Rusya’yla tatsız süreci ne kadar aştık? - YORUM
Habertürk yazarı Güntay Şimşek, Rus-Türk ilişkilerinde yaşanan normalleşme süreci ve Başbakan Binali Yıldırım'ın Rusya ziyaretini değerlendiren bir yazı kaleme aldı.
Rusya ile uçak krizi sonrası gelişen ilişkilerin eskisinden daha iyi olacağına dair bu köşeden tarihe notlar düşmüştüm. Ancak bu ilişkilerin bugünden yarına olacağını beklemek elbette doğru olmaz. Zaten Türkiye ilişkileri hızlı bir şekilde tamir etmeye çalışsa da Rusya tarafı daha ağırdan alıyor, zamana yayıyor ve temkinli davranıyor.
En basitinden, üzerinde uzun süre tartışılarak karşılıklı olarak kaldırılan vizeler, uçak kriziyle iptal edildiği noktada. Rus yetkililer gerekçe olarak Türkiye’de ve bölgesinde yaşanan hadiseleri göstererek, “Vize konusunda Türkiye kaynaklı sorunlar var” açıklamasını yapıyorlar. Şayet kaldıracaklarsa da bunun kademeli olacağına dair işaretler veriyorlar. Mesela, ilk önce hizmet veya görev pasaportu olarak bilinen “Gri Pasaport” için vizeyi kaldırmayı düşünüyorlar. Bunun da henüz tarihi belli değil.
Başbakan Binali Yıldırım’ın Moskova’daki temasları çerçevesinde Rus mevkidaşı Dimitri Medvedev ile bir araya geldiğinde bu konunun da ele alındığı, ama somut açıklama yapılacak düzeye gelmediği için net bir ifade kullanılmadığı söylenebilir. Dolayısıyla Başbakan Yıldırım’ın, “Rusya-Türkiye ilişkilerinde bir yıllık tatsız sürecin sonuna geldiğimizi görüyorum” ifadesi şüphesiz önemli gelişmelere işaret ediyor. Ancak Türkiye’nin de iki ülke ilişkilerinin yeniden ihdas edilmesinde Rusya gibi temkinli davranmasında faydalı olacağını düşünenlerdenim.
Başbakan Yıldırım’ın, Rusya’nın bir numaralı uluslararası ilişkiler ve enerji çalışmaları merkezi olarak bilinen Moskova Devlet Diplomasi Enstitüsü’nde (MGİMO) yaptığı konuşmada, iki ülke ilişkilerinin kriz sonrası her alanda gelişeceğine dair ifadeler kullanılması, öyle sanıyorum Rus kamuoyu içindi. Çünkü Rusya’nın beklemediği bir zamanda, Türkiye’nin özür dileyerek işleri düzeltmek için cesur davranması, Rus yetkililerden ziyade, Rus halkı üzerinde çok olumlu etkilere sebep olmuştu. Ancak unutmamamız gereken başka şeyler de var.
Mesela iki ülke arasındaki enerji kaynaklı ilişkilerde Türkiye biraz aceleci davranıyor gibi bir hava var. Doğalgazda Rusya’yla yaşadığımız fiyat anlaşmazlığı sebebiyle BOTAŞ, uluslararası mahkemeye yani “tahkime” götürdüğü başvurusunu geri çekmedi. Ruslar da Türkiye’nin doğalgazda beklediği indirimi hâlâ yapmış değil. Halbuki yıl sonuna kadar bu konunun çözümlenmiş olması bekleniyordu. Anlaşılan doğalgaz tarafında pürüzüler henüz giderilebilmiş değil.
Eğer Türkiye, doğalgazın fiyat tarafında sorunları giderilmeden, Türk Akımı Anlaşması’nı TBMM’den geçirmesine rağmen karşılığında Rusya’dan bir taahhüt almamışsa bu bir eksiklik olarak not edilebilir. Zira kriz öncesinde de Türk Akımı, doğalgaz fiyat tartışmalarının ayrılmaz mütemmim cüzü olarak görülüyordu.
Yazının tamamını okumak için buraya tıklayınız.