Türkiye'den Rusya'ya bavul ticareti yüzde 50 azaldı
İstanbul’un en eski ticaret merkezlerinde iş hacminde ciddi gerileme var. Laleli’de kepenk indirenler dikkat çekiyor. Bölgede ticaret yapanlar, “Bir sokakta 8 - 10 dükkanı kapalı görmek mümkün. Bu hiçbir zaman görülmüş şey değildi” diyor. İMÇ’de dükkanları Suriyeliler alıyor. Arap müşteri dil ve kültür yakınlığı nedeniyle Suriyeli dükkanlara gidiyor. Zeytinburnu’nda kasımdan bu yana üretimin durma noktasına geldiği, 150 bin kişinin işsiz kaldığı, borç batakları oluştuğu belirtiliyor. Ödemeler dengesi rakamlarına göre bavul ticareti Ağustos 2014’te aylık 997 milyon doları yakaladıktan sonra, tempolu şekilde ay ay düşüyor. Eylülde 881 milyon dolara, ekimde 699 milyon dolara, nihayet aralıkta 505 milyon dolara geriledi. Başka bir ifade ile aralıkta ağustosun yarısı düzeyinde ticaret oldu. Tablo, özellikle Rusya krizinin derinleşmesine paralel bir gelişme olduğunu gösteriyor.
Laleli, Zeytinburnu ve İMÇ gibi; İstanbul'un tekstil ve deride en eski ticaret bölgelerinde alarm zilleri çalıyor. Dükkanlar Suriyeliler'e geçiyor. İMÇ'de birçok dükkan artık Suriyeli'lerde. Rus müşteri sayısı hızla azalırken Araplar da dil ve anlaşma kolaylığı nedeniyle Suriyeli dükkanları tercih ediyor. Laleli'de, Zeytinburnu'nda sokaklarda yanyana kapalı kepenkler dikkat çekiyor. Bölgede ticaret yapanlar, "Bir sokakta 8 dükkan kapalı. Bu hiç bir zaman görülmüş şey değildi" diyor.
Bölge esnafından alınan bilgilere göre Ukrayna krizi sonrası başlayan yaptırımlar ve petrol fiyatlarındaki büyük düşüşün etkisiyle ekonomisi kriz yaşayan Rusya'dan müşteri gelişinde büyük düşüş var. Afrikalı ve Arap müşteri devam ediyor ancak, bu iki kesimden alıcıların talepleri piyasanın eski günleri için yeterli olmaktan çok uzak.
Özellikle tesettür giyimin merkezi olan İMÇ'de Suriyelilerin varlığı artmaya başladı. Unkapanı'ndaki iş merkezinde kapanan dükkanları satın alan Suriyeliler, Fatih'teki atölyelerde ürettiklerini, İMÇ'deki mağazalarda hem iç piyasaya hem de Libya ve İran gibi pazarlara satıyor.
İstanbul'da ağırlıkla bavul ticareti şeklinde gerçekleşen tekstil ticaretinin en hareketli merkezlerinden Laleli'de Rus alıcılar oldukça azalmış durumda. İyi günlerinde yürümekte zorlanılan Laleli sokakları şimdilerde sessizliği, müşterisiz mağazaları, kepenk indirmiş dükkanlarıyla dikkat çekiyor. Libya'daki savaş, İran'nın dolaz kullanımı ile ilgili önlemleri ile Rusya'da, Ukrayna krizinin ardından başlayan ekonomik krizin, piyasalara son darbeyi vurduğu belirtiliyor.
İran doları yasaklayınca...
Laleli piyasasında 10 yıldır kumaş ithalatçısı olarak çalışan Abdullah Delibalta, durumun daha da kötüye gideceğini öne sürüyor. "Daha önce bir pazarda olumsuzluk yaşanırsa, başka ülkeye ağırlık verilir, iş daralması kapatılabilirdi. Artık durum böyle değil. Suriye olayından sonra Ruslar pek gelmemeye başladı. Laleli'nin olmazsa olmazıdır Ruslar. Daha önceleri İran bu açığı kapatıyordu. Ancak ambargolar, doların yasaklanması İran pazarını da kapattı. Libya'da milyon dolara varan açık hesaplar kaldı, parasını alamayanlar oldu. İran'da, Libya'da çok kişinin paraları gitti. Libya'da alacakları olan arkadaşlar sabah gidip, akşam geliyorlar ancak sıfır parayla geri dönüyorlar" dedi.
