Rusya'ya karşı uygulanan yaptırımların tam listesi
HABERRUS - Ukrayna’nın doğusundaki iki ayrılıkçı bölge Donetsk ve Lugansk’ın bağımsızlılığının Rusya tarafından tanınmasını Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne saldırı olarak gören başta ABD olmaz üzere İngiltere ve bazı müttefikleri Rusya’ya yeni yaptırımları açıkladılar.
Henüz bir işgal gerçekleşmediği için ‘hafif’ olarak nitelendirdikleri yaptırımları olası bir Rus işgali durumunda ‘ölümcül’ olarak artıracakları belirtiliyor.
Zaten 2014 yılından beri sert batılı yaptırımlarla yaşayan Rusya’ya yeni eklenen yaptırımlar daha çok finans ve ekonomi alanını kapsıyor.
ABD’nin kabul ettiği yeni yaptırımlar
ABD senatosu "tüm yaptırımların anası" olarak adlandırdığı bir önlemler listesi hazırlıyor.
ABD Başkanı Joe Biden, 22 Şubat akşamı yaptığı açıklamada Rusya'nın bundan sonra Batı'dan borç alamayacağını, Rusya'nın gerginliği artırması durumunda yaptırımların da artacağını belirtti.
ABD yaptırımlar konusunda attığı ilk adımda Luhansk ve Donetsk ile ticareti yasakladı. Ancak söz konusu iki bölgede az sayıda Amerikan firması iş yapıyor.
Avrupa Birliği
Avrupa Birliği, bankalar da dahil olmak üzere 27 kişi ve kuruluşa yaptırım uyguluyor.
Birlik, söz konusu kişi ve kuruluşların Avrupa sermaye piyasalarına erişimini kısıtlıyor ve AB ile Donetsk ve Luhansk arasındaki ticareti de yasaklıyor. Bu kapsamda Rusya parlamentosunun alt kanadı olan Duma'nın 351 üyesine de yaptırım uygulanıyor.
Almanya ilk adım olarak Kuzey Akım 2 gaz hattının onay sürecini dondurdu.
İngiltere
BBC’nin haberine göre İngiltere ise beş Rus bankasının ve üç Rus milyarderin ülkedeki varlıklarını dondurdu.
İngiliz Başbakan Boris Johnson, bunun yaptırımların ilk kısmı olduğu ve olası işgal durumunda daha fazla yaptırımın da masada olduğunu söyledi.
Öte yandan çok sayıda İngiliz milletvekili ise hükümetin yaptırımlar konusunda daha sert olmasını ve daha fazla Rus oligark ve bankayı hedeflemeleri gerektiğini söyledi.
Japonya
Japonya, Ukrayna krizi nedeniyle Rusya'ya karşı bir dizi ekonomik yaptırım uyguladıklarını açıkladı.
Ülkesindeki Rus tahvillerinin ihracını yasaklayacağını duyuran Başbakan Fumio Kishida, bazı Ruslara yönelik vize yasağı ve varlık dondurmaları da uygulanacağını söyledi.
Kishida, Moskova'nın Ukrayna'nın doğusuna asker gönderme kararının Ukrayna'nın egemenliğini ihlali anlamına geldiğini söyledi ve gerilimin artması halinde, Tokyo'nun ek önlemler uygulamaya hazır olduğunu vurguladı.
Batı, çok daha ağır yaptırımları planlıyor
Batılı diplomatlar, Rusya'yı hazırlıksız yakalamak için hangi cezaların uygulanacağı konusunda açık olmayı reddediyor.
Tüm bu uygulanan yeni yaptırımların yanı sıra Batı çok daha ağır yaptırımları planladığını duyurdu.
Bunlar arasında en önemlisi, Rusya'yı küresel bir finansal iletişim hizmeti olan SWIFT sisteminden çıkarmak olabilir. Bu sistem 200'den fazla ülkede binlerce finans kurumu tarafından kullanılıyor.
Bu, Rus bankalarının denizaşırı ülkelerde iş yapmasını fiilen çok zorlaştıracak bir hamle.
