Turkey Tribunal, Avrupa Parlamentosu’nda: Erdoğan rejimini boykot etmemiz gerekiyor
HABERRUS - ‘Turkey Tribunal’ Mahkemesi, Cenevre’de gerçekleştirdiği oturumun ardından Avrupa Parlamentosu İnsan Hakları Komitesi’nde Erdoğan rejiminin yaptığı ‘insan hakları ihlallerini masaya yatırdı. Konuşmacıların ortak vurgusu, “Artık söz bitti, eylem zamanı” oldu.
Turkey Tribunal Raportörü Vanetta, “Erdoğan rejimini boykot etmemiz gerekiyor” dedi.
Bold Medya’nın haberine göre Erdoğan Rejimi’nin hak ihlallerinin yargılandığı Turkey Tribunal Mahkemesi, Cenevre’deki oturumların ardından bu kez de Avrupa Parlamentosu’nda Türkiye’deki hak ihlallerini parlamenterlere ve Avrupa Birliği kurumlarının temsilcilerine anlattı.
20-24 Eylül tarihlerinde Cenevre’deki toplantılarda Türkiye’de sistematik işkence uygulandığı kararına varan platform, raporlarındaki tüyler ürpertici bulguları ve mahkemenin nihai mütalaasını anlattı.
Toplantıda Avrupa Parlamentosu Milletvekili Marie Arena, İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) Avrupa ve Orta Asya Uzmanı Philippe Dam, İnsan Hakları Derneği’nden Rehşan Bataray Saman, Turkey Tribunal’dan “Yargı Bağımsızlığı ve Adalete Erişim Raportörü” Luca Perilli, Turkey Tribunal Koordinatörü ve “İnsanlığa Karşı Suçlar” raportörü Prof. Em. Johan Vande Lanotte, Avrupa Parlamentosu (AP) Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor, AB-Türkiye Karma Parlamento Komisyonu (KPK) Eş Başkanı Sergey Lagodinsky, AP milletvekili Bernard Guetta, Avrupa Komisyonu ve Avrupa Birliği Dış İlikiler Servisi’nden temsilciler katıldı.
“TÜRKİYE’DE YAYGIN VE SİSTEMATİK İŞKENCE VAR”
Turkey Tribunal Koordinatörü ve “İnsanlığa Karşı Suçlar” raportörü Prof. Em. Johan Vande Lanotte, Cenevre’de yapılan toplantılarda varılan sonucu şu sözlerle özetledi:
“İşkence vakaları ya da insanların kaybedilmesi münferit örnekler olarak görülemez. Mahkeme sivil topluma yönelik olarak sistematik ve yaygın bir ihlal olduğunu düşünmektedir Türkiye’de. Ve bununla ilgili olarak da mağdur kişilerin ifadelerine ve tanıklıklarına başvurduk. Dolayısıyla bütün işkence iddialarının yaygın ve sistematik olduğunu söyleyebiliriz.”
“SADECE YORUM YAPMAKLA VE ENDİŞE BEYAN ETMEKLE YETİNMEMELİYİZ”
Türkiye’de son yıllarda yaşanan insan hakları ihlallerini ve 15 Temmuz sonrası yaşanan ihlalleri sıralayan Avrupa Parlamentosu (AP) Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor de Türkiye’ye karşı artık yorum yapmak ve endişe beyan etmemekle yetinilmemesi gerektiğini söyledi.
Amor, “Eğer katılımdan bahsediyorsak Avrupa’nın ortak geleceğinden bahsediyorsak bence iç meselelere öncelik vermeliyiz. Ve evet aynı zamanda bu konu bu mesele bizim gündemimizin etkin bir parçası olmalı. Biz bu konu ile ilgili bir takım fırsatları defaatle kaçırdık diye düşünüyorum. Etkili bir şekilde Türkiye’yle kurduğumuz diyalogda bir baskı unsuru oluşturabilirdik. Ancak bu konudaki fırsatları teptik. Somut bir takım sonuçlar elde etmeliyiz. Sadece yorum yapmakla ve endişe beyan etmekle yetinmemeliyiz.” ifadelerini kullandı.
“ERDOĞAN REJİMİNİ BOYKOT ETMEMİZ GEREKİYOR”
Turkey Tribunal Koordinatörü Johan Vande Lanotte de Türkiye’de çok vahim insan hakları ihlalleri bulunduğunu ve artık Erdoğan rejimiyle konuşma imkanı kalmadığını söyledi.
Lanotte, “Onların banka hesaplarını bloke etmeli, futbol gibi spor müsabakalarını yasaklamalı, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin цnьne çıkarmalıyız” diye konuştu.
“İşte önümüzdeki tablo bu. Hukukun üstünlüğünün olmadığı, bütün insan haklarını ihlal eden ve Avrupa’ya şantaj yapan bir ülke. Ne zaman bir şey yapacağız desek Türkiye bütün mültecileri salıvermekten ve Avrupa’ya yığmaktan bahsediyor. Tehdit ediyor. Peki ne yapacağız o zaman? Sürekli konuşup duruyoruz. Bütün bu örnekleri davaları tekrar tekrar masaya yatırıyoruz. Konuştuğumuz insanların tanıklıklarını paylaşıyoruz… Biliyoruz ki Türkiye gerçekten kötücül bir devlet. Ve bence artık konuşmayı bir kenara bırakıp bu ülkeyi boykot etmemiz gerekiyor. Erdoğan rejimini boykot etmemiz gerekiyor. Ve Erdoğan’ın çevresindeki hizbi boykot etmemiz gerekiyor. Onların banka hesaplarını bloke etmeli ve futbol gibi spor müsabakalarını da yasaklamalıyız. Ve Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin (UCM) önüne çıkarmalıyız. Bunun için de her gün Türkiye’de zarar gören insanlarla dayanışma göstermeliyiz.”
“KÖPRÜLERİ ATMANIN ZAMANI GELDİ”
Johan Vande Lanotte, Türkiye-Avrupa Birliği aзısınından da iki taraf arasında konuşma imkanı kalmadığını belirtti.
Lanotte, “Şimdi Türkiye-AB ilişkilerine gelmek istiyorum. Herhangi bir diyalog imkanı kalmadı. Bцyle bir rejimle iletişim kurma, diyalog kurma imkanı kalmadı. Ben size şunu sormak istiyorum. Konuşmaya devam mı edeceğiz bundan sonar? Konuşma imkanı kalmadı çünkü. Bence kesinlikle yeterince konuştuk. Bundan sonar köprüleri atmanın zamanı geldi. Erdoğan rejimi yıllardır ihlal etmeye devam ediyor hepimizin saygı duyduğu yasaları. Dolayısıyla bizim aзımızdan konuşacak bir şey kalmadı.” diye konuştu.
“İNSAN KAÇIRMALAR İÇİN DEVLETLERE UCM’YE BAŞVURU ÇAĞRISI”
Erdoğan rejiminin yurtdışından kaçırdığı insanlar konusunda bir öneride bulunan Lanotte, devletleri Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne başvuru yapmaya çağırdı:
“Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne müracaat edebiliriz tabii. Şimdi bir talep bir başvuru olduğu zaman Ulsulararası Ceza Mahkemesi’ne savcı bunu soruşturma ihtiyacı duyabilir, duymayabilir. Eğer bu istem bir Avrupa ülkesi tarafından desteklenirse hele ki Avrupa Birliği tarafından desteklenirse savcı o zaman inceler bu istemi… Kaзırmalar sцz konusu oldu. O ülkelerden, Ukrayna’dan vesaire. İnsanlar kaçırılıp Türkiye’ye getirildi….”