Rusya, Akkuyu'ya 6 milyar dolarlık yerli katkı bekliyor

Akkuyu NGS AŞ Genel Müdürü Aleksander Superfin, Akkuyu’da kurulacak nükleer santralin inşaat sürecinde yerli sanayiden istifade edilmesine çok önem verdiklerini söyledi.

“Hem inşaat hem de ekipman üreticileri olarak, bu anlamda nükleer santrale yerli üretim katkısı 6 milyar dolar olabilir.” diyen Superfin bu oranın, hem yerli sanayiciler için hem de Rusya’daki yatırımcılar için önemli bir unsur olduğunun altını çizdiğini söyledi. Mimar ve Mühendisler Grubu ile Enerji Uzmanları Derneği tarafından ortaklaşa düzenlenen, “Nükleer Enerji ve Türkiye Süreci” konulu panelde konuşan Superfin, Akkuyu nükleer güç santrali projesi, inşası ve son bir yılda yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi.

JSC Atomstroyeksport şirketi tarafından Akkuyu sahasında hazırlık döneminin etüt çalışmalarının tamamlandığını söyleyen Superfin, Akkuyu NGS sahasının sismik özelliğinin değerlendirilmesi hakkındaki birleştirilmiş raporun Ocak 2013 sonuna kadar tamamlanmasının planlandığını kaydetti. Akkuyu NGS Projesi’nin lisanslama esaslarının hazırlanarak Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) tarafından onaylandığını belirten Superfin, elektrik üretim lisansının da 2013 Eylül ayında alınmasının beklendiğini bildirdi. EÜAŞ ve Maliye Bakanlığı ile imzalanacak İrtifak Hakkı Sözleşmesi hususunda müzakerelerin devam ettiğini anlatan Superfin, hazırlık çalışmalarına yönelik inşaat ve montaj işlerinin yapılabilmesi için Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı’na ait arazilerin kullanım şartlarına ilişkin hususların çözülmesiyle ilgili çalışmaların sürdüğünü ifade etti.

Panelde konuşan Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanı Hasan Köktaş da nükleer enerjinin çok tartışıldığını, ama son 30 yılda dünya çapında çok önemli bir kaynak konumunu da kazandığını söyledi. Bazı ülkelerin nükleer kaynağını elektrik üretiminde yüzde 50-70 mertebelerine kadar çıkardığını anlatan Köktaş, nükleer enerjinin doğası gereği tartışmaların da bitmeyeceğine dikkati çekti. Türkiye’nin enerji kaynaklarının kısıtlılığı dikkate alındığında Türkiye için nükleer santralin bir seçenek değil bir zorunluluk olduğunu ifade eden Köktaş, bu amaçla nükleer santralle ilgili adımların atıldığını söyledi.