Türk derisi Rusya'da marka oldu

Türkiye Deri Konfeksiyoncuları Derneği (TDKD) Başkanı Mehmet Ali Dinç, dünyada Türk etiketinin farkının yavaş yavaş hissedilmeye başlandığını belirterek, "Rusya’da Türk derisi marka. Hatta mağazaların camlarına 'Çin malı satmıyoruz, derilerimiz Türk malıdır’ diye yazıyorlar. Biz bunu Rusya’da başardık. Aynı şekilde Avrupa’da da başarmamız gerekiyor. 2013’te ihracatımızı yüzde 20-25 civarında artırmayı hedefliyoruz. Bu en kötü beklentimiz" dedi.

Dinç, bu yılın Ocak-Ekim döneminde deri sektörünün ihracatının 1,3 milyar dolar, özel faturalarla (bavul ticareti) birlikte ise 4,5 milyar dolar olduğunu söyledi. Sektörün ihracatının geçen yıla göre yüzde 9 oranında arttığı bilgisini veren Dinç, bu artışın yeterli olmadığını, sebebinin ise maliyet artışı olduğunu söyledi.

SEKTÖRE VERİLEN EMEĞİN KARŞILIĞI ALINAMIYOR

Sektörde karlılığın düşük olduğunu aktaran Dinç, "Sektörün toplam ihracat içindeki payı yüzde 1,3. Bu, özel faturalı satışlarla yüzde 3,3’e çıkıyor. Sektör yaklaşık 250 bin kişilik bir istihdam sağlıyor. Dericilik yüzyılların birikimi ile oluşan bir zanaat dalı" diye konuştu. Deri sektöründe elemanların 4 yılda yetişebildiğine dikkati çeken Dinç, Türkiye’nin tüm dünyaya fason üretim yapabildiğini, ama markası olmadığı için bu sektörde verdikleri emeğin karşılığını alamadıklarını dile getirdi.

Dinç, 5 yıl önce toptan fiyatta 300 dolara satılabilen bir ürünün bugün 280 dolara satılabildiğini, bunun Uzak Doğu rekabetinden kaynaklandığını belirterek, "Oysa biz buna bir ülke ruhu, ülke imajı eklediğimiz takdirde, 5 yıl önce 300 dolara sattığımız bir ürünü bugün 600 dolara satmamız gerekiyor" dedi. Türkiye’nin ham deride yüzde 90 dışa bağımlı olduğunu anlatan Dinç, sözlerine şöyle devam etti: "Dünya deri sektörüne baktığımız zaman 40 milyar dolarlık bir sektörden söz ediyoruz. Türkiye’de çıkan deri çöpüne kadar değerlendiriliyor. Yetmediği için ham deriyi dışarıdan almak durumundayız"

YAĞDAKİ ÖTV ARTIŞI MALİYETİMİZİ ARTIRDI

Dinç, yurt dışından aldıkları malı vadeli getirmeleri halinde devletin yüzde 3 komisyon aldığını ve bunun kaldırılmasını talep ettiklerini belirterek, "Bunun tam tersi yüzde 3’ten yüzde 6’ya çıkardılar" dedi. Toptan ürünlerde kar marjlarının yüzde 7 ile yüzde 10 arasında değiştiğini aktaran Dinç, vadeli alımlarda devlete yüzde 6’lık komisyon ödediklerinde kar marjlarının ciddi oranda düştüğünü ifade etti. Derinin yumuşatılmasında kullanılan su bazlı yağların 10 numara yağlarla aynı Gümrük Tarife İstatistik Pozisyon’da (GTİP) olması dolayısıyla, 10 numara yağa uygulanan ÖTV’nin artırılmasının kendi sektörlerini de olumsuz etkilediğini vurgulayan Dinç, "Derileri bazı enzimlerle yumuşatıyoruz. 10 numara yağ ile aynı kodda olduğu için bu enzimlere getirilen ÖTV artışı, maliyetlerimizi yüzde 3 artırdı" dedi.