Bu yaptırım 2012 yılında İran'a karşı kullanılmıştı. Ülke önemli petrol gelirlerini ve dış ticaretinin büyük bir kısmını kaybetmişti.
Ancak bu yaptırımın, bankaları Rus finans kurumlarıyla yakın bağları olan ABD ve Almanya gibi ülkeler için ekonomik bir maliyeti olacak.
Beyaz Saray, bunun Rusya'nın Ukrayna'yı işgaline bir yanıt olarak hemen uygulamaya konmasının pek mümkün olmadığını söylüyor.
ABD'nin Ulusal Güvenlik Danışman Yardımcısı Daleep Singh, "Muhtemelen ilk yaptırım paketinde SWIFT'i görmeyeceğiz" dedi.
Ayrıca ABD, Rusya'yı ABD dolarıyla yapılan finansal işlemlerden men edebilir. Bu yaptırımla bir Rus kurumunun dolar cinsinden işlem yapmasına izin veren herhangi bir batılı firma, ceza ile karşı karşıya kalacak.
Bu, Rusya'nın dünya çapında alıp satabileceği şeylerin son derece sınırlı olacağı anlamına geliyor.
Petrol ve gaz satışlarının çoğu dolar üzerinden yapıldığından, bunun Rusya ekonomisi üzerinde büyük bir etkisi olabilir.
Borca erişimin kısıtlanması
ABD Başkanı Biden, 22 Şubat'taki açıklamasında Rusya'nın bundan sonra Batı'dan borç alamayacağını söyledi.
Bu, Rusya'yı ekonomisini büyütmek için ihtiyaç duyduğu finansmana erişimden mahrum bırakacak. Ülkenin borçlanma maliyeti yükselebilir ve Rublenin değeri daha da düşebilir.
Rusya, yabancı yatırımcıların elindeki borç miktarını azaltarak bu yaptırıma hazırlanmıştı.
Bankaların engellenmesi
ABD, bazı Rus bankalarını kara listeye alabilir ve böylelikle dünya üzerinde herhangi birinin bu bankalarla işlem yapmasını neredeyse imkansız hale getirebilir.
Bu durumda Moskova, bankaları kurtarmak ve enflasyonun yükselip gelirlerin düşmesini önlemek için elinden geleni yapmak zorunda kalacak.
Amerikan teknolojisi yazılım vaya ekipman ihracat kontrolleri
Batı, kilit malların Rusya'ya ihracatını kısıtlayabilir.
Örneğin ABD, Rusya'ya Amerikan teknolojisi, yazılımı veya ekipmanı içeren herhangi bir mal satan şirketleri durdurabilir.
Bu, özellikle otomobillerden akıllı telefonlara, imalat tezgahlarından tüketici elektroniğine kadar hemen her yerde kullanılan yarı iletken mikroçiplerin ihracatını sınırlayabilir.
Bu durum yalnızca Rusya'nın savunma ve havacılık sektörlerini değil tüm ekonomisini etkiler.
Enerji yaptırımları
Rusya'nın ekonomisi büyük ölçüde denizaşırı gaz ve petrol satışına bağımlı. Satışlar Kremlin için büyük bir gelir kaynağı.
Almanya ilk adım olarak Kuzey Akım 2 gaz hattının onay sürecini dondurdu.
Batı, ülkelerin ve şirketlerin Gazprom veya Rosneft gibi büyük Rus enerji devlerinden petrol satın almasını yasaklayabilir.
ABD, Baltık Denizi altında Rusya'dan Almanya'ya uzanan ve Kuzey Akım 2 olarak adlandırılan yeni bir gaz boru hattının faaliyete geçmesini durdurmak için diplomatik gücünü kullanabilir. Boru hattının inşaatı tamamlandı ancak hâlâ düzenleyici otoriteden onay bekliyor.
ABD Başkanı Biden bu konuda, "Size söz veriyorum, başaracağız" dedi.
Ancak Rus gazı üzerindeki herhangi bir kısıtlama, çoğu doğudan gelen enerjiye bağımlı olan Avrupa genelinde fiyatları artıracaktır.