"1 milyon daha az Rus turist, ekonomide 3-4 milyar dolar kayıp"
Petrolde geçtiğimiz yıl 110 dolar seviyesindeki fiyatın 45 dolara gelmesi cari açık ve enflasyon açısından olumlu olsa da bazı sektörlerde endişeleri artırdı. Ekonomisi petrole dayalı ülkelerde artan sorunlar Türkiye’nin ihracat pazarları ve turizm performansını şimdiden olumsuz etkilemeye başladı.
El Cezire'nin haberibe göre, Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) Başkanı Yusuf Hacısüleyman, şu anda rezervasyonlarda hiçbir hareket olmamasından yakınarak sözlerine başlıyor. Al Jazeera’ye konuşan Hacısüleyman, Rusların yedi sekiz yıldır erken rezervasyonu tercik ettiklerini belirterek, “Şu anda hiçbir kıpırdanma yok. Erken rezervasyona talep yok. Görünen o ki gelecek olanlar son dakika rezervasyon ile gelecek” diyor.
"Turizmde 1 milyar, ekonomide 3-4 milyar dolar kayıp"
AKTOB Başkanı Hacısüleyman, ziyaretçi sayısında en az yüzde 25-30 azalma beklediklerini, Rusya pazarında düşüşün 1 milyon turist olacağını düşünüyor. Hacısüleyman’a göre, bu, turizmde 1 milyar dolar, ekonomi için de 3-4 milyar dolarlık bir kayıp demek:
"Rusya Federasyonu'nda her yıl 54 milyon kişi seyahat ediyor. Ülke dışına çıkanlar 18 milyon. Bu 18 milyondan Türkiye olarak 4,5 milyon kişi alıyoruz, 3,5 milyonu sadece Antalya alıyor. Biz Ruslarda 1 milyon azalma bekliyoruz. Bu kadar büyük kaybı telafi etmek mümkün değil. İran ve İsrail'de artış olabilir ama bu düşüşü karşılamaz. Turist sayısındaki azalma birçok sektörü etkiliyor. Daha az gıda tüketilecek, daha az sefer yapılacak, daha az personel çalışacak. Yani sadece turizmde değil, başka sektörlerde de kayıp olacak."
"Bakanlar Kurulu gündemine almalı"
Hacısüleyman, konuya milli bir mesele olarak bakılması ve sorunların Bakanlar Kurulu’nda ele alınması gerektiğini düşünüyor: “Bakanlar Kurulu çerçevesinde ele alınması lazım. Tek bir bakanlığın, 'Bunu ben çözerim' deme şansı yok. Bütün bakanlıkların bir araya gelerek, belki başbakan katında bunun çözüm önerileri tartışılmalı.”
Türkiye Otelciler Federasyonu Başkanı Osman Ayık da piyasada bir belirsizlik olduğunu söylüyor. Al Jazeera’ya konuşan Ayık’a göre, doğru yorumlar için mart ayını beklemeli:
“Şu anda hiçbir hareket yok. Herkes beklemede. Bu insanlar tatil planlarını yeniden gözden geçirecekler. Petroldeki düşüş nedeniyle bilet ve seyahat, tur fiyatları ucuzlayabilir. Bu da daralma etkilerini azaltabilir. Bu yıl yüzde 10-20 arası daralma bekliyoruz.”
2013’te Türkiye’ye gelen 35 milyon turistin 4 milyon 200 bini Rusya’dan geldi. Ruslar bu sayı ile ikinci, birinci ise 5 milyon turistle Almanya. Antalya’da ise geçen yıl 3 milyon 300 bin turistle Ruslar birinci, 2.9 milyonla Almanlar ikinci olmuştu.
2014 resmi rakamları henüz açıklanmadı ama turizmcilerin beklentisi 43 milyon turist ve 35 milyar dolar gelir, Almanya’dan 5.5, Rusya’dan 4.5 milyon turist.
"İki ülke kuru sabitlemeli"
Rusya ile ticaretin önemli bir ayağı olan ihracatta da geçen yıl yüzde 15 düşüşle kapandı. Özellikle son iki ayda kayıp yüzde 20’yi aştı. Toplumsal Ekonomik Araştırmalar Merkezi (TEAMDER) tarafından düzenlenen, "Rusya'da Meydana Gelen Ekonomik Krizin Antalya Ekonomisine Etkileri" konulu panelde konuşan Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği (BAİB) Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Satıcı, krizi aşmak için iki ülke arasındaki ticarette kurun sabitlenebileceğini söylüyor:
"Rusya’ya 6 milyar dolar civarında bir ihracatımız var. İhracatta üç temel ürünümüz var: Otomotiv, yaş meyve sebze ve tekstil. Bu üç sektör içinde Antalya bölgesini ilgilendiren kısım, tarım. Rusya'ya yaklaşık 800 milyon dolar sebze meyve ihracatı yapıyoruz. Bunun da yaklaşık yarısı bizim bölgemizden gerçekleşiyor. Biz umutsuz değiliz ama bu çerçevede temkinli olmamız gerekiyor. Özellikle devlet desteğiyle bir takım hamleleri yapmamız lazım. Bizi önümüzdeki dönemde zorlu bir süreç bekliyor. Bununla ilgili hazırlıklarımızı iyi yaparsak, bunu en az hasarla atlatır, sonraki süreçte de ticaretimizi iyi noktaya getirebiliriz. Çünkü Türkiye'nin orta vadede Rusya ile dış ticaret hacmini 50 milyar dolara çıkarma gibi bir hedefi var, bu da mevcut ticareti neredeyse iki katına çıkarmak anlamına geliyor"
"En büyük risk Rusya'nın batması olur"
Ekonomistlere göre Türkiye için petrol fiyatları düşüşünde en kötü senaryo Rusya’nın temerrüde düşmesi yani batması olur. Al Jazeera'ye konuşan Piri Reis Üniversitesi’nden Prof. Dr. Erhan Arslanoğlu’na göre petrol fiyatlarının 40 doların altına düşmesi de muhtemel: “Enflasyon ve cari açık için petrolün düşmesi önemli. Petrol fiyatlarında her 10 dolarlık düşüş, cari açığı 4 milyar dolar azaltıyor. Merkez Bankası’na göre petrolde 10 dolarlık düşüş tüketici fiyatları enflasyonunu yüzde 0.45 oranında düşürüyor. Bu noktada şöyle bir risk var. İran, Rusya ve Venezuela da ciddi sorun yaşanma riski var. Özellikle Rusya için temerrüt riski doğarsa Türkiye en olumsuz etkilenen ülkelerden biri olur.”
Ekonomist Arda Tunca da petroldeki düşüşün uzun vadeli riskler yaratacağını vurguluyor:
“Dünyada kaya gazı ile birlikte petrolde arz bolluğu oldu. Arz artarken de talep artmıyor çünkü ekonomiler büyüyemiyor. 2015 yılı için ani bir fiyat artışı riski görmüyorum ama uzun vadede üreticilerin zor duruma düşmesiyle ani fiyat artışları yaşanabilir.”