Elveda Lenin! Ukrayna'nın Antikomünizm politikaları
HABERRUS - Ukrayna’daki son Lenin heykelide yıkıldı.
Ukrayna’da Komünizmin sembolü olan Lenin’e ait son anıt, Odessa bölgesinde bulunuyordu. 7 yıl süren antikomünizm (De-Komünizasyon) politikaları için sembolik öneme sahip son Lenin heykeli de yıkıldı.
Sovyetler Birliği'nde 1990'lara gelinirken "yeniden yapılanma" adı altında yaşanan çözülme sürecinde, tüm diğer eski Sovyet ülkelerinde olduğu gibi Ukrayna'da da milliyetçi dalga yükselişe geçti. Ukrayna, 24 Ağustos 1991 tarihinde Sovyetler Birliği'nden ayrıldı.
Rusya ve Ukrayna arasnda en büyük kırılma, Rusya yanlısı Viktor Yanukoviç iktidarının Kasım 2013'te Ukrayna-AB Ortaklık Anlaşması'nı imzalamayı reddetmesi üzerine Kiev'de başlayan olaylar, Ukrayna'yı tarihinin en büyük kaosuna sürüklerken, Rusya'nın Ukrayna ve Batı ile arasını açtı. Kırım, Rusya tarafından ilhak edildi. Olayların devamında Rus nüfusun ve Rusya yanlılarının ağırlıkta olduğu ülkenin doğusundaki Donbass bölgesinde (Donetsk ve Lugansk), büyük ölçüde Moskova destekli milis örgütlenmeleri ile Batı'nın desteklediği Kiev yönetimi arasında silahlı çatışmalar baş gösterdi. Tüm bu yaşanan olaylar Ukrayna'da Rusya karşıtlığını körükledi.
Ukrayna hükümeti politikaları ve aşırı milliyetçiler, Rusya karşıtlığını hayatın tüm alanına yaymak için bu durumu bir fırsat olarak görerek, tarihi ve kültürel bir çok Rus imparatorluğu ve Sovyetler dönemi eserlerine karşı anti komünizim politikası uygulamaya koydu.
2020 yılının sonunda, komünizimle mücadele ekipleri ülkenin Moldova sınırına yakın Odessa bölgesinde Kalçeva ve Starıye Troyanı köyünde Lenin’e ait iki eski heykel tespit ettiklerini duyurdu.
Sınır bölgesinde bulunan köylerde yaşayan nüfusun çoğunluğunu Bulgarlar, Moldovalılar ve Gagauzlar oluşturuyor.
Odessa bölge yönetimi, derhal belediye yetkililerinden anıtların yıkılmasını talep etti. Bununla birlikte, köylüler bu karara karşı çıktı ve yerel topluluklar, kaynak yetersizliği nedeniyle söküm yapmayı reddettiler.
Kalçeva'da, Lenin'in anıtı şiddetli tartışmalara konu oldu. Yerel sakinler, anıtı korumaya karar verdikleri bir köy toplantısı düzenlediler. Buna cevaben, polis köy meclisi başkanına karşı ceza davası açtı, memur, toplumdan arındırma yasasını sabote ettiği için 10 yıl hapisle tehdit edildi. 21 Ocak'ta polis memurları tarafından korunan işçiler yine de Lenin heykelini kaideden çıkardılar.
Ukrayna Ulusal Hafıza Enstitüsü, köylülere adil davrandıklarını, sonuçta, yıkıma karşı çıkanların hiçbirisi hakkında kanunlara karşı gelmekten dava açılmayacağını söyledi.
Starıye Troyany köyünde, Ukraynalı aşrı milliyetçi yetkililer yerel halkla bir anlaşmaya varmaya bile çalışmadılar. Milliyetçiler gece geldi, anıtın üzerine urganlar atarak bağlayıp bir kamyon yardımıyla anıtı yıktılar.
Yıkım videosu, Sağ Sektörün Odessa şubesinin eski lideri (Rusya'da yasaklandı) Sergei Sternenko tarafından yayınlandı.
