Kaşıkçı cinayetinin bütün detayları BM raporunda: Bu bir canilik!
İstanbul’da, Suudi Arabistan Başkonsolosluğunda öldürülen gazeteci Kaşıkçı hakkında BM raporu yayınlandı. Raporda, Kaşıkçı cinayetinden Suudi devletini sorumlu tutan ve Veliaht Prens'in soruşturulmasını gerekli kılan inandırıcı kanıtlar olduğu tesbiti yapılmış.
Türk İstihbaratının konsoloslukta yaptığı dinlemeye takılan ses kayıtları delil olarak kullanılan raporda infazcılar "İlk kez yerde kesiyorum. Parçalara ayırıp plastik torbalara sararız" konuşmaları duyuluyor.
Birleşmiş Milletler Yargısız ve Keyfi İnfazlar Özel Raportörü Agnes Callamard'ın Suudi muhalif gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'nda öldürülmesiyle ilgili raporunda Suudi devletinin sorumlu tutulup Veliaht Prens Muhammed bin Selman için "Bireysel sorumluluğunun soruşturulmasını haklı çıkaran inanılır kanıtlar var" denilmesi öne çıktı.
Daha önce Kaçıkçı'nın öldürülmesinin ses kaydının Ankara'nın elinde olduğu ve ekim sonunda Türkiye'yi ziyaret eden CIA Başkanı Gina Haspel'a MIT Başkanı Hakan Fidan tarafından dinletildiği basına yansımıştı. BM raporunda eldeki kanıtın Türk istihbaratının yaptığı ses kaydı olduğu ifade edildi.
İnfazın detayları ses kaydında
Ses kaydında cinayetin bütün aşamalarının nasıl yapıldığı ortaya çıktı. 13.02'de konsolosluk binasında Kaşıkçı'nın içeri girmesinden dakikalar önce Mutreb ile adli tıp uzmanı doktor Tubaigy arasında bir konuşma geçti. Mutreb "Cesedi (tek) torbaya koymak mümkün olacak mı" diye sordu. "Hayır, çok ağır" yanıtını veren Dr. Tubaigy, diğer yandan kolay olacağı umudunu dile getirip şunları söyledi: "Eklemler ayrıştırılacak. Sorun değil. Beden ağır. İlk kez yerde kesiyorum. Plastik torbalar alıp parçalara ayırırsak, biter. Her birini sararız."
Mutreb "Kurbanlık hayvan geldi mi" diye sordu. 13.13'te bir ses "Geldi" dedi.
13.15'te Kaşıkçı cep telefonunu dışarda bekleyen Hatice Cengiz'e bırakmış halde konsolosluğa tek başına girdi. Raporda Türk istihbaratının Kaşıkçı'nın konsolosluğa girdikten sonra 10 dakika içinde öldürüldüğü değerlendirmesi aktarıldı.
Kaşıkçı içeri girdiğinde tanıdığı bir tarafından karşılanmış gibi gözüktü ve ikinci kattaki başkonsolosun ofisine çıkarıldı. Kaşıkçı'ya Suudi Arabistan'a dönüp dönmeyeceği soruldu ve 'gelecekte dönmek istediği' yanıtı alındı. Bunun üzerine Kaçıkçı'ya "Seni geri götürmek zorundayız. Interpol'den emir var. Interpol senin geri gönderilmeni talep ediyor. Seni almaya geldik" denildi.
"Bana karşı bir dava yok ki. Dışarıdaki bazı kişileri uyardım, beni bekliyorlar, beni bekleyen bir şoför var" karşılığını veren Kaşıkçı, daha sonra şoförün değil, nişanlısının kendisini beklediğini söyledi. Suudi yetkililer kendisine sık sık "Uzatmayalım" dedi.
13.22'de Mutreb Kaşıkçı'ya telefonu olup olmadığını sordu ve oğluna mesaj göndermesini istedi.
"Beni kaçırıyorlar demem" yanıtını veren Kaşıkçı'ya "Kısa kes. Ceketini çıkar" talimatları verildi.
Kaçıkçı "Bir elçilikte bu nasıl olur? Hiçbir şey yazmam" dedi, "Kısa kes" diye bastırılırken, "Hiçbir şey yazmam" diye tekrarlayınca şunlar söylendi: "Bay Cemal. Acele et. Bize yardım et ki biz de sana yardım edebilelim, çünkü eninde sonunda seni Suudi Arabistan'a geri götüreceğiz ve bize yardım etmezsen sonunda ne olacağını biliyorsun, bırak bu iş iyi bitsin."
13.33'te Kaşıkçı "Bu havlu nedir? Bana uyuşturucu mu vereceksiniz?" diye sorup "Sana anestezi yapacağız" yanıtı aldıktan sonra arbede sesleri duyuldu.
Ardından şu konuşmalar geçti: "Uyudu mu?", "Kafasını kaldırdı", "Bastırmaya devam et", "Şuraya bastır, elini kaldırma, bastır"...
Rapor şöyle devam etti: "Türkiye'deki istihbarat yetkililerinin raporla ilgili değerlendirmeleri Kaşıkçı'ya uyuşturucu enjekte edildiği ve sonra naylon torbayla boğulduğu yönünde. Türk istihbaratı 15 kişilik ekibin üyelerinin ipten söz ettiğini de not etti, ama bağlamak için mi yoksa taşımak için mi kullanıldığı ya da hiç kullanılıp kullanılamadığını belirleyemedi. Plastik örtülerin sesi, Türk istihbaratının vardığı sonuca göre Kaşıkçı'nın ölümünün ardından Suudi yetkililerin cesedi parçaladığı sırada çıkan ses. Türk istihbaratı 13.39'da testere sesi tanımladı."
Üstüne üstlük sanıklar arasında Batılı hükümetlerin Kaşıkçı cinayetiyle ilgili yaptırım uyguladığı Suudi yetkililer yer almıyor. Bunların en önde gelenleri de Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın danışmanı Saud al-Qahtani ve İstanbul Başkonsolosu Mohammed al-Otaibi.
Rapor sayesinde al-Otaibi’nin cinayeti organize etme ve koordinasyonu sağlamadaki rolü de ilk kez gözler önüne serildi. Bu da cinayetin bir takım yetkililerin kendi başlarına kalkıştıkları bir operasyon olmadığı, emrin en üst makamdan geldiğinin kanıtlarından biri.
HABERRUS