LASİAD Başkanı Gıyasettin Eyüpkoca: 2015 sonunda toparlanma bekliyoruz
"Ana pazarlarımızdan birinin Rusya olması bizi daha çok etkiledi. Son haftalarda biraz daha iyileşme gözlemliyoruz. Ruble biraz daha iyileşirse çok sıkıntı olmadan atlatırız. Kapanan firmalar elbette var. Böyle zamanlarda bu gelişmeler normaldir. 2015'in ilk yarısında beklentilerimiz zaten çok yüksek değildi. Yıl sonuna doğru bir toparlanma bekliyoruz."
OTİAD Genel Sekreteri Sami Kurt: "Bölgeyi İran ayakta tutuyor"
"Piyasalar Rusya kriziden etkilendi. Genellikle Ortadoğu'daki gelişmeler Osmanbey'i daha çok etkiledi. Kasım ayında yaptığımız abiye fuarı çok verimli geçmedi. Bizi İranlılar ayakta tutuyor. Azerbaycan'da geçtiğimiz gün devalüasyon gerçekleşti. Bu gelişme nedeni ile Azerbaycan pazarı da 'sıkıntıya düşecek gibi duruyor. Osmanbey'de 3 bine yakın mağaza var. Kapanan mağazalar Osmanbey'de de var. Ancak önceden bir mağaza kapanmadan el altından devredilirdi. Artık devredilecek biri bulmak da zorlaştı."
"Alacak verecek kavgaları başladı"
Laleli'de birçok esnafın kira ödeyemediği için mağaza kapatma yoluna gittiği belirtiliyor. İsmini vermek istemeyen bir üretici, "Ayakta kalabilenler büyük sermayeli mağazalar. Sermayesi olanlar bir şekilde devam ediyor. 30 dolarlık malı, atölyelerden alıp, '10 dolara bırak, git' diyorlar. Atölyeci bırakmak zorunda. Yoksa malı elinde kalacak. O da 13 dolara satarak bir şekilde idare ediyor. Orta ölçekli esnafl ar ise bu şekilde devam ederse hiçbiri kalmaz. Birinci elden ithalat yapanlara gidin, 10 milyon dolara kadar açık hesapları var, alınamıyor. Nereye kadar devam edecek bilmiyorum, burada her hafta alacak kavgası oluyor" diye konuştu.
Eyüpkoca: Tadilat var
Laleli'de aynı zamanda hızlı bir devir sirkülasyonu da var. 2008 krizinde olduğu gibi kapatılan bazı dükkanlar devrediliyor. Mağazasını devretmeden bırakıp kaçan ya da resmi ifl asını isteyenler de var. LASİAD Başkanı Gıyasettin Eyüpkoca, "Laleli 7 bin mağaza var. Kapananlar azdır. Çoğu tadilat için kapanıyor. Kış dönemi esnaf için tadilat dönemidir" diyor. Ancak bölge esnafı ve üreticiler aynı görüşte değil. Kapanan mağazaların gözle görünür oranda arttığını ve bunların tadilat için olmadığını söyleyen Laleli esnafı, el değiştiren dükkanların bazılarının da gayriresmi iş yaptığını söylüyor.
Esnaf çantaları bıraktı
Laleli'de cuma ödeme günü. Ancak son dönemde kimse çantayla dolaşmıyor. Normalde ödeme günlerinde asgari 10 bin dolar toplayan esnaf artık 100 dolar alabildiğinde seviniyor. Herkes, Laleli tarihinde bir ilk yaşandığını söylüyor. Laleli'de ithalatçılık yapan Abdullah Delibalta, "Artık ürün örnekleri taşıdığım çantamı bırakıyorum, çantasız çıkıyorum çünkü mal satamıyorum. Mal isteyen çok ama geri dönüşü yok. Laleli'de normal zamanda yabancılardan yürüyemezdin ama şimdi insan yok" diyor.
"Üretim durdu, 150 bin kişi işsiz"
Deri sektörünün kalbi Zeytinburnu, Rusya krizinin en çok etkilediği bölgelerden biri. Dericiler, kasım ayından bu yana üretim yapmıyor. Alacakların milyon dolarları bulduğu konuşuluyor. Piyasadaki hareketsizlikle birlikte tahmini 150 bin kişinin işsiz kaldığını söyleyen Türk Deri Konfeksiyoncuları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve Zeytinburnu'da 25 yıldır dericilik yapan Zeynel Bayrak, "Kriz aslında Ukrayna'yla başladı. Nisan ayından emareleri vardı. Ekim ayına geldiğinde kriz her yönüyle ortaya çıktı. Burberry gibi markalarla çalışan firmalar bile kasım ayından bu yana üretimi durdurdu. Son aylarda dükkan açmıyoruz. Burada da mağazalar kapanmaya başladı. Orta sınıfın giyeceği ürün kalitesi, Türkiye'den Pakistan'a ve Hindistan'a kaydı" diyor. Bölge esnafı son 6 ayda uğradıkları ticari kaybın 4 milyar dolara kadar çıktığını belirtiyor. Söz konusu kayıplara ek olarak, açık hesap nedeniyle alınamayan paralar da var.
