Nâzım Hikmet Ran, vefatının 57. yılında Moskova’daki mezarı başında anıldı
HABERRUS - Türk edebiyatının önde gelen isimlerinden ve Dünyaca ünlü şair-yazar Nâzım Hikmet Ran, sürgün yıllarında yaşadığı ve hayata gözlerini kapadığı ülke olan Rusya’da vefatının 57’inci yıl dönümünde başkent Moskova’daki mezarı başında anıldı anıldı.
Moskova’da koronavirüs salgını kısıtlamalarında solayı anma töreni az sayıda kişinin katılımıyla Novodeviçi mezarlığında gerçekleştirildi.
Rusya’nın Türkiye Büyükelçiliği, Nazım Hikmet’in ölüm yıl dönümünü unutmadı.
Büyükelçiğin sosyal medya hesabından, Aziz Nesin’in 1965 yılında Nazım Hikmet’in mezarını ziyaret ettiği fotoğraf karesi ile “Bugün Sovyet halkının dostu Türk şair Nazım Hikmet’in ölümünün 57. yıl dönümü.” notu ile paylaştı.
Kuvayi Milliye, 835 Satır, Benerci Kendini Niçin Öldürdü? ve Memleketimden İnsan Manzaraları'nın da aralarında bulunduğu çok sayıda unutulmaz eseri kaleme alan, dünyaca ünlü şair Nazım Hikmet Ran, 20 Kasım 1901'de Selanik'te doğdu. Şairin asıl adı Mehmet Nazım olsa da edebiyat tarihinde Nazım Hikmet adıyla tanındı. Şair, Ran soyadını ise sonradan aldı.
Hakkında bir çok soruşturma açıldı, tutuklandı. Barışseverler Cemiyeti'nin kuruluşunda yer aldı. 1938'de "orduyu ve donanmayı isyana teşvik" suçlamasıyla tutuklandı ve yargılandığı davada 28 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırıldı. İstanbul, Ankara, Çankırı ve Bursa cezaevlerinde aralıksız 12 sene kaldıktan sonra, 14 Temmuz 1950'de çıkan Genel Af Yasası'ndan yararlanarak, 15 Temmuz 1950’de serbest bırakıldı.
Yasal olarak yükümlülüğü olmamasına karşın askere çağrılınca, öldürüleceği endişesiyle 17 Haziran 1951'de İstanbul'dan ayrılarak, Romanya üzerinden Moskova'ya gitti. 25 Temmuz 1951 tarihinde Bakanlar Kurulu kararıyla Türk vatandaşlığından çıkarılmasının ardından, büyük dedesi Mustafa Celaleddin Paşa'nın (Konstantin Borzecki) memleketi olan Polonya'nın vatandaşlığına geçerek Borzecki soyadını aldı.
Sovyetler Birliği'nde Moskova yakınlarındaki yazarlar köyünde ve daha sonra da eşi Vera Tulyakova (Hikmet) ile Moskova'da yaşadı.
3 Haziran 1963 sabahı saat 06:30'da gazetesini almak üzere ikinci kattaki dairesinden apartman kapısına yürüdüğü sırada, tam gazetesine uzanırken geçirdiği kalp krizi sonucunda hayatını kaybetti.
Ölümü üzerine Sovyet Yazarlar Birliği salonunda yapılan törene yerli ve yabancı yüzlerce sanatçı katıldı ve törenin görüntüleri siyah beyaz olarak kaydedildi. Ünlü Novodeviçi Mezarlığı'nda (Новодевичье кладбище) gömülüdür.
Meşhur şiirlerinden biri olan Rüzgâra Karşı Yürüyen Adam figürü, siyah granitten yapılan mezar taşı üzerinde, ebedileştirildi.