RİA Novosti: Türkiye’de son yaşananlar ülkenin radikal İslamlaştığını mı gösteriyor?
HABERRUS - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Sezen Aksu’yu hedef alan sözleri ve sonrasında ülkede yaşanan olaylar Rus basınında geniş yankı buldu.
Rusya devlet ajansı RIA Novosti, Erdoğan'ın politika dilini analiz ettiği “Kelimeler İçin Dil Koparmak. Erdoğan Yeni Düşmanı İşaret Etti” başlıklı haberinde Sezen Aksu’dan Zuhal Olcay ve Ahmet Altan’a Erdoğan’ın düşmanlaştırıcı dili ele alıyor ve bu üslubun ülkenin radikalleşmesine etki edip etmediğini araştırıyor.
Türk şarkıcı Sezen Aksu’nun dine hakaret etmekle suçlanması ve Erdoğan'ın sert açıklamalarının ardından sanatçının evinin önünde kalabalıkların toplanması ve benzer şekilde söylediği sözler yüzünden hapse atılmaların ilk olmadığını yazan RIA Novosti, son yıllarda yaşanan tüm bu ve benzeri olayların Türkiye'nin radikal İslamlaşmasına işaret edip etmediğini soruyor.
Türkiye’de son yıllarda yaşanan benzer olayların sıralandığı haberden 2016 yılındaki darbe girişiminin ardından ülkede vidaların sıkılmaya başlandığı belirtiliyor.
Haberde özellikle Darbeye karışmakla suçlanan yazar Ahmet Altan'ın tutuklanmasının geniş yankı uyandırdığı, Uluslararası "PEN Club”a göre, Türkiye'nin tutuklu yazar sayısı bakımından Avrupa ve Orta Asya'da lider olduğuna vurgu yapılıyor.
RİA Novosti haberinde Türkiye’nin radikalleşmesine örnek verirken Türk televizyonlarının da rejimin baskıları sonrası benzer uygulamaları benimseyerek filmlerde, öpüşen çiftlerin bile gösterilmesinin yasaklandığı, sigara veya alkol görüntüsü gibi bu tür görüntülerin bulanıklaştırıldığından bahsediyor.
Bu tür sahnelerin TV’lerde yayınlanması halinde ise şirketlere para cezası kesilebildiği, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu'nun (RTÜK) sınırsız sansür yetkisi olduğu, dolayısıyla her şeyin ceza sebebi olabileceği vurgulanarak, bazı dizi senaryosundan dolayı senaristlerin yargılandığını iddia ediyor.
Erdoğan'ın ülkede uyguladığı iç politikasının Batılı devletler tarafından eleştirildiğinden bahsedilen haberde özellikle Türkiye cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ana muhaliflerinden birisi olan İslami vaiz Fethullah Gülen'in siyasi sığınma hakkı aldığı ABD tarafından Erdoğan’ın iç politikaları sert bir şekilde eleştirildiğine vurgu yapılıyor. ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan 72 sayfalık insan hakları ihlali raporuna dikkat çekiliyor.
Haberde Erdoğan’ın kamuoyu önünde "Türkiye, Taliban'ın inancına hiçbir şekilde aykırı değildir. Daha iyi anlaşabileceğimize inanıyorum" sözlerine atıfta bulunarak bu sözlerin popülizm olarak kabul edildiği ancak Ankara’nın, Orta Asya ve Orta Doğu'daki etkisini en üst düzeye çıkarmaya çalıştığı belirtiliyor.
Türkiye’de şeriat isteyenlerin oranı sadece yüzde 12
Erdoğan’ın siyasal İslami bir rejim kurmak istemesi ve bu bağlamda politikalar üretmesine rağmen, alkol ve hatta fuhuşun Türkiye'de yasal olduğunun altı çiziliyor. Pew Araştırma Merkezi'ne (ABD) göre, Türkiye’deki Müslümanların sadece yüzde 12'sinin şeriatın getirilmesini istediği vurgulanarak bu oranların Mısır'da - yüzde 74, Filistin'de - 89, Afganistan'da - 99 olduğu bilgisi paylaşılıyor.
Laik düzenin koruyucusu ordu 2012’de siyasetten çekildi
Rusya Bilimler Akademisi Dünya Ekonomisi ve Uluslararası İlişkiler Enstitüsü'nün önde gelen araştırmacılarından Victor Nadein-Raevsky, Türk ve uluslararası kaynaklara atıfta bulunarak, Türk nüfusunun yaklaşık üçte birinin İslamlaşmayı istemediğini belirtiyor. Ancak laik rejimin korunmasının garantörü olanın ordunun 2012 yılında siyasetten çekildiğini söylüyor.