ürk Deri Konfeksiyoncuları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Zeynel Bayrak, durumu şöyle anlatıyor:"25 yıldır bu işi yapıyorum. 98 krizi bile kendini çabuk toparladı. Hiç şimdiye kadar böyle bir krizle karşılaşmadık. Bundan kötüsü olamaz. Şu an beklemekten başka bir çaremiz yok. Hiçbir şekilde para gelmiyor. Rusya ile açık hesap çalışmasaydık iş yapamazdık. Rusya'da Türk mağaza zincirlerinin de sıkıntısı büyük. Onların da piyasaya borçları var. Oraya giden ürünlerin çoğu da buradan gidiyor. Ukrayna'da düğüm çözülmezse Rusya'da da kolay kolay çözülmez. Dericilerin bankaların kara listesine alınıyor, kolay kolay kredi alamıyorlar. Ödediği krediyi de yenilemiyor. Sıcak para girişi olsa, sistemi bir şekilde döndürmeye çalışırız. Piyasada para akışını sağlamak için kredilerin devam etmesi gerekiyor. Elimizin rahatlaması için SSK borçları bir yıl ertelenebilir, kamu bankaları firmalara destek sağlayabilir. Yoksa böyle giderse daha çok firma kapanır."
İMÇ'de dükkanları Suriyeli alıyor
Rusya krizinin direkt etkilemediği ancak zincirleme etkisinin en çok hissedildiği yerlerden biri Unkapanı. Bölge tesettür giyimin merkezi durumunda. İMÇ'de en dikkat çekici gelişme Suriyeli dükkanların çoğalması.Suriyelilerin uzun süredir Fatih'teki atölyelerde üretim yaptıkları biliniyordu. Ancak şimdilerde İMÇ'de boşalan dükkanların da ilk sıradaki alıcıları olmuşlar. İMÇ'de uzun yıllar mağazası olan bir üretici, "İMÇ'de 150 tane mağaza varsa 15'i son zamanlarda Suriyelilerin devralıp sürdürdükleri mağazalar. Bizim için bunun en olumsuz tarafı, zaten bir avuç kalan Arap müşterimizi elimizden almaları. Kriz teğet geçecek denilen zamanlarda Libya'dan, Suriye'den, Irak'tan müşteriler geliyordu. Artık onlar da gelmiyor. Gelenler de Suriyelilerin açtığı mağazaları tercih ediyor artık" dedi. İMÇ, son dönemde Laleli piyasasında da 'kurtarıcı' olarak görülüyordu. Bu yüzden Laleli'den ayrılan pek çok üretici, soluğu İMÇ'de almıştı. Ancak İMÇ'de de işlerin umduğu gibi gitmediğini gören üreticiler, buradaki mağazalarını kapatıyor. İMÇ'de konuştuğumuz üreticiler şunları söylüyor: "Piyasada krizin olacağı beş yıl öncesinden belliydi. Çek alabilmek mümkün değil. Verilen çeklerin de vadesi en az 12 ay. Piyasada iş yapabiliyorum diyen bulmak imkansız. İnsanlar belki kiramı öderim, borcumu öderim ümidiyle elindeki malı sırf iş yapmış olmak için satıyor, yoksa zararı büyük. Laleli'den, Osmanbey'den İMÇ çok karlı diyerek gelen ve 3-4 ay içinde dükkan kapatanlar var. Çünkü burada da iş yapılmıyor artık. Son iki üç yıldır böyle."
Ağustos 2014'ten sonra ay ay düşüş yaşanıyor
Merkez Bankası Ödemeler Dengesi rakamlarına göre 2013'te 7 milyar 440 milyon dolarlık bavul ticareti oldu. 2014'te, yıl genelinde bu rakam aşıldı ve 8 milyar 618 milyon dolarlık bavul ticareti oldu. Ancak 2014 rakamı, 2013'ün üzerine taşıyan ticaret hacmi 2014'ün ilk yarısında gerçekleşti. Ağustos 2014'ten sonra başka bir tablo ortaya çıkmaya başladı; bavul ticareti Ağustos 2014'te aylık 997 milyon doları yakaladıktan sonra, tempolu şekilde ay ay düşmeye başladı. Eylülde 881 milyon dolara, ekimde 699 milyon dolara, nihayet aralıkta 505 milyon dolara geriledi. Başka bir ifade ile aralık ayında ticaret hacmi ağustosun yarısı düzeyine geriledi. Bu tablo, özellikle Rusya krizinin derinleşmesine paralel bir gelişme olduğunu gösteriyor.