Soçi Olimpiyatları, Rusya'nın tanınmasına önemli katkı sağlayacak
Bu şubat günlerinde dünyanın dört bir yanındaki milyonların gözü, Rusya tarihinin ilk Kış Olimpiyat Oyunları’nın yapıldığı Karadeniz kıyısındaki Soçi kentine çevrili.
Oyunlara, 88 ülkeden sporcular katılıyor. Bu sporcular, 15 dalda 98 madalya seti için yarışacak. Bu dallar, biatlon, bobsled, Alp disiplini, sürat pateni, kızak, kayaklı koşu, körling, snowboard, kuzey disiplini, kısa mesafeli sürat pateni, kayakla atlama, serbest stil kayak, skeleton ve elbette artistik buz pateni ile buz hokeyi. Böylece Vancouver Olimpiyatları ile karşılaştırıldığında Soçi’deki disiplin ve dağıtılan madalya sayısı önemli ölçüde arttı. Sembolik anlamda ilginç bir husus, Soçi Kış Olimpiyatlarının da 1980 Moskova Yaz Olimpiyatları’nın da sayıca 22’inci olmasıdır.
Türk sporcular, artistik buz pateni, kayaklı koşu ve Alp disiplini yarışmalarına katılıyor.
Türk Atletizm Milli Takımı’nın eski sporcusu Neşe Gündoğan, halihazırda Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Genel Sekreteri olarak Soçi’de bulunuyor. Neşe Hanım, Rusya’nın Sesi radyosuna demecinde, Soçi Olimpiyatları ile ilgili izlenimlerini ve gözlemlerini paylaştı ve Türk sporcuların ne zaman sahne alacaklarını anlattı:
“Soçi’ye Olimpiyat komitesinden yönetici olarak kafileyle beraber geldim. Soçi’ye daha önce de gelmiştim, bu ikinci gelişim. İlk kez geçen yıl gelmiştim. Gördüğüme göre bütün tesisleri tamamlamışlar, daha önce geldiğimde çok inşaat vardı, şimdi her şey dikilmiş, güzel olmuş, tesisler bitmiş. Soçi’yi daha güzelleşmiş bir şehir olarak gördüm.
Açılış töreninde kafileyle beraber yürüdüm, bizim açımızdan organizasyon çok iyiydi. Hemen köyden çıkıp yürüyerek servislere bindik, çok beklemek zorunda kalmadan kolay kolay stada geldik. Bütün ülkelerin geçişi, özellikle Rusya’nın tarihini anlatan kültür şovları, devasa Moskof Kremlin’in çıkması çok görkemliydi. Teknolojinin çok iyi kullanılmış olmasına hayran kaldık, inanılmaz şeyler gördük. Meşale de çok güzel yakıldı, gerçekten çok beğendik açılış törenini. Diğer ülkelerin temsilcileri, antrenörleri, sporcuları ile görüşme fırsatım oldu, onlar da pozitif tepkileri dile getiriyorlar. Bence Rusya’nın, Rus insanların tanıtımı açısından Soçi Olimpiyatları gayet önemli. En azından bizim Türk sporcularımız için öyle. Rusya’ya geldik işte. Gönüllerimiz de Ruslarla. Çoğu Türkçe konuşuyor ve bize karşı çok iyiler. Biz çok memnunuz yani. Bence Rusya herkesin gözünde daha ılımlı, daha sıcak oldu. Çok fazla tanımayan yabancılar daha iyi tanıyacaklar Rusya’yı. Bence olumlu izlenimlerle ayrılacaklar. Ben de Rusya tarihi hakkında yeni şeyler öğrendim, daha fazla bilgi elde edinmek istediğimizde gönüllülere soruyoruz. Hem tarih hakkında hem yönetim şekli hem de bu kadar büyük bir ülkenin nasıl yönetildiğini internetten okuduk. Ulaşım nasıl sağlanıyor, insanların ailelerin yaşama şekilleri hakkında bilgiler aldık, tabii ki insan buraya gelince merak ediyor.
Hem Soçi’de, hem dağdaki iki Olimpiyat köyüne gidip sporcuların yerleşim yerlerini gördüm. Çok güzel yapmışlar. Yeni binalar kurmuşlar, odalar iyi kalitede, sporcular yüksek derecede memnun, hiç şikâyetleri yok. Spor tesisleri de dünya standartlarına uygun. Bunların hepsi sporcuların yarışma sürecinde konforu ve iyi yarışma koşullarını sağlıyor. Güvenlik her zaman olimpiyatlarda yüksek düzeydedir, burada da aynı ama güvenlik konusunda bizi rahatsız edecek hiç bir şey olmadı.
Türklerde yemeğin, yaşamın önemli bir parçası olduğunu dikkate alarak Soçi’de sunulan mutfaktan çok memnunuz. Rus mutfağının, ulusal yemeklerin tadına baktık. Bizim için epey uygun oldu. Rahat rahat ve çok severek yiyoruz, çorbaları, blinı, etler, patatesler, yani yediklerimizin hepsini çok beğendik.
Alper Uçar ve Alisa Agafonova açılış törenine katıldıktan sonra antrenmanlara devam etmek için Moskova’ya döndüler. 2 gün sonra geri gelecekler ve 16 Şubat’ta ilk yarışmaları var. Finale kalırlarsa bir de 17 Şubat’ta da yarışacaklar. Sabahattin Oğlago ve Kelime Çetinkaya, Soçi’de dağdaki köyde kalıyorlar. Yarışmaları, ayın 13 ve 14’ünde var. Yarışmaları bittikten sonra 16’sında Türkiye’ye dönecekler. 18’inde ise Alp başlayacak. Sporcularımız Emre Şimşek ve Tuğba Kocaağa yarışacaklar. Ben Soçi’de sonuna kadar kalacağım. 24 Şubat kapanış töreninde mutlaka yer alacak sürprizlerin keyfini çıkarmadan gidemem!”