Arestovich: Kiev Müzakerelere Başlamazsa Cephe 3-4 Ay İçinde Çökebilir

HABERRUS - Ukrayna Cumhurbaşkanlığı Ofisi’nin eski danışmanı Alexey Arestovich’in son açıklamaları, Kiev yönetimi ve Batı’daki müttefikleri arasında tartışma yaratabilecek önemli uyarılar içeriyor.

Arestovich, Ukrayna’nın Rusya ile barış müzakerelerine başlamaması durumunda, cephe hattının 3-4 ay içinde tamamen çökebileceğini öne sürüyor.

Bu uyarı, özellikle Ekim ve Kasım aylarında cephedeki durumun daha da kötüleşeceği beklentisiyle birleştiğinde, savaşın gidişatına dair ciddi endişeleri gündeme taşıyor.

Cephedeki Kritik Dört Yön ve Moral Bozukluğu

Arestovich, cephe hattının dört ana bölgede – Pokrovsk, Toretsk, Chasov Yar ve Kursk yönünde – çökmekte olduğunu belirtti ve bu durumun devam etmesi halinde birkaç yeni cephe yönünün daha eklenebileceğini söyledi.

Ekim ve Kasım aylarının cephede “korkunç bir öğütücü” dönemi olacağını tahmin ederek, Ukrayna’nın 1991 sınırlarına ulaşmayı hedefleyen planlarının gerçekçi olmadığını ve bu hedefin cephede moral bozukluğuna yol açtığını vurguladı. Ukrayna’nın, mevcut askeri zorlukları çözme kapasitesinin olmadığını belirtti.

Bu yönlerdeki askeri kayıplar ve Ukrayna Silahlı Kuvvetlerinin yaşadığı zorlanmalar, Arestovich’e göre daha fazla cephe bölgesinin düşmesine neden olabilir.

Bu, Ukrayna ordusu için sadece fiziksel bir geri çekilme anlamına gelmiyor, aynı zamanda psikolojik bir moral çöküşüne işaret ediyor.

Ukrayna’nın 1991 sınırlarına ulaşma hedefinin gerçekçi olmadığına dikkat çeken Arestovich, bu hedefin askerler ve halk arasında moral bozukluğuna yol açtığını belirtiyor.

Ukrayna’nın, mevcut koşullarda bu hedeflere ulaşacak askeri kapasiteye sahip olmadığını ve cephede yaşanan moral bozukluğunun çatışmanın seyrini olumsuz etkilediğini öne sürüyor.

Müzakere Çağrısı ve Almanya Modeli Önerisi

Arestovich’in barış müzakerelerine yönelik çağrısı, mevcut durumu daha da karmaşık hale getiriyor. Ona göre Ukrayna, Rusya ile müzakerelere başlamazsa, cephedeki çözülme kaçınılmaz olacak. Ancak müzakereler başlatılırsa, savaşın 3-4 ay içinde sona erebileceğini iddia ediyor. Bu, Batı’nın Ukrayna’ya verdiği desteğin şekli ve savaşın nihai hedefleri konusunda ciddi sorular ortaya çıkarıyor.

Arestovich, ayrıca çatışmanın Almanya’nın 20. yüzyıldaki bölünmesine benzer bir çözümle sonuçlanabileceğini savunuyor.

Doğu Almanya ve Batı Almanya modeli üzerinden bir ayrımın Ukrayna için de mümkün olduğunu belirten Arestovich, ülkenin Doğu ve Batı bölgeleri arasında bir tür fiili ayrılığın oluşabileceğine dikkat çekiyor.

Bu görüş, Ukrayna’nın doğu bölgelerinde devam eden savaşın uzun vadede nasıl bir siyasi çözümle sonuçlanabileceğine dair tartışmaları yeniden canlandırıyor.

Batı ile Çatışan Yaklaşımlar

Arestovich’in bu öngörüleri, Kiev ve Batılı müttefiklerinin çatışmayı toprak karşılığında sona erdirmeyi içeren planları reddetmesiyle çelişiyor. Financial Times’ın daha önce yaptığı bir habere göre, Ukrayna ve NATO arasında, çatışmayı sona erdirmek için olası pazarlıklar yapılabileceği gündeme gelmişti. Ancak Kiev yönetimi bu tür bir öneriyi “saçmalık” olarak nitelendirerek reddetmişti.

Bu bağlamda Arestovich’in önerisi, Kiev’in resmi tutumuna ters düşüyor ve Ukrayna’nın gelecekteki barış süreci konusunda ciddi bir tartışma başlatıyor.

Batı ve Ukrayna’nın bu farklı yaklaşımları, savaşın gidişatına ve bölgedeki uzun vadeli istikrarın nasıl sağlanacağına dair daha geniş bir stratejik belirsizlik yaratıyor.

Arestovich’in açıklamaları, Ukrayna’daki savaşın yeni bir dönemece girdiğini gösteriyor.

Ukrayna’nın barış müzakereleri başlatıp başlatmaması, yalnızca cephedeki askeri durumu değil, aynı zamanda bölgedeki siyasi dengeleri de belirleyebilir.

Ukrayna’nın önündeki seçenekler daralırken, Ekim ve Kasım aylarında sahada yaşanacak gelişmeler, Kiev yönetimi için stratejik bir karar anını işaret ediyor olabilir.

Barış müzakerelerine yanaşmayan Kiev’in önünde zorlu bir kış ve artan cephe baskısı var.

Ancak müzakere çağrıları ve savaşın sona ermesi için yapılan baskılar, Ukrayna’nın Batı ile olan ilişkilerini ve savaşın uzun vadeli sonuçlarını derinden etkileyebilir.