Nükleer santral 2019'da elektrik üretecek

Japonya'daki kaza yüzünden nükleere yönelik eleştiriler sürerken, Türkiye Mersin Akkuyu'da ilk nükleer santralin inşasında kararlı. Santrali kuracak Rus şirketin genel müdürü Alexander Superfin, Mersin'de en fazla 8 büyüklüğünde deprem olacağının öngörüldüğünü, inşa edilecek santralin ise 9 büyüklüğündeki depreme dayanıklı olacağını söyledi. Superfin, kullanacakları teknoloji sayesinde santralin tsunamiden de etkilenmeyeceğini açıkladı.

Türkiye'nin 50 yıllık nükleer hayalinde mutlu sona yaklaşılıyor. Japonya'da deprem ve tsunami sebebiyle Fukushima Nükleer Santrali'nde meydana gelen kaza konuyu tartışmaya açarken, Türkiye ilk nükleer santrali için temel atma aşamasına geldi. Yaklaşık 20 milyar dolarlık yatırımla Mersin Akkuyu'da santral kuracak olan Rus şirketi Akkuyu NGS AŞ'nin genel müdürü Alexander Superfin, ocak ayında sessiz sedasız çalışmalara başladıklarını söyledi. Japonya'daki olaydan sonra Türkiye'de 'deprem ve güvenliğin' tartışılmaya başladığına işaret eden Superfin, "Japonya'daki kaza sonrası nükleeri anlatmak daha da zorlaştı. Ancak Türk halkını projenin güvenliği konusunda ikna edeceğimize inanıyoruz. Çalışmalar Mersin'de en fazla 8 büyüklüğünde deprem olacağını öngörüyor. Ancak biz 9 büyüklüğüne dayanıklı santral inşa edeceğiz. İlave güvenlik olarak tsunamiyi de dikkate aldık." dedi. Superfin, santrali 2019'da işletmeye almayı planladıklarını ve nükleer atıkları Rusya'ya götüreceklerini açıkladı.

Akkuyu NGS AŞ Genel Müdürü Alexander Superfin, şirketin Genel Müdür Yardımcısı Rauf Kasımov ile Halk ve Devlet İlişkileri Departman Yönetmeni Tahir Agaev, Ankara'da bir grup gazeteciyle bir araya geldi. Superfin, ellerindeki sismik verilerle tüm bilim adamlarının Mersin'de en fazla 8 büyüklüğünde deprem ihtimalini öngördüğüne işaret ederek, "Bazı Türk bilim adamları büyüklüğün 8,4'e çıkabileceğini belirtiyor. Ancak biz 9 büyüklüğüne dayanıklı santral inşa edeceğiz. Şunu da belirteyim, tüm teknik hesaplara göre Akkuyu'da deprem 10 bin yılda bir oluyor." şeklinde konuştu. Superfin, Japonya'daki santrale depremin değil, tsunaminin zarar verdiğini, bu sebeple Mersin'de kurulacak santralin tsunamiye karşı da güvenli olacağını vurguladı: "Tsunami dizel motorlara zarar verdi ve santralin soğutma işlemini sağlayacak aletlerin elektriği kesildi. Bizim sistemimizde ise geleneksel soğutmaya paralel doğal soğutma sistemleri var. Hava sirkülasyon sistemi çalışıyor. Bunun için ekstra enerji temini şart değil. Elektrik kesintisi durumunda dahi hava ile soğutma sistemi çalışacak. Ayrıca özel bir koruma kapı söz konusu." Superfin, ayrıca Fukushima nükleer santralinde yaşanan kaza sonrası kendi santrallerinde norm ve standartları tekrar gözden geçireceklerini ifade etti. Alexander Superfin, Fukuşima santralinin teknolojisinin eski olduğunu belirtmesi üzerine, "Bundan 40 yıl sonra da Akkuyu eski mi olacak? Bunun garantisini nasıl vereceksiniz?" sorusuyla karşılaştı. Superfin, insanların basit bir masa alımında bile bakım yaptığını belirterek, "60 yıl, santralin çalışma süresi. 60 yıl etkili çalışması için elbette bakım yapmalısınız. Nükleer santral için kullanılacak beton ve çelik çok güçlü, 60 yıldan uzun kullanılabilir. Elbette işletmede bazı bakımlar, bazı sistem yenilenmesi öngörülecek." açıklamasında bulundu.

Akkuyu'da halkı aydınlatmak için büro açacağız

Rus şirketi, Türk kamuoyunda oluşan tereddütlere cevap vermek amacıyla hazırlıklar yapıyor. Superfin, sadece basın toplantıları ile yetinmeyeceklerini, ilk etapta Akkuyu'da nükleer santralin yapılacağı yerde büyük bir bilgilendirme salonu kuracaklarını söyledi. Tüm Türkiye'de bu bilgilendirme çalışmalarını yaygınlaştıracaklarını aktaran Superfin, "Her gelen, istediğini soracak. Tüm kamuya açık alan olacak." dedi.

Genel Müdür Alexander Superfin, nükleer projede Rusya'nın yüzde 51'e kadar hisselerini Türk şirketine devretme hakkı olduğunu ve şu anda hisse devri için geçerli bir anlaşmaya imza atmadıklarını söyledi. Superfin, "Türkiye'den belli organizasyonların teklifleri var. Bugün herhangi bir Türk organizasyonuyla anlaşma yok." açıklamasını yaptı. Superfin, inşaat maliyetlerinin düşmesi için kendilerinin de yerli malzeme ve yerli işçilikten yana olduklarını ifade ederek, "Ama, şimdi bunları konuşmak için vakit erken. Öncelikle bir yıllık bir çalışma yaparak gerekli lisansları almayı hedefliyoruz." ifadelerini kullandı. Rusların kuracağı ve işleteceği 4 ünitelik santral için gerekli izin, lisans gibi işlemlerin en geç 2013 yılına kadar bitirilmesi hedefleniyor. Superfin, ilk ünite inşaatının 6 yıl süreceğini, tahminen ilk ünitenin 2019'da devreye alınacağını kaydetti. Daha sonra ise birer yıllık aralarla diğer üniteler üretime başlayacak.

Teknoloji transferi için 100 öğrenci Rusya'da nükleer eğitimi alacak

Akkuyu'da kurulacak nükleer santral çerçevesinde Türkiye'ye teknoloji transferi de yapılacak. Akkuyu NGS Şirketi Genel Müdürü Alexander Superfin, Rusya ile Türkiye arasında imzalanan nükleer anlaşmada açıkça teknoloji transferi maddesi olduğunu vurgulayarak, şu bilgileri verdi: "Sorulduğu üzere şu an 3 ve 4'üncü reaktörü Türk tarafının yapacağını söyleyemem. Bunun için Türkiye'de materyal teknik yapı kurulmalı. Eğer sizinle bu altyapıyı kurabilirsek elbette projeyi Türkiye üstlenir. Bunun için bir yerden başlamalıyız. Biz başladık. 100 Türk nükleer mühendislik öğrencisini, Rusya'da nükleer teknoloji eğitimi veren üniversitelerde eğitim görmeleri için götürüyoruz. Rusya eğitim masrafını üstlenecek. Bu eğitim sonucu bu öğrenciler ileride teknoloji transferi için köprü kuracak. Bu eylül ayında ilk 50 öğrenci gidecek." Superfin, santralin ihtiyaç duyduğu yakıtın Rusya'dan sağlanacağını ve işleneceğini belirterek, "En çok tartışılan konulardan birisi olan atıklardır. Bunları da Rusya alacak." dedi.

İsmail Altunsoy, Ankara, Zaman