Ukrayna'daki Sovyet anıtlarının kitlesel yıkımı 2013-2014 siyasi krizi sırasında başladı. Süreç, Kiev'deki Lenin anıtının Aralık 2013'te sökülmesiyle başladı. Görgü tanıklarının ifadesine göre, vandallar daha sonra heykeli bir iple kaideden devirdi ve ardından balyozla parçaladı. Heykel kalıntıları bilinmeyen bir yönden çıkarıldı. Kiev milliyetçilerinin cezasız kalması, diğer bölgelerde bir vandalizm dalgasına neden oldu. Anıtların her yerde yıkılması standart şemaya göre ilerledi. İlk olarak, anıtın kutsallığı kırıldı - ateşe verildi, boyayla ıslatıldı, kaideden parçalar atıldı. Sonra kaideden devrildi. Aynı zamanda, tek tek heykeller arabalara bağlanarak sokaklarda sürüklendi.
2015 yılında ülke, anti-komünizm yasasını kabul etti ve ardından devlet organları toplu olarak programı uygulamaya başladı. Şehirlerin ve caddelerin yeniden adlandırılması, toplumdan uzaklaşmanın başka bir yönü oldu. Çoğu durumda, yerel sakinlerin görüşleri dikkate alınmadı ve tarihi isimlerin geri getirilmesinden söz edilmedi.
Ülkenin o dönem görevdeki başkanı Petro Poroşenko, açıkça yalnızca Sovyetlerin değil, aynı zamanda Rus imparatorluk zamanından kalma yer adlarının da yok edilmesi çağrısında bulundu.
Örneğin Dnipropetrovsk şehir ismi, Dnipro olarak değiştirildi ancak kamuoyu yoklamaları şehrin sakinlerinin yüzde 90'ının yeniden adlandırmaya karşı çıktığını gösterdi.
Muhalefet milletvekilleri Rada'nın kararına itiraz etmeye çalıştı ancak 25 Ocak 2021'de mahkeme iddiayı değerlendirmeyi reddetti ve davayı kapattı.
Ukrayna'daki Anti-komünizm politikaları yıllarında, sovyetlere ve komünizme ait bin beşyüz Lenin anıt, 987 yerleşim yeri ismi ve 52 bin cadde ismi değiştirildi, binlerce anıt söküldü.
Aynı zamanda, en başından beri milliyetçiler, Sovyet geçmişine karşı mücadelenin, ülkenin büyük bir anti-Ruslaştırma sürecinin yalnızca bir parçası olduğunu vurguladılar. Nihai hedef, Ukraynalılar ve Ruslar arasındaki tarihi ve kültürel bağlardan söz edilen her şeyi ortadan kaldırmak olarak açıklandı.
Şimdilerde ülkede Sovyet geçmişinden pek bir şey kalmadı ve Ukraynalı milliyetçilerin daha ileri hedefleri daha açık bir şekilde ortaya çıkıyor.
16 Ocak'ta Rus diline karşı mücadelede yeni bir aşama başladı.
Tüm hizmet sektöründe mağazalar, kafeler, bankalar, eczanelerde Rusça konuşulması yasaklandı.
Bazı okullarda velilerden şikayetler geldiği Rus basının yansıdı. Bazı okullarda çğrencilere, Rusça’nın düşman dili olduğunun, Rusların Ukrayna'yı sömürgeleştiren düşmanlar olduğunun söylendiği iddiaları ortaya çıktı.
Uzmanlar, Ukraynalı milliyetçilerin sovyet anıtlarıyla savaşmaya devam edeceğini söylüyor.
Ülkedeki, komünist devrimi öncesi Rus şair ve edebiyatının önde gelenlerinin anıtları da tehlike altında. Lvov'da Komünizimle ilgisi olmayan bir Puşkin büstü kırıldı, Lviv bölgesinde bir Kutuzov anıtı yıkıldı. Kiev'de Alexander Suvorov'a ait bir anıt söküldü. Tolstoy ve Lermontov caddelerinin yeniden adlandırılması tartışılıyor.
Elbette hiçbirinin komünizmle ilgisi yok. Ancak tüm bu figürler Ukraynalıların ve Rusların ortak tarihini ve kültürünü sembolize ediyor, bu da radikalleri rahatsız ettikleri anlamına geliyor.