Türkiye, Rusya'ya demiryolu ile bağlanıyor
Rusya Ulaştırma Bakanı Maksim Sokolov ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'ın katılımları ile Samsun-Kavkaz Demiryolu Feribot hattının açılışı 19 Şubat'ta Samsun'da yapılacak. Bakan Yıldırım proje ile ilgili Rusya'nın Sesi Radyosu'na açıklamalarda bulundu:
Bu seferler ve hattın açılması ile ilgili Rusya ile Türkiye arasındaki ilişkilerin ne yönde gelişeceği ve bunun doğuracağı, ekonomik, siyasi ve sosyal faydalara girmeden önce kısaca Türkiye-Rusya arasındaki ilişkilerin bugünkü durumu ve geçmişi hakkında bir değerlendirme yapmak istiyorum.
Rusya ve Türkiye, tarihi ve geleneksel olarak komşu. Karadeniz’in kuzeyi ve güneyini paylaşan, adeta ortak sınırları olan iki büyük medeniyet. Tarihte Rusya-Türkiye ilişkileri zaman zaman inişli çıkışlı dönemler yaşamış ve her seferinde de ilişkiler, karşılıklı bağımsızlık ve içişleri karşılıklı saygı çerçevesinde dostane bir şekilde devam etmiştir.
Son 10 yıl içerisinde özellikle AK Parti hükümeti, komşuları ile ilişkileri geliştirmeye çok önem vermiş ve bu bağlamda da en fazla Rusya ile ilişkilerin gelişmesi için çaba sarf etmiştir. Bugün bunun neticileri alınmış gibi görünüyor. Özellikle üst düzey ziyaretler, başkan, cumhurbaşkanı, başbakan düzeyinde yapılan ziyaretler ilişkilerin hızla gelişmesine çok ciddi katkı sağlamış ve bütün bunların sonucu olarak; turizmde ikinci büyük partner Rusya olmuştur. Rusya ve Türkiye arasında geçtiğimiz yıllarda yapılan görüşmelerde ve devlet başkanları düzeyindeki ziyaretlerde vize de kaldırılmış. Vizelerin kaldırılmasının ardından da gidiş-gelişler artmıştır. Gerek kara, gerek hava, gerekse deniz yolu ile taşımaların gözle görülür bir şekilde arttığına şahit oluyoruz.
Karadeniz, çevreleyen ülkelerin ortak mirasıdır. Rusya ile Karadeniz üzerinde gerçekleştireceğimiz Samsun-Kavkaz Feri Projesi, ilişkilerimize yeni bir boyut kazandıracak. En kısa mesafe ve en kısa sürede, Rusya’nın güneyi ile Türkiye’nin kuzeyi arasında yeni bir koridor oluşturulacak ve bu koridorun Rusya tarafında iç bölgelere, doğuya, kuzeye, batıya bağlantıları olacak. Türkiye tarafında da geliştirmekte olduğumuz kuzey, güney koridorları ile aynı şekilde bütünleştirmek suretiyle tam bir kombine, entegre taşımacılık faaliyeti sağlanmış olacaktır.
Denilebilir ki; Rusya bu proje ile hem Akdeniz'e hem de Ortadoğu'ya ulaşma imkanı bulacak…
Evet. Rusya’nın Akdeniz’e Ortadoğu’ya, Kafkas bölgelerine, eski Sovyetler Birliği içerisinde yer alan ülkelere de ulaşma imkanı doğacak. Aynı şekilde Türkiye'nin de Rusya üzerinden eski Sovyet cumhuriyetlerine, Türki cumhuriyetleri ve de Sibirya'ya kadar ulaşma imkanı olacaktır. Ülkelerimiz arasındaki ticari gelişmelere baktığımız zaman, son 10 yıl en parlak döneminin yaşandığını görüyoruz. Karşılıklı yatırımların artışı ve bu arada Rusya’da Türk yatırımcıların 5 milyar doları bulan yatırım yapması, Rus yatırımcıların Türkiye'de 3 milyar civarında yatırım yapması, ilişkilerimizin çok hızlı geliştiğinin önemli göstergesi. Bunun yanında ticaretimiz de karşılıklı gelişiyor. Rusya ile enerji dahil ticaretimiz, 2012 yılı sonu itibariyle 33 milyar doları aşmış görünüyor. Yine geçen yıl Devlet Başkanı Putin ile Sayın Başbakanımız, yüksek düzeyli stratejik iş birliği toplantısında orta ve uzun vade için yeni bir hedef belirlediler: 100 milyar dolarlık ticaret hacmi. Bu hayal değildir. Bugün bunun üçte biri seviyesindeyiz. Ama ilişkiler bu hızla devam ederse, sanıyorum ki 5 ila 10 yıl arasında 100 milyar dolarlık ticaret hacmini gerçekleştirebiliriz.
