Rusya ve ABD, Büyükelçiliklerde Normalleşme İçin Anlaştı

HABERRUS - ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Riyad’da gerçekleştirilen müzakerelerin ardından Rusya ve ABD’nin büyükelçilik personelini yeniden artırma konusunda anlaştığını duyurdu.

Rubio, iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin sağlıklı bir şekilde devam edebilmesi için büyükelçiliklerin tam kapasiteyle çalışmasının gerekli olduğunu belirtti.

“Son yıllarda alınan kararlar, diplomatik misyonların işleyişini ciddi şekilde kısıtladı. Normal işleyişi sağlayabilmek için diplomatik temsilciliklerin güçlendirilmesi gerekiyor” ifadelerini kullanan Rubio, sürecin aşamalı olarak ilerleyeceğini vurguladı.

Diplomatik Kısıtlamalar ve Kriz Süreci

Rusya ile ABD arasındaki diplomatik gerilim, Nisan 2021’de Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, “dostane olmayan” ülkelerin diplomatik temsilciliklerine personel kısıtlaması getiren bir kararname imzalamasıyla başladı. Bu kapsamda ABD’nin de dahil olduğu bazı ülkelerin Moskova’daki diplomatik faaliyetleri sınırlandı.

Buna karşılık, ABD Moskova Büyükelçiliği, Rus vatandaşlarına verdiği hizmetleri ciddi şekilde azaltarak sadece “hayati tehlike” veya “ölüm halleri” gibi durumlarda belge sağlayacağını duyurdu.

2022 yılında karşılıklı diplomatik yaptırımlar devam etti. Ocak 2022’de dönemin Rusya’nın ABD Büyükelçisi Anatoliy Antonov, Washington’daki 27 Rus diplomatın ülkeyi terk edeceğini, Haziran ayında ise 28 diplomatın daha ayrılacağını açıkladı. 2023 yılının başlarında ise 30 Rus diplomat daha ABD’den ayrılmak zorunda kaldı.

Eylül 2023’te ABD’nin Moskova Büyükelçisi Lynne Tracy, Rus Dışişleri Bakanlığına çağrılarak ABD Büyükelçiliği’nde görev yapan iki diplomatın “istenmeyen kişi” ilan edildiği kendisine bildirildi. Rusya, bu diplomatları ülkenin iç işlerine müdahale etmekle suçladı.

Yeni Dönemde Diplomatik Normalleşme

Rusya ve ABD’nin Riyad’daki görüşmelerde vardığı mutabakatla birlikte, büyükelçiliklerin personel sayılarının yeniden artırılması ve diplomatik temsilciliklerin tam kapasiteyle çalışabilmesi için adımlar atılması bekleniyor. Bu sürecin, iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin geleceği açısından önemli bir dönüm noktası olabileceği değerlendiriliyor.