Türkiye, Rusya'nın bölgede güçlenmesinden neden korkuyor?

HABERRUS - Kazakistan’da yaşanan olayların ardından Rusya’nın bölgede konumunu güçlendirdiği, bu durumdan da en çok Türkiye’nin rahatsız olduğu iddiası Rus basınında sıkça dile getiriliyor.

Türkiye’nin 11 Ocak'ta Türk Devletleri Örgütü Dışişleri Bakanlarının Kazakistan'daki olaylarla ilgili çevrimiçi toplantısına ev sahipliği yapması Rus basınında geniş yankı buldu.

Rus İzvestiya’nın uzmanlarlarla yaptığı haberinde Türkiye'nin, Rusya'nın bölgedeki rolünün güçlenmesinden korktuğu iddia ediliyor.

Türkiye’de özellikle iktidara yakın basın yayın organlarında Rusya'nın Kazakistan'daki durumunu güçlendirdiği yönünde çıkan haberlere ve makalelere detaylıca yer verilen haberde Ankara’nın, Kazakistan'ın ve Orta ve Orta Asya'nın diğer ülkelerinin bağımsızlığını ilk tanıyan ülkelerden biri olduğu burada büyükelçilikler açtığı ve entegrasyona başladığı anlatılıyor.

“Binlerce Türk, Fethullah Gülen'in çağrısıyla Asya'daki Türklere ders vermeye gitti’’

Türkiye’nin ardı ardına Türki Devletlerle işbirliği kurumları kurduğu, Türklerin sadece fonlarla değil, bilim, kültür ve dinin gelişmesiyle de ilgilendiği, yıllar içinde Türk TV kanallarının da ortaya çıktığı ve tüm bu yaşanan gelişmelerin ardından Ankara'nın, tüm Türklerin Türkiye'nin himayesi altında birleşeceğine ve Türk kurallarına göre yaşaması gerektiğine kendini inandırdığı vurgulanıyor.

Rusya Bilimler Akademisi Dünya Ekonomisi ve Uluslararası İlişkiler Enstitüsü'nün önde gelen araştırmacısı Viktor Nadein-Raevsky, İzvestia ile yaptığı röportajında binlerce Türk’ün, Fethullah Gülen'in çağrısıyla Asya'daki Türklere ders vermeye gittiğini, Türk liseleri ve üniversiteleri kurduğundan bahşediyor.

‘‘Kazakistan'da 26 eğitim kurumu vardı. Ayrıca, kültürel ve dini kuruluşlar vardı. Mezunların birçoğu Türkiye'de okumaya gitti, bu insanlar iyi bir eğitim almış olarak eve döndüler, seçkinler arasına girdiler. Açıkça Rus yanlısı değil, daha çok Türk yanlısıdırlar. Kazakistan ve Türkiye aktif olarak yakınlaşıyor, bakanlar düzeyinde, başta güçlü olanlar olmak üzere her yönde birleşik yapılar oluşturuldu. Başta İçişleri Bakanlığı, istihbarat birimleri olmak üzere iyi ve ciddi bir şekilde birleştiler.’’ İfadelerini kullanıyor.

Kazakistan Türkiye için kilit ülkelerden biri

Rusya Dışişleri Bakanlığı Diplomatik Akademisi'nde kıdemli Araştırmacı Doçent Vladimir Avatkov, Türkiye için, Türklerin, tek doğru Türk olduğu ve herkesin onları takip etmesi gerektiği "Türk dünyası" olarak adlandırılan Türk merkezli bir alt sistem ideolojisinin çok önemli olduğunu, bu açıdan Kazakistan’ın, Ankara için kilit noktalardan biri olduğunu belirtiyor.

‘‘Erdoğan'ın Nazarbayev'i Türk dünyasının Aksakal'ı olarak adlandırması boşuna değildi. Bu doğuya özgü pohpohlama, Ankara'nın Kazakistan'daki etkisini güçlendirmeyi amaçlıyordu.’’ Diyen Rus uzman, bölgede Çin ile Batı arasında aktif bir mücadele olduğunu ayrıca Gülen destekçileri ve Erdoğan destekçileri arasında aktif bir mücadele yaşandığını iddia ediyor.

resim tanımı girin

Ankara bu konuda Kazakistan'a Rusya tarafından yardım edilmesini ve Moskova'nın konumunun güçlendirilmesini beğenmedi diyen Rus uzman; “Türkiye için özellikle büyük bir sürpriz, KGAÖ mekanizması aracılığıyla Kazakistan'ın operasyonel desteğiydi. Güvenlik konusuna uzun süredir kafa yoran ve tek bir güvenlik alanı oluşturmaya çalışan Türk Devletleri Teşkilatı bunu başaramamıştır. Ancak Türk meslektaşları son zamanlarda Kazakistan da dahil olmak üzere Sovyet sonrası alanda çeşitli güvenlik servisleriyle aktif olarak çalışıyor. Aslında Suriye ve Kırım'dan sonra Türk merkezli Turan'ın temeli bir kez daha kırıldı” diyor.

Rusya Uluslararası İlişkiler Konseyi uzmanı oryantalist Kirill Semyonov, Türkiye'nin Kazakistan olaylarında Rusya'nın oynayabileceği rolün üstesinden gelemeyeceği, destek ve yardıma hazır olduğu açıklamalarına rağmen bunun açıkça görüldüğü yorumunu yapıyor.

Bu durumun, şüphesiz Rusya'yı (ve KGAÖ'yü) askeri-politik alanda çok daha çekici bir ortak haline getireceğine vurgu yapan Rus uzman, Orta Asya’nın Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü üyesi olmayan Türki devletleri - Türkmenistan ve Özbekistan için daha da önemli hale geleceği ve ilerleyen günlerde bu ülkelerden üyelik taleplerinin gelebileceği öngörüsünde bulunuyor.

Buna gerekçe olarak da Özbekistan ve Türkmenistan’daki durumların Kazakistan’dan çok daha kırılgan olduğu yorumunda bulunuyor.

Türkiye'nin yakın gelecekte Türk projesi çerçevesinde askeri-politik alanda herhangi bir alternatif sunması pek olası değil diyen Semenov, "Dolayısıyla Kazakistan'daki güncel olaylar, Ankara'nın dış politika önceliklerini gözden geçirmesi açısından tetikleyici olabilir" ifadesini kullanıyor.