Biden’in Duma seçimleri öncesi Putin’e beklenmedik hediyesi
HABERRUS – Geçtiğimiz gün ABD Başkanı Biden’in Putin için sarf ettiği sözleri bazı Rus basınında, Biden’in Putin’e Devlet Duması seçimleri için beklenmedik bir hediyesi olarak yorumlandı.
Rus Nezavisimaya Gazeta’da Darya Garmonenko ve İvan Rodin imzalı haberde, Rusya’da eylül ayında yapılacak olan Devlet Duma’sı seçimlerinde kampanyaların açık bir dış düşmanla karşı karşıya gelme üzerine inşa edileceği iddiasında bulunuyor.
Devlet Duması seçimlerinden önce Washington’un, Moskova'ya zamanında bir hediye verdiğini vurgulandığı haberde, ‘Moskova’ya gerçek bir dış düşman imajı’ verildiği belirtilmiş.
Uzmanlar, devlet propagandasının artık Amerika'ya odaklanmasının muhtemel olduğunu ancak içeride de baskıcı politkanın gözle görülür şekilde yavaşlamasını beklemiyorlar.
Uygulanacak politik baskıda, Aleksey Navalny veya Rusya Federasyonu Komünist Partisi şeklinde iç muhalefete karşı mücadelede olduğu gibi, muhalefet ‘gerçek dış düşmana’ karşı toplanmalı ve seçmenleri bölmemelidir.
Gazete haberinde, Putin'in Biden'ın sözlerine hızlı tepkisinin, büyük olasılıkla, Rus yetkililerin bunları bir tür dönüm noktası veya hatta bir "casus belli" olarak görmediği anlamına geldiğini vurgulayarak, ‘aksi takdirde Kremlin yanıt için bir süre beklerdi’ diyor. Örnek olarak da eski başkan Donald Trump'ın Rusya'ya karşı düşmanca açıklamalar ve hatta jestler yapmasına izin verdiği bir zamanlarda Putin’in cevap vermek için bu kadar hızlı davranmadığı, ağırdan aldığı hatırlatılıyor.
‘Şimdi her şey farklı bir şekilde organize edildi. Biden, ABC News'e verdiği bir röportajda Putin'in "ABD seçimlerine karışmanın bedelini ödeyeceğini" söylemesinden bir gün sonra, çok kaba olmasa da, Rusya’dan sert açıklamalar yapıldı.’
Ardından Rusya Federasyonu, Amerika Birleşik Devletleri'nden büyükelçisini istişareler için Moskova’ya çağırdı ve Rus politikacılar birbiri ardına Biden'ın sağlığından şüphe etmeye başladıklarını belirten ifadeler kullanarak koro halinde dış dünyaya "Putin Rusya'dır" açıklamaları yapıldı.
Burdan anlaşıldığı gibi yaklaşan Devlet Duması seçimleri için gerçekten sert bir arka planın ortaya çıkacağı anlaşılıyor.
Kremlin'in muhalefetin tüm radikalleşme fırsatlarını ortadan kaldırmak için seçim kampanyasını “kuşatılmış kale” senaryosuna göre inşa etmeyi planladığı unutulmamalıdır.
Çünkü bu durumda rejime tarafsızca katılmayanlar,rejim politikalarını amasız fakatsız desteklemeyenler "hain" formatında düşman ilan edilecekler. Örneğin, Navalny imajı böyle inşa edilmeye başladı, ancak bu durum, Navalny tarafından bir avantaja dönüştürülerek tanınılırlığını artırdı.
Açıktır ki, propaganda bunun tersini ortaya koyacak, siyasi sürece "dış müdahaleyi" açığa çıkarma teknolojisiyle Amerika Birleşik Devletleri'ne ayna tutacaktır.
Elbette, böyle bir oyun yeni yaptırımlarla bozulabilir, ancak şimdiye kadar Kremlin, Amerikan’nın edepsiz söylemlerinden daha çok memnun gibi görünüyor.
