Dugin, Avrupa'nın Yeni Savaş Stratejisini Yazdı
HABERRUS - Rus filozof Aleksandr Dugin, Litvanyalı AB askeri komiseri Andrius Kubilius'un "Conversations Tocqueville" forumundaki konuşmasını değerlendirerek Avrupa'nın yeni jeopolitik stratejisine dair önemli tespitlerde bulundu.
Dugin'e göre, Avrupa artık ABD'nin koruması altında olmadığını kabul ediyor ve kendi askeri ittifakını kurmaya hazırlanıyor.
Kubilius'un konuşmasında MAGA (Make America Great Again) hareketini eleştirdiğini belirten Dugin, bu yaklaşımı "liberal nazizm" olarak tanımladığı küreselci anlayışa karşı bir direniş olarak yorumluyor.
Dugin, "MAGA aslında Amerikan dayanışmasının son kalesidir" diyerek Trump'ın Avrupa'yı kendi başına bırakarak Hint-Pasifik bölgesine odaklanmasının, Avrupa'da 'Pax Europea' projesini doğurduğunu savunuyor.
Avrupa'nın Rusya ile Hesabı
Dugin'in analizine göre, ABD'nin desteğini kaybeden Avrupa liderleri - Ursula von der Leyen, Emmanuel Macron ve diğerleri - Ukrayna'yı merkeze alan yeni bir askeri ittifak kurmayı planlıyor.
Kubilius'un konuşmasında vurguladığı gibi, Avrupa'nın temel hedefi "Rusya'yı büyük bir güç olmaktan çıkarıp normalleştirmek" ve bunu Ukrayna üzerinden başarmak.
Dugin, bu stratejinin açık bir itirafını Kubilius'un sözlerinde görüyor: "Ukraynalılar savaşmaya hazır, Avrupalılar değil."
Çok Kutuplu Dünyanın Kaçınılmazlığı
Dugin'in en çarpıcı tespiti, Avrupa'nın çok kutuplu dünya düzenini reddederken aslında onun parçası haline geldiği yönünde. Filozof, dünyada artık dört ana kutup olduğunu savunuyor:
MAGA ruhlu Pax American,
Rusya merkezli Pax Russica,
Çin önderliğindeki Pax Sinica,
Avrupa'nın "liberal nazist" Pax Europea'sı.
Rusya'nın Yolu
Dugin, bu koşullarda Rusya'nın tek seçeneğinin Ukrayna'da zafer kazanmak ve kendi kutbunu güçlendirmek olduğunu vurguluyor.
Avrupa'nın açıkça ifade ettiği bu düşmanca tutum karşısında Rusya'nın kendi medeniyetini savunmaktan başka şansı olmadığını belirten Rus Filozof, Kubilius'un konuşmasını "liberal nazizmin" itirafı olarak görüyor ve Avrupa'nın artık maskeleri düşürdüğünü iddia ediyor.
Bu analiz, Rusya'nın Batı'yla ilişkilerini yeniden değerlendirmesi gerektiğine dair güçlü bir argüman sunarken, Ukrayna savaşının aslında daha büyük bir medeniyetler çatışmasının parçası olduğunu savunuyor.
Dugin'in perspektifi, Rusya'nın uluslararası politikadaki konumlanışını anlamak isteyenler için önemli ipuçları barındırıyor.