Rusya, Türkiye-Ermenistan protokolünü neden destekledi?

Türkiye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Ermenistan Dışişleri Bakanı Eduard Nalbandiyan, diplomatik ilişkilerin başlamasını ve sınırın açılmasını öngören tarihi protokole imza koydu. İmza töreninde ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Fransa Dışişleri Bakanı Berdnard Kouchner, Slovenya Dışişleri Bakanı Samuel Zboger ve Avrupa Birliği Dış Politika Komiseri Javier Solana hazır bulundu. Türkiye’yi komşuları ile tüm sorunlarını çözmüş bir ülke konumuna yükselten protokole, ABD ve Avrupa Birliği’nin yanı sıra Rusya’nın da tam destek vermesi problemin çözümünde ilerleme sağlanacağının önemli bir göstergesi olarak görülebilir.

Kafkaslarda son yüzyılda egemen olmuş bir ülke olarak Rusya, bölge sorunları ile yakından ilgili. Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından paylaşılamayan Gürcistan’ın Abhazya ve Güney Osetya ayrılıkçı bölgeleri, Moldova’nın Transdinyester bölgesi ve Azerbaycan’ın Yukarı Karabağ bölgesi 20 yıldır dondurulmuş sorunlu bölge olarak bekliyor. Gürcistan’ın ayrılıkçı bölgeleri ile ilgili sürdürülen müzakerelerde siyasi alanda çözüm sağlanamayınca, askeri yöntemlere başvuruldu. Abhazya ve Güney Osetya Tiflis’den koparılırken, Rusya iki bölgenin de bağımsızlığını tanıdı. Moskova bölgenin ikinci bir sıcak çatışmayı kaldırmayacağının farkında. 2008 Ağustos ayının hemen akabinde yaşanan Azerbaycan ve Ermenistan sınır bölgesinde sıcak çatışmalar ve iki ülke liderlerinin birbirlerine karşı savaş alternatifini dillendirmeye başlamaları Rusya’yı harekete geçirdi.

Zürich prtokolüne ilk tuğlayı Moskova koydu

Türkiye ile Ermenistan arasında İsviçre’nin Zürich kentinde imzalanan anlaşmanın ilk tetikleyicisi Moskova oldu. Kasım 2008’de Rusya Devlet Başkanı Dmitri Medvedev’in hazır bulunduğu Moskova zirvesinde Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan imzaladıkları anlaşma ile aralarındaki sorunu savaş yolu ile çözmeyeceklerini garanti etti. Bağımsız Devletler Topluluğu resmi ve gayri resmi toplantılarında iki lideri 7 kez bir araya getiren Moskova ve Minsk grubu Yukarı Karabağ sorununun çözümünde ilerleme sağladı. Aliyev son Kişinev zirvesini başarısız bulsa da, dört yılda pozitif ilerleme sağlandığını kabul ediyor. Ankara ile Erivan arasında ilişkilerin kopmasına neden olan işgalin sona ermesi yönünde atılan adımlar, Ankara’yı harekete geçirdi.

Gürcistan yerine Ermenistan’ın öne çıkmasını istiyor

İkinci olarak, Rusya Gürcistan’ın Kafkaslar’da stratejik bir transit ülke konumuna yükselmesinden rahatsız. Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol boru hattı, Erzurum-Tiflis-Bakü demiryolu projesi ile birlikte Nabucco doğalgaz boru hattının da Gürcistan’dan geçecek olması Moskova’nın çıkarları ile örtüşmüyor. Rusya’da siyasi çevreler Nabucco doğalgaz boru hattının Gürcistan yerine Ermenistan’dan geçmesini tartışıyor. Türkiye ile Ermenistan arasında barış anlaşmasının yürürlüğe girmesi durumunda Nabucco’nun daha az maliyetli Ermenistan’ı tercih etmesi muhtemel. Bu durumda Rusya Kaskaslarda tek müttefiki olan Erivan’ı daha güçlü konuma taşımış olacak.

Ermenistan’da ekonomik canlanmadan Rus şirketleri kazanacak

Üçüncü olarak, Rusya Ermenistan ekonomisinde tüm alanlarda faal. Ermenistan devlet enerji şirketi, demiryolu ulaşımı, nükleer santral, bankacılık ve diğer bir çok sektörde Rus şirketleri aktif. Gürcistan savaşının ardından Ermenistan ekonomisinin iyice kötüleşmesinden Rus şirketler de zarar görüyor. Türkiye sınırının açılmasının ardından Rusya-Ermenistan’a Soçi-Trabzan-Erivan trenyolu ağı ile doğrudan ulaşabilecek. Bu hat maliyetleri hayli azaltacak ve Rusya’nın Kafkas müttefiki Erivan’la bağlarını güçlendirecek.

Rusya Azerbaycan’ı kazanmak istiyor

Dördüncü olarak, Moskova Azerbaycan’la da ilişkileri geliştirmek için çaba sarf ediyor. Bölge enerji kaynaklarının pazarlanmasında dışarıda tutulan Moskova, çözüm olarak Bakü ile ilişkilerin siyasi ve ekonomik alanda geliştirmek de buldu. Ermenistan’da bulunan askeri üsler ve imzalanan askeri anlaşmaları düşündüğümüzde Kremlin’de bugüne kadar terazi Erivan yönünde ağır bastı. Ancak, Moskova önemli bir strateji değişikliğine giderek Bakü ile de temasa geçti. Hazar doğalgazını piyasa fiyatlarının üzerinde bir fiyata bin metreküp için 300 dolar önerdi. Türkiye’nin 120 dolara bu ülkeden doğalgaz aldığını düşündüğümüzde bu rakam Bakü açısından cazip. BDT toplantılarının tamamında yer almaya özen gösteren Aliyev, Rusya’nın yakınlaşma taleplerine olumlu cevap verdi ve Rusya’yı stratejik ortak olarak niteledi. Yukarı Karabağ konusunda Azeri tezine yaklaşan Moskova, böylece Kafkaslarda Azerbaycan’ı da yeniden kazanma yoluna girdi.

Türkiye ile Ermenistan arasında imzalanan protokolün ardından Ermenistan Cumhurbaşkanı Sarkisyan’ı, Rusya Devlet Başkanı Medvedev Pazartesi günü Kremlin’e davet etti. Bu ani ziyarette, Türkiye-Ermenistan ve Azerbaycan-Ermenistan görüşmelerinde gelinen son nokta ele alınacak. Kişinev görüşmelerinin ardından Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov’un açıklamasını unutmamak gerekiyor: “Her müzakerede aşama aşama ilerleme sağlanıyor.”

Faruk Akkan, Moskova, Cihan