasının Türkiye'deki faaliyetleri ne kadar başarılı?

KARLOV: Rusya'nın bir şirketi haline geldikten olduktan sonra Denizbank'ın çok başarılı bir şekilde geliştiğini düşünüyorum. Geçen sene bankanın kârının iki kat arttığını ve 400 milyon dolar rakamına ulaştığını söylersem yeterli olur. Hisselerinin değeri yüzde 40 artarak 33-35 milyar dolara ulaştı. Bu bankanın bizim ticaret işbirliğimize hizmet etmekte büyük bir rol oynadığını düşünüyorum. Türkiye'nin en büyük beş bankası listesine giren Denizbank'ın, bizim finans alanındaki işbirliğimizin başlangıcı olduğunu düşünüyorum.