Şu andan itibaren, perde arkasında herhangi bir güçlü düşman icat etmeye gerek yok, zaten kendilerini gösterdiler.
Bununla birlikte, zaten yüksek hızda olan baskıcı makinenin Rusya içinde durup durmayacağı veya yetkililerin, örneğin acımasız yasalar paketinin geniş kapsamı sayesinde, muhalefetin herhangi bir faaliyetini bastırmaya devam edip etmeyeceği sorusu ortaya çıkıyor.
Bazı Rus uzmanlar ülkede liberalleşmenin asla beklenmemesi gerektiğini söylüyor. Dış politikanın sıkılaştırılmasının ülke içinde de baskıların artırılması ile sonuçlanacağı, Rusya’da hükümetin iç politikayı, muhalefet ve vatandaşlar üzerindeki baskıyı daha da sıkılaştıracağı yorumunu yapıyor.
Politik Teknolojiler Merkezi Birinci Başkan Yardımcısı Aleksey Makarkin, Rus yetkililerin ilişkilerin sıkılaştırılması için önceden hazırlık yaptığına ve yaşananların hiç de sürpriz olmadığına inanıyor. “Biden ve genel olarak ABD politikası, Rus hükümetine karşı sert tavrıyla biliniyordu, bu yüzden Rusya’da yasaklayıcı kanunların çoğu, Biden'ın başkan olacağı netleşir anlaşılmaz Devlet Dumasına getirildi - bunlar bu tür önleyici tedbirler. ”
Uzmana göre şimdi daha fazla hak kaybına yol açacak yeni sıkılaştırma kanunları beklemeye değmez ama var olanları kullanma pratiği konusunda daha da zor bir dönem olabilir. Makarkin, yetkililerin koşullara, zorluklara ve risk değerlendirmesine bağlı olarak rotalarını ayarlayacaklarına inanıyor, bu da "sıkılaştırmanın nihayetinde gidebileceği sınırları tahmin etmenin zor" olduğunu belirtiyor.
Öte yandan, Rusya’daki muhtemel protestoların Belarus’a dönüşmesi olasılığının olmadığı yorumunda bulunuyor.
Siyasi Uzmanlar Grubu başkanı Konstantin Kalachev ise konuya ilişkin şunları söylüyor: ‘Elbette, hükümetimizin paradoksal kararlarını görmek harika olurdu. Örneğin, otoriterlik suçlamalarına yanıt olarak, ifade özgürlüğümüz ve toplanma özgürlüğümüz olduğunu gösterebilirdik. Ancak hükümetimiz bunu yapamaz. Aksine, seçim otoriterliğinden refleks olarak hareket eden bir baskı rejimine geçmektedir ve bu nedenle dış politika sıkılaştırmasının etkisi hiçbir şekilde ülke içindeki durumu hafifletmeyecektir, tersine: seçimler öncesi yetkililer muhalefete zulmetmeye devam edecek.’
Uzman, genel olarak, somut bir dış düşmanın ortaya çıkmasının yalnızca iç politikada değişim isteyen her muhalefetin ‘Batı etkisinin ajanları’ olarak adlandırılmasına yol açacağını belirterek ‘bu nedenle, her türlü görünür protesto faaliyetinden kurtulacaklar’ ifadesini kullanıyor.
Rusya’daki siyasette yarım tonların ortadan kalktığını vurgulayan uzman, artık her şeyin beyaz ve siyaha bölündüğünü ve en son Brejnev döneminde TV’lerde çok sık kullanılan “bizimle olmayanların bize karşı olduğunu” mottosunun yeniden dolaşıma sokulduğunu belirtiyor ve ekliyor:
‘Biden, Rusya'ya karşı tavrını gösterdi ve bu, yalnızca Rus makamlarının yeni bir Soğuk Savaş sürecine geçişini meşrulaştırmasına yardımcı olacak.’