Newsweek: “ABD’nin Nükleer Saldırısı Moskova’da 1,4 Milyon Can Kaybına Yol Açabilir”
HABERRUS - Amerikan Newsweek dergisi, ABD’nin en güçlü termonükleer bombası B83’ün Moskova, Pyongyang ve Pekin’e karşı kullanılması durumunda ortaya çıkabilecek etkileri modelledi.
NukeMap adlı interaktif bir platform kullanılarak hazırlanan analiz, böyle bir saldırının milyonlarca insanın ölümüne ve yaralanmasına yol açacağını ortaya koyuyor.
Moskova: 1,4 milyon ölüm, 3,7 milyon yaralı.
Pekin: 1,5 milyon ölüm, 3,3 milyon yaralı.
Pyongyang: 1,3 milyon ölüm, 1,1 milyon yaralı.
Modelleme, bombanın etkisinin 4,1 kilometrekarelik bir alanda ateş topu oluşturacağını ve 175 kilometrekarelik bir bölgede yapıların tamamen yıkılmasına neden olacağını gösteriyor.
Hafif hasar bölgesinin ise 1385 kilometrekarelik bir alana yayılacağı ve burada camların kırılacağı belirtiliyor. Bombanın merkezine yakın bölgelerde üçüncü derece yanıkların görülmesi bekleniyor.
B83 Bombası ve Özellikleri
B83, 1983 yılında ABD ordusu tarafından kullanılmaya başlanan ve derin yer hedeflerini imha etmek için tasarlanan bir termonükleer bomba. 1,2 megatonluk tahrip gücüne sahip olan bu silah, ABD Savunma Bakanlığı tarafından 2022’de envanterden çıkarılma kararı alınmasına rağmen hâlâ kullanılabilir durumda.
Rusya’dan Nükleer Karşılık Uyarısı
Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov, nükleer bir çatışma riskinin gerçek bir tehdit olduğunu belirtti. Ryabkov, Moskova’nın böyle bir senaryoyu önlemek için maksimum çaba göstereceğini vurguladı.
ABD’nin Ukrayna’ya, derin Rusya’ya saldırılar için uzun menzilli silahlar kullanma izni vermesi sonrasında, Rusya nükleer doktrinini güncelledi. Başkan Vladimir Putin tarafından onaylanan yeni doktrinde, caydırıcılık en yüksek öncelik olarak tanımlandı. ABD ise kendi nükleer doktrinini değiştirmeyeceğini duyurdu.
Nükleer silahların kullanımı üzerine yapılan bu tür senaryolar, uluslararası güvenliğe yönelik büyük bir tehdit oluşturuyor.
Özellikle Moskova, Pekin ve Pyongyang gibi büyük şehirlerde milyonlarca sivilin hayatını kaybetme riski, bu tür saldırıların ne denli yıkıcı olabileceğini gözler önüne seriyor. Bu durum, küresel güvenlik için ciddi bir alarm niteliği taşıyor.