İki nükleer gücü savaşın eşiğine getiren İHA sorununda kilit ülke Türkiye
HABER ANALİZ | Rusya ile ABD arasında yaşanan İHA gerilimi, tarafları uzun bir süreden sonra yeniden görüşme yapmasına yol açtı.
Gündem Amerikan İHA’sının nasıl düşürülmesinden çok enkazın denizin dibinden nasıl ve kimin tarafından daha önce çıkaracağı yönünde.
ABD ve Rusya savunma bakanlarının ardından, genelkurmay başkanları da bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi.
Rusya Savunma Bakanlığı, Gerasimov ve Milley'in bir görüşme gerçekleştirdiğini duyurdu ancak görüşmenin içeriğini açıklamadı. İki mevkidaşın önceki gün Karadeniz üzerinde yaşanan Su-27 - MQ 9 Reaper yakınlaşmasını ele aldığı tahmin ediliyor.
İki ülkenin gündemi İHA enkazına ulaşmak
Öte yanda iki ülkenin gündeminde Karadeniz’e düşen ABD İHA’sının enkazına ulaşmak var.
Rusya Güvenlik Konseyi Sekreteri Nikolay Patruşev, Karadeniz'de düşen ABD dronununu çıkarmaya çalışacaklarını söyledi.
ABD ise İHA teknolojisinin Rusların eline geçmemesi için uzaktan kontrol ile İHA’nın operasyon sisteminin tamamen silindiğini duyurdu.
ABD, Türkiye ve Romanya’dan yardım isteyebilir
Askeri gözlemci Aleksey Sukonkin NEWS.ru'ya verdiği demeçte, Bükreş'in derin deniz denizaltıları taşıyabilen bir Amerikan gemisine kuvvet koruması sağlaması halinde ABD'nin MQ-9 Reaper İHA'sının enkazını Romanya'nın desteğiyle geri alabileceğini söyledi.
Uzman, ABD'nin düşen MQ-9'a ulaşmasının tek yolunun bir Avrupa ülkesiyle işbirliği yapmak olduğunu belirtti.
Montrö Sözleşmesi Devrede
ABD’nin Karadeniz’e askeri gemi sokmasının önünde tek engel Türkiye duruyor. Montrö Boğazlar Sözleşmesi kapsamında Türkiye ABD’ye ait savaş gemilerinin Boğazlardan geçerek Karadeniz’e çıkmasına engel oluyor.
Rus uzmana göre, Beyaz Saray Karadeniz'e askeri değil de sivil bir misyon gönderirse, Türkiye'nin bu durumda Washington'ın İstanbul ve Çanakkale Boğazlarından geçişini reddetme hakkı yok.
Montrö sözleşmesini aşmak için Karadeniz’e sivil kurtarma misyonu göderme ihtimalinde, ABD’nin derin deniz denizaltıları MQ-9 enkazını almaya çalışırken aynı zamanda ABD, Romanya’dan Karadeniz'deki sivil misyonu için kuvvet koruması sağlamasını isteyebilir.
O halde Türkiye'nin Montrö Sözleşmesi'ne göre sivil gemileri boğazlardan geçirmeme hakkı yok ancak, Ankara’nın, ABD Donanma gemilerinin MQ-9 Reaper İHA'nın enkazını aramak için Karadeniz'e girmesine izin vermek için İstanbul ve Çanakkale Boğazlarının statüsüne ilişkin 1936 Montrö Sözleşmesini yeniden gözeden geçirmesi gerekecek.
Ankara’nın Washington ile gergin ilişkileri göz önüne alındığında Türkiye’nin Rusya aleyhine Montrö’nün hükümlerini ihlal etmek için geçerli bir nedeni de yok.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, daha önce Anadolu Ajansı’na yaptığı açıklamada, Türkiye’nin MQ-9 Reaper insansız hava aracının düştüğü yere gidebilmesi için ABD Donanması'na İstanbul ve Çanakkale Boğazı'nın açılmasını görüştüğünü söyledi. Akar, Ankara'nın duruma barışçıl bir çözümden yana olduğunu da sözelerine ekledi.
Ancak tüm bunlar göz önüne alındığında Rusya’nın zaten Amerikan İHA’sının düştüğü andan itibaren bölgede çalışmalar başlattığı iddiaları daha olayın yaşandığı ilk andan itibaren çeşitli Rus basınında yer alıyordu.
ABD’nin Rusya’nın izniyle bölgede Dronun enkazını araması düşük bir ihtimal, zira Kremlin dahil Rusya’dan yapılan açıklamalarda, Rusya sınırlarının yaklaşık 60 kilometre açıklarında düşen Amerikan İHA enkazının çıkarılması için ABD’li yetkililerle ortak çalışmaya dair her hangi bir işaret yada açıklama yok. Aksine ABD İHA’sının Rusya’nın Kırım’daki hedeflerini vurması için Ukrayna adına casusluk yaptığı iddiaları var.
Kremlin’den yapılan son açıklamada, ABD'ye ait MQ-9 İHA'nın enkazının gerekirse Karadeniz'in dibinden kendileri tarafından kaldırılacağına dikkat çekiliyor.
Açıklamada, 'Rus ordusu, güvenlik açısından gerekli gördüğü takdirde, Amerikan MQ-9 Reaper insansız hava aracını (İHA) Karadeniz'in dibinden kaldırmayı düşünebilir' deniliyor. ABD'ye ait sivil oluşumların enkazı çıkarmasına dair bir izin yada açıklama henüz yok.
‘Tarafsız bölgede Rus uçağına saldırı savaş ilanı olur’
Öte yandan Amerikan İHA’sının Rus uçaklarının teması ve bombalaması olmadan düşmesi, akıllara ABD’nin bu olaya nasıl bir karşılık vereceği düşüncesini beraberinde getiriyor.
Çeşitli ABD’li senatörlerden yapılan kışkırtıcı açıklamalara ve tarafsız bölgelerde Rus uçaklarının havada vurulması çağrılarına Rusya’dan yanıt gecikmedi.
Rusya'nın Washington Büyükelçisi ABD’li senatörlerin tehditlerine tehditle yanıt verdi.
Tarafsız hava sahasında bir Rus uçağına kasıtlı yapılacak saldırının uluslararası hukuka göre sadece bir suç değil, aynı zamanda en büyük nükleer güce karşı açık bir savaş ilanı olacağını söyledi.
Rus diplomat, Rusya ile ABD arasında olası bir silahlı çatışmanın, Amerikalıların Ukrayna'da Rusya’ya karşı uzaktan yürüttüğü bir vekalet savaşından temelden çok farklı olacağı uyarısında bulundu ve Rusya karşısında bu tür tehditlerde bulunan Amerikan Kongresi’nin Amerikan vatandaşlarını ve uluslararası toplumu topyekun bir nükleer savaş riskine maruz bırakmaya hazır olup olmadığını sordu.
Bu bağlamda iki nükleer süper güç arasında sıcak çatışma riskinin bu kadar arttığı bir dönemde, savunma bakanları ve genelkurmay başkanlarının temas halinde olması iki tarafın da krize aklıselim yollardan yaklaştığının bir göstergesi olması açısından çok önemli.