Suriyeli Militanlar ABD Silahlarını Nereden Alıyorlar?

HABERRUS - Türkiye’nin kontrolü altından tuttuğu ve bir çok ayrılıkçı cihatçı radikal dinci terör örgütünün yuvalandığı Suriye’nin İdlib kentinde ortaya çıkan Amerika Birleşik Devletleri menşeili ağır silahların bu terör örgütü mensuplarının eline nasıl geçtiği sorusu Rus medyasının gündemini meşgul etmeye devam ediyor.

Rusya’nın devlet televizyon kanalı Russia24, yayınladığı haberinde Arms Watch bilgi portalı tarafından Suriye’de İdlib’de çekildiği anlaşılan sansasyonel görüntülere yer verdi.

Haberde, Türkiye’nin kontrolü altında bulunan Suriye’nin İdlib ilinde (Rusya Federasyonu'nda yasak olan) Hayat Tahrir el-Şam teröristlerinin Suriye rejim güçleri mevzilerine ateş açtığı görüntüleri bir grup uzman askerin analiz ettiği belirtiliyor.

Teröristlerin kullandığı silahlara dikkat çekilen haberde, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin kontrolü altında bulunan İdlib’deki teörör örgütü mensuplarının kendilerinin de propoganda amaçlı yayınladıkları videolarda da detaylıca göründüğü ve teröristlerin Amerikan tanksavar füze sistemi TOW kullandığının ortaya çıktığından bahsediliyor.

Ayrıca, iddiaya göre İdlib'deki Heyet Tahrir el-Şam oluşumlarından birinin yaşanan çatışmalar sonarsı yenilgisinin ardından Suriye ordusu tarafından aşırılık yanlılarından ele geçirilen benzer füzelerin birkaç fotoğrafı daha yayınlandı.

Genel olarak, resim oldukça açık. Arms Watch uzmanları, bundan İslamcıların etkileyici miktarda Amerikan silahına sahip olduğu sonucuna varıyor.

Bu kadar Amerikan yapımı ağır silah nerden geliyor?

Terörist lider Abu Mohammad al-Julani'nin ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından, yakalanmaları için 10 milyon dolar ödül verilen özel olarak tanınan küresel teröristler listesine dahil edilmesi, terör grubunun düzenli olarak saldırıya geçmesine hiçbir şekilde engel değil. Terör örgütü cephaneliğini Amerikan silahlarıyla dolduruyor.

Bağımsız uzmanlar Heyet Tahrir el-Şam grubunun sosyal ağlarda yayınladığı propaganda fotoğrafları ve videoları, Suriye'deki teröristlerin ellerinde Amerikan silahları olduğunu açıkça gösterdiğini, üstelik bunların güdümlü tanksavar füzeleri olduğunu vurguluyor. Kullanımı oldukça zor ve özel müdahale gerektiren bu silahların ABD hükümetinin ve müttefiklerinin olaya doğrudan müdahil olduğunu doğruladığını ve teröristlerin bu tür ağır silahaların önceden eğitim almadan kullanmalarının neredeyse imkansız olduğunun altını çiziyor.

Belgelere göre, bu TOW kompleksleri, görünüşte Deniz Piyadeleri için 2012 ve 2019 yılları arasında ABD Ordusu'nun sözleşme komutanlığı tarafından satın alındı. Belgelerdeki gerçek muhatap elbette ortaya çıkmadı.

"Uzun yıllardır Amerika çok çeşitli terörist gruplarla ilgileniyor, hatta Amerikan askerlerinin ve Amerikan vatandaşlarının öldürülmesine karışan gruplarla bile. Bu hücreler durumu istikrarsızlaştırmak için silahlandırılıyor ve yaratılıyor ve her şeyden önce, Suriye’deki merkezi hükümete karşı.”diyor siyaset bilimci-Amerikalı Rafael Ordukhanyan.

Rus televizyonu haberinde, 2012’de bağımsız gazetecilerin ABD'nin Suriye'ye 2 milyar doları aşan Varşova Paktı standartlarında silah tedarikine dahil olduğunu kanıtladıkladıklarını ancak batılı devletlerden hiç bir tepkinin gelmediğini vurguluyor.

Doğu Avrupa'dan gelen belgelere göre ağır silahlar Suudi Arabistan'a gönderildi.

Her zaman yalnızca Amerikan cephaneliğini satın alan Suudilerin neden birdenbire tonlarca Sovyet tarzı mühimmata ihtiyaç duyduğunu tahmin etmesi zor değildi.

“Bu silahlar Bulgaristan’da toplandı ve paketlendiler ve daha sonra Suudi Arabistan'a nakledildiler. Silahlar resmi olarak bazı birimlere, örneğin ABD Ordusu, özel harekat kuvvetlerine tahsis edildi. Ve sonra, sayılara göre orada geçtikleri yerde, bu silahlar beklenmedik bir şekilde militanlar arasında ortaya çıktı.” İfadelerini kullanıyor askeri uzaman Aleksey Leonkov.

Tüm bu yaşanlara sürpriz demek çok zor. Aynı senaryo, ABD tarafından son 20 yıldır Afganistan'da uygulandı. ABD teröristleri silahlandırıyor. "Böl ve yönet" ilkesinin uzun zamandır tüm Amerikan dış politikasının alameti farikası haline geldiğinin vurgulandığı haberde "El Kaide'nin (Rusya'da yasak) bir birimi IŞİD (Rusya'da yasaklanan İslam Devleti) Beşar Esad ile savaşıyor. Ve Amerikalılar işlerini yapacaklar. Örneğin, Suriye petrolünü çalacak, aynı fiyata satacaklar. O paralar ile de aynı gruba silah tedarik ediyorlar. Çeşitli çizgideki teröristlere milyarlarca dolara silah sağlıyorlar, böylece daha sonra aynı teröristlerle savaşabiliyorlar.’ Diyor TASS'ın askeri gözlemcisi emekli albay Viktor Litovkin.

Ancak Birleşik Devletler onlarla savaşmak için kendi üstünlüğü yanılsamasını yaratmaktan çok daha kötüsünü yapıyor. Ne de olsa Amerika, terörist gruplar üzerinde hiçbir zaman gerçek bir güce sahip olmadı. Uysal görünenlerden her zaman feci darbeler alan, ABD kendi hatalarından ders almak için ise henüz hala hazır değil.