Rusya’da Putin’e olan güven ‘tüm sorunların kaynağı o’ diyenlerin gerisine düştü
HABERRUS - Rusya’da en güvenilir kamuoyu araştırma şirketi olan Levada Center’ın son yaptığı kamuoyu araştırmasına göre, Devlet Başkanı Vladimir Putin’e olan güven, 2008 Gürcistan savaşı ve ardından 2014 Kırım’ın Rusya’ya bağlanması sonrası yaşadığı tarihi zirveden geriye giderek tarihin en düşük seviyesine doğru eğriliyor.
Levada Center’e göre Temmuz 2021’de Putin'in liyakatini kabul edenlerin payı %42'ye düşerek, ülkedeki sorunlar için onu suçlayanların payından (%54) önemli ölçüde daha az oldu.
Levada Center Sosyokültürel Araştırmalar Bölüm Başkanı Alexey Levinson, Novaya Gazeta’da yayınlanan analizinde, Rusların Putin'in liyakatine ve ülkeye karşı sorumluluğuna ilişkin tutumunun nasıl değiştiği sorusuna cevap arıyor.
Yirmi yıl önce, Vladimir Putin'in başkanlık kariyeri başladığında, Levada Center tarafından yapılan kamuoyu anketlerinde Ruslara iki soru soruldu:
Birinci soru, Rusya'nın ekonomik başarısına ve nüfusunun refahındaki artışa ana katkıda bulunanın kim?
İkinci soru, ülkedeki sorunların ve yaşam pahalılığının artmasından sorumlu kim?
2001 yılında yapılan anketlerde bu sorulara verilen cevaplarda Rus halkının %56'sı başarıları Putin'e atfederken sadece %22'si Putin’in iç sorunlardan sorumlu olması gerektiğine inanıyordu.
Bu görüş dağılımı, Putin’in birinci ve ikinci başkanlık dönemleri boyunca devam etti.
Kırım, Putin'in notunu %88'e yükseltti
Putin 2012'de devlet başkanlığına geri dönmesine Ruslar sessiz ama net tepki gösterdi.
2012 yılında aynı sorularla yapılan kamuoyu araştırmasında halkın ülkedeki olumsuzluklardan Putin’i sorumlu tutan kesimi %51 olarak cevaplarken, Devlet Başkanı’nın liyakatinden şüphe etmeyenlerin oranı ise %59 olmuştu.
2014 yılında Kırım, Putin'in notunu %88'e yükseltti. Tartışılan soruya verilen yanıtlarda, Putin'in liyakatine dikkat çekenlerin oranı da %81 gibi eşi görülmemiş bir yüksekliğe çıktı.
Kırım'ın ilhakı herhangi bir ekonomik başarı vaat etmedi ve getirmedi, bu da yanıtlayanların zihinlerinin tepki verdiği sorudaki anahtar kelimenin "liyakat" kelimesi olduğu anlamına geliyor.
Katılımcılar Kırım'ın ilhakının Putin'in başarısının ana değeri olarak kabul edildiğini söylüyorlar.
Putin'in onay oranı 2008'de ilk kez %88'e yükseldi
Aynı şekilde Putin'in onay oranı 2008'de ilk kez %88'e yükselmişti. Ruslar, Gürcistan ile askeri çatışmadaki rolünü kaydetti ve mükafatlandırdı.
Batılı devletler, Gürcistan'la uluslararası hukuk normlarına aykırı davranan Rusya’ya ciddi karşı koyamadı.
Gürcistan ile yaşanan hikaye Putin'e Rusya'nın dış politikada kendisinden ne beklediğini gösterdi.
Rusya adeta, Sovyetler Birliği'nin içinde bulunduğu büyük bir güç konumuna geri dönüşü bekliyordu. İç politikaya gelince, 2011-2012'deki huzursuzluk, halkın hoşnutsuzluğunun tehlikeli bir boyuta yaklaşmaya başladığını açıkça ortaya koydu.
Üstelik, komşu ülke Ukrayna'daki olaylar, Rusya'daki popüler öfkenin ülkeyi yönetenlere karşı dönebileceğini ve kitle yönelimlerinin gelişiminin batıya doğru gideceğini açıkça gösterdi. Bu durumda, rejimin mevcut siyasi sorunlarını çözen, planlı ve Rusya'nın tarihsel yolunu uzun süredir belirleyen Kırım hamlesi geldi. Rusların çoğunluğuna göre Kırım'ın ilhakıyla birlikte büyük bir güç ve statüsü kazanıldı.
Bu hamle halkın Putin’e olan güven oyunu tarihin en yüksek seviyelerine çıkardı. Genel olarak Batı'ya, özelde Amerika'ya karşı oldukça olumsuz bir tutum dönemine girildi.
Batı'ya karşı kötü bir tutum ve Putin'e karşı iyi bir tutum aynı madalyonun iki farklı yüzünü oluşturuyor.
Ardından 2018 yılına gelindiğinde Kırım etkisi şaşırtıcı bir şekilde sona erdi.
2018 yılında Rusya şehirlerinin sokaklarında Dünya Kupası'na gelen yabancılarla kardeşlik bir anda başladı. Anketler, Amerika ve Batı'ya yönelik tutumlarda keskin bir ısınma kaydetti.
Levada Center Sosyokültürel Araştırmalar Bölüm Başkanı Alexey Levinson, ‘Putin, bu iyi hava dalgasını alsaydı, yönetseydi, bu onun yeni yükselişi, "Cenevre ruhu", "yumuşatma"sı olurdu.’ diyor.
Putin o dönem, tereddüt ederek de olsa yine de sorumluluk aldığı emeklilik reformunu imzaladı. Emeklilik yaşını kademeli olarak yükselten bu yasa Putin’e olan güvenoyunu düşürdü.
Putin'in reytingi düştü, liyakatini onaylayanların payı düştü, ülkedeki sorunlardan onu sorumlu tutanların payına eşit hale geldi.
Sonuç olarak, Temmuz 2021'e kadar, Putin'in liyakatini ilk kez onaylayanların payı %42'ye düşerek, ülkedeki sorunlar için onu suçlayanların payından (%54) önemli ölçüde daha az oldu.
Bu tabii ki devam eden ekonomik durgunluk ve covid-19 ile açıklanabilir. Ama asıl mesele dış politikada düğümleniyor.
Görünüşe göre, Putin'e veya en yakın çevresi haline gelenlere, halkın eğilimini geri döndürmenin tek yolunun Batı ile ilişkileri ağırlaştırmak, kötüleştirmek, Batıdan uzaklaşarak riskli Kuzey Kore yolunu izlemek olduğu görülüyordu.
Ama insanların tavırları değişti. Kamuoyu Batı karşıtı söylem ve siyasetten bıktı. Rusların üçte ikisi şimdi Batı'ya karşı tutumlarını iyi olarak nitelendiriyor.