Kremlin: Amerika Kıtası’na füze konuşlandırılması dahil farklı seçenekler değerlendiriliyor
HABERRUS - Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Basın Sekreteri ve Kremlin sözcüsü Dmitry Peskov, Rusya'nın Küba ve Venezuela'ya füze yerleştirme olasılığı hakkında konuştu.
Kremlin sözcüsü, ayni ABD gibi ülkesinin de kendi güvenliğini sağlamak için çeşitli seçenekler üzerinde çalıştığını söyledi.
Peskov, ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Victoria Nuland'ın, Ukrayna'daki durumun kötüleşmesi durumunda ABD'nin eylem için 18 senaryosu olduğunu söyleyen sözlerini aktardı.
"Farklı senaryolar da düşünüyoruz, aslında çok daha az olması gerektiğine inanıyoruz, çünkü konunun formülasyonu ülkemizde son derece spesifik. Burada, belki de o kadar da karmaşık olmayan bir şeyi karmaşık hale getirmeye gerek yok. Sorular son derece doğrudan ve somut olarak formüle edilmiş olarak soruldu” dedi.
Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov'un yakın zamanda Küba ve Venezuela'da Rus füzeleri konuşlandırma planlarını ne teyit ne de yalanladığı sözleri hatırlatan gazeteciler, Peskov'a Kremlin'in böyle bir seçeneği düşünüp düşünmediğini sordu. Peskov, "Elbette, mevcut durum bağlamında Rusya kendi güvenliğini nasıl sağlayacağını düşünüyor” cevabını verdi.
Peskov: Bağımsız ükelerden bahsediyoruz
Latin Amerika'ya konuşlandırılacağı iddia edilen Rus füzeleri hakkında konuşan Peskov, egemen bağımsız ülkelerden bahsedildiğini hatırlatarak;
'Küba ve Venezuela'da Rus füzelerinin konuşlandırılmasından bahsetmişken, bunların egemen ülkeler olduğunu unutmamalıyız. Söz konusu ülkeler, kendi topraklarında kimin askeri üslerini kurmaya hazır olduklarına karar verme hakkına sahip olan bağımsız ülkelerdir.' ifadelerini kullandı.
Aynı zamanda Peskov, Estonya makamlarının kendi topraklarına NATO birlikleri yerleştirme talebinin Rusya'nın bölgedeki gerilimin kaynağı olmadığını kanıtladığını sözlerine ekledi.
Küba Krizi
Karayip yada Küba Krizi, Soğuk Savaş sırasında Sovyet-Amerikan ilişkilerinde dünyayı nükleer bir felaketin eşiğine getiren askeri-politik bir krizdir. Küba Devrimi'nin zaferi ve 1959'da ABD'den bağımsız bir politika izlemeye başlayan Fidel Castro'nun solcu radikal hükümetinin iktidara gelmesinden sonra ABD ile Küba arasındaki ilişkilerin şiddetlenmesinden önce geldi. Küba Füze Krizi, ABD’nin Türkiye’ye, SSCB’nin de Küba’ya nükleer başlıklı füze yerleştirmesi ile başladı. Ekim 1962’de dönemin iki süper gücünü ilk kez direkt olarak karşı karşıya getiren ve dünyayı nükleer savaş tehditi altında bırakan bunalımdır. 28 Ekim 1962 tarihli NATO Konseyi toplantısında ABD Küba’yı işgal hareketine girişirse Türkiye’nin Sovyet işgaline uğrayabileceği ve NATO’nun savaşa sürüklenebileceği gündeme gelmiş, NATO, Konseyi’ndeki bazı delegeler ABD’den Küba’yı işgal etmeme garantisi istemiş, ABD delegesi ise bu güvenceyi vermekten kaçınmıştır. Sovyet Lider, Khruşev’in son mektubu ile bunalım bitmiş ve füzeler geri çekilmiştir. Soğuk savaşın zirveye ulaştığı bu olaydan sonra ise yumuşama dönemine geçilmiştir.