Bu ticaretin içerisinde doğalgaz var. 12 milyar metreküp doğalgaz, boru hattı ile geliyor. Mavi akımın da buna dahil edilmesi ile önümüzdeki yıllarda bu miktar 30 milyar metreküpe çıkacaktır. Tabii ilişkilerin gelişmesinde bu bahsettiğim faktörlerin yanı sıra Türkiye-Rusya arasındaki coğrafi yakınlığı da göz ardı etmemek lazım. Rusya-Türkiye ikili ilişkileri bir yandan gelişirken diğer yandan da uluslar arası organizasyonlarda, bölge ile ilgili bir çok konuda iki ülke paralel hareket ediyor. Mesela, uluslar arası ulaştırma fonu, uluslar arası denizcilik örgütü, Karadeniz Ekonomik İşbirliği Teşkilatı gibi organizasyonlarda Türkiye ile Rusya paralel görüşlere sahip. Bu organizasyonlardaki çalışmalarda, bölgelerin gelişmesine, Karadeniz'in temiz tutulmasına ve daha etkin kullanılmasına yönelik bir çok tedbirin alınmasında ortak görüşlerimiz var.
Yine Karayolu taşımacılığının geliştirilmesinde müşterek çalışmalarımız var. Uzun süreden beri gündemde olan Karadeniz Çevre Yolu Projesi var. Bilindiği gibi Türkiye, bu alanda bu güne kadar Sarp Sınır Kapısı'ndan Sinop'a kadar aşağı yukarı 700 km. yolu tamamlamış durumda. Aynı zamanda batıdan başlayıp Sinop’a kadar devam eden önemli bir bölümü de bitirmiş durumdayız. Buna paralel olarak, Karadeniz’in kuzeyinde Rusya, Ukrayna, Moldava, Romanya, Bulgaristan ve Gürcistan'da aynı şekilde bu çevre yolunun tamamlanması da, bölge ülkeleri arasındaki ilişkilerin çok daha ileriye gitmesini sağlayacak. Bu projeler, dostlukların, iyi komşuluk ilişkilerinin de gelişmesine ciddi katkı sağlayacaktır.
Tekrar projeye dönersek,Bu süreç 2005 yılında başladı. O dönemki mevkidaşım Sayın İgor Levitin ile beraber, bu projeyi hayata geçirmek için çok önemli çalışmalar yaptık. Çok büyük gayretler gösterdik. Rusya demiryolu şirketi ve TCDD de bu çalışmada fevkalade büyük efor sarfettiler. Sayın İgor Levitin ile hayalimizin, gerçeğe dönüşmüş olmasını görmekten büyük memnuniyet duyuyorum. Son seçimlerden sonra oluşan Sayın Putin başkanlığındaki hükümetin, geçtiğimiz yıl sonunda Türkiye'ye yaptıkları ziyarette mevkidaşım Maksim Sokolov'la da tanışma fırsatı bulduk. İstanbul’daki toplantıda da Türkiye-Rusya ilişkilerinin ulaştırma, denizcilik tarafını kapsamlı değerlendirdik. İkili sorunlarımızı, gündemdeki konuları aldığımız kararlarla kısa sürede hallettik. Önümüzdeki Mart ayı içerisinde de burada havacılıkla ilgili ikili görüşmeler gerçekleştirilecek. Ulaştırma alanında kayda değer bir sorunumuz yok. Olduğu zaman da çok hızlı şekilde, iki ülkenin bakanları olarak gereğini yapıyoruz.
19 Şubat günü Samsun’da bir tören düzenleyeceğiz. Bu törenle bir süredir deneme çalışmaları devam eden Samsun-Kavkaz Feri Projesi seferini resmen başlatmış olacağız.
Samsun-Kavkaz Tren Ferisi deneme seferlerine 22 Aralık 2010 tarihinde başladı. Bu deneme seferlerinin, hattın durumunu anlamak, sorunları görmek bakımından çok faydalı olduğunu söyleyebilirim. Yapılan 62 seferde yaklaşık 2300 vagonla 63 bin ton yük taşınmıştır. Bu tabii küçük bir rakam. Tam kapasite çalışmalar başladığında çok daha fazla taşıma gerçekleştirecektir. Rusya ile kara, hava, demiryolu ve deniz yolu ile taşımacılık var. Taşımacığılın çeşitlendirilmesi her iki ülkenin menfaatinedir. Mesela karayolu taşımacılığı airportlarla yapılıyor. Karadeniz geçiliyor, Rusya ve Türkiye tarafında da karayolu ile kombine şekilde devam ediyor. Geçen yıl, yaklaşık olarak 15 bin taşıma yapılmış tırlarla. Bu aslında büyük bir rakam değil. Bu nedenle tren ferisi, bu anlamda ciddi katkı sağlayacak. Önceki Bakan Sayın İgor Levitin ve şu anki değerli mevkidaşım Sayın Maksim Sokolov’a teşekkür ediyorum. Sanırım İgor Levitin, Başkan'ın baş danışmanı oldu. O da 19 Şubat'taki açılışa katılacak. Bunu öğrenmekden büyük memnuniyet duydum. Çünkü kendisinin bu hattın açılmasında büyük emeği var. Onunla da Samsun'daki açılışta tekrar görüşme fırsatı bulmuş olacağız.
Samsun, Türkiye’nin Karadeniz'e açılan en büyük kapılarından biri. Oradan tren ferisiyle gelen vagonlar için Samsun'da bir buji değiştirme merkezi var. Rusya'da demiryolları standartları farklı. Bunu değiştirmek üzere "buji değiştirme sistemi" kuruldu. O sistem üzerinden Türkiye’ye devam edecekler... Türkiye'den gidenler de aynı işleme tabii olup çalışmalarını karşılıklı devam ettirecek.
Hattın ülkelerimize hayırlı, uğurlu olmasını diliyorum. İnşallah başarılı sonuçları, en güzel şekilde göreceğiz.