Rusya’nın “Sessiz Silahı” Tarım'da Büyük Atılım

HABERRUS - ANALİZ - Kuzey ülkesi Rusya, tatım sektöründe yaptığı yatırımların meyvelerini toplamaya başladı.

Petrol ve Doğalgaz ülkesi olarak bilinen ve topraklarının büyük bir kısmı elverişsiz hava şartlarının etkisinde olan ve ayrıca dünyanın en büyük orman alanlarına sahip ülkesi Rusya Federasyonu, tarım ve hayvancılıkta büyük ölçüde kendi kendine yeten dünyanın en büyük üreticileri arasına girmeyi başardı.

Rusya Başbakanı Mikhail Mişustin, 26. Rusya tarımsal sanayi sergisi “Altın Sonbahar” kapsamında yaptığı açıklamalarla, ülkenin tarım sektöründeki büyük ilerlemeyi gözler önüne serdi.

Özellikle yaptırımlar altında Rusya’nın tarımda nasıl bir büyüme yakaladığına dikkat çeken Mişustin, on yıl önce ithal edilen tarım ürünlerinin büyük kısmının artık yerli üretimle karşılandığını belirtti.

Bu gelişme, Rusya’nın tarım sektörünü stratejik bir güce dönüştürdüğünün altını çiziyor.

Dönüşümün Başlangıcı

Rusya’nın tarım sektörü üzerindeki bu büyük atılımın temelleri, 2014 yılında Kırım’ın Rusya’ya katılmasının ardından Batı’nın uyguladığı yaptırımlar ve Rusya’nın buna karşı koyduğu gıda ambargosu ile atıldı. Vladimir Putin’in bu ambargo kararı, Rusya’ya düşman olarak görülen ülkelerden tarım ürünleri ithalatını yasaklamıştı. O dönemde büyük ölçüde ithalata bağımlı olan Rusya, bu yaptırımları fırsata çevirerek yerli üretime yöneldi. Bu süreç, tarım sektörünün tam anlamıyla modernize edilmesine ve büyümesine olanak tanıdı.

Son on yıl içinde Rusya, tarım arazilerinin sınırlı olmasına rağmen büyük bir tarımsal endüstriyel atılım gerçekleştirdi.

Rusya’nın tarım arazileri, toplam yüzölçümünün yalnızca %12-13’ünü kapsıyor.

Buna karşılık ABD, tarım için kullanılan arazilerin %50’sini tarımda kullanıyor.

Ancak bu dezavantaja rağmen, yaptırımlar altında Rusya tarımda dev adımlar attı.

Tarımsal üretim hacimleri üçte bir oranında artarken, gıda işleme endüstrisinde de yaklaşık %50 büyüme kaydedildi.

Gıda Güvenliğinde Tam Egemenlik

Rusya, et üretiminde tamamen kendi kendine yeterlilik sağladı ve bu ürünleri ihraç ederek tarımsal üretimini daha da artırma fırsatına sahip hale geldi.

Tarım Bakanı Oksana Lut’a göre, Rusya şu anda sadece koyun eti üretiminde geride kalmış durumda, ancak yakın gelecekte bu konuda da ilerleme kaydedilmesi bekleniyor.

Tahıl üretiminde ise rekorlar kırılmaya devam ediyor. 2023-2024 sezonunda tahıl hasadı 142,5 milyon ton olarak gerçekleşti ve bu da ülkenin gıda güvenliğini tam anlamıyla sağladığını gösteriyor. Rusya, sadece bir yıl içinde tarım ürünleri üretiminde %2,2’lik bir artış kaydetti ve bu oran gelecek yıl %4,4’e kadar çıkması öngörülüyor.

2030 Hedefleri: Daha İddialı Bir Rusya

Rus hükümeti, tarım sektöründe uzun vadeli bir strateji izliyor. Başbakan Mişustin, Rusya’nın gıda güvenliği doktrinini uygulamaya koyarak, 2030 yılına kadar tarım üretim hacminin en az %25 oranında artırılması gerektiğini belirtti. Ayrıca tarım ihracatının da bir buçuk katına çıkarılması hedefleniyor. Bu hırslı hedefler, Rusya’nın tarım sektörünü küresel bir lider haline getirmeye yönelik stratejik adımlarından biri olarak görülüyor.

Rusya’nın “Sessiz Silahı”: Tarım İhracatı

Batı medyasında sık sık Rusya’nın tarımsal sanayi kompleksinin bir “savunma aracı” olarak kullanıldığı vurgulanıyor. Rusya, buğday, arpa, mısır ve ayçiçeği gibi temel ürünlerde dünya lideri haline geldi. Özellikle buğday üretiminde, dünyadaki her beş somun ekmekten birinin Rus buğdayından yapıldığı belirtiliyor.

Rusya, her yıl gıda ihracatında yeni ülkelere ulaşarak, tarım ürünlerini 160 ülkeye ihraç etmeye devam ediyor. Bu ihracatın büyüklüğü ve gücü, Rusya’nın küresel tarım piyasasındaki konumunu daha da güçlendiriyor.

Küresel Rekabette Rusya’nın Yükselişi

Rusya’nın tarım sektöründeki başarısı, küresel rekabeti de derinden etkiliyor. Özellikle Arjantin ve Avustralya gibi buğday üreticisi ülkelerin piyasa payında ciddi bir düşüş yaşanırken, Rusya bu ülkelerle olan rekabetinde öne geçiyor. Kuzey Afrika pazarlarında Rusya, özellikle Tunus, Cezayir ve Fas’ta Fransız buğdayını piyasadan sıkıştırarak ihracatını artırmayı başardı.

Bu gelişme, Fransa’nın buğday ihracatının yıl içinde 9 milyon tondan 5,6 milyon tona düşmesine neden oldu.

Rusya’nın tarımda başarısının arkasında esnek ve yaratıcı stratejiler de yatıyor.

Örneğin, Brezilya, Hindistan ve Avustralya gibi ülkelerde iklim kaynaklı şeker üretim sorunları yaşanırken, Rusya bu fırsatı değerlendirerek şeker ihracat yasağını kaldırdı ve 600 bin tonluk bir ihracat potansiyeli ile 18 ulusal pazara girdi.

Bu esneklik, Rusya’nın küresel tarım ticaretinde hızla uyum sağlayabilme yeteneğini de gösteriyor.

Tarım Sektörü: Rusya’nın Ekonomik Gücünün Temeli

Tarım sektörü, Rusya’da toplam çalışan nüfusun yaklaşık %6’sını istihdam ediyor ve ekonominin her geçen gün güçlenmesine katkıda bulunuyor. Başbakan Mişustin, tarımsal üreticilerin bu başarıda büyük bir paya sahip olduğunu vurgulayarak, bu alanda daha büyük hedeflere ulaşılacağının altını çizdi.

Rusya, gıda güvenliği doktrini ile tarım sektöründeki gücünü daha da pekiştirmeye ve küresel liderliğini sürdürmeye kararlı.

Tarım, Rusya için sadece ekonomik bir güç değil, aynı zamanda stratejik bir silah haline gelmiş durumda.

Bu güçlü “sessiz silah” ile Rusya, küresel tarım piyasasında giderek daha büyük bir oyuncu olmaya devam edecek.