Rusya’da ithalatta yaşanan sorunlar sanayiciyi nasıl etkiliyor?

HABERRUS - Rus ekonomisinin yapısal dönüşümünde dikkate değer bir değişim yaşanıyor.

2023’ün sonunda ihracatın GSYH içindeki payı rekor düşük seviyeye inerken mal ve hizmet ihracatının, Rus ekonomisinin toplam üretimindeki payı son 30 yılın en düşük seviyesine geriledi.

Sanayicilerin moralini bozan ithalat sorunlarına rağmen, pazar araştırmaları şirketlerin iyimserliği yeniden yakaladığını gösteriyor.

Bağımsız ekonomist Sergey Tsukhlo'nun (eski adıyla Gaidar Enstitüsü) yaptığı ankete göre, Mart ayındaki gerçek talep seviyeleri savaş öncesi dönemlere yakın seviyelere ulaştı ve gelecekteki talep tahminlerinde de iyimserlik artıyor gibi görünüyor.

Üretimdeki artış ve artırma planları, küçük ancak sürekli bir olumlu stok fazlasının varlığını sürdürdüğünü gösteriyor.

Ayrıca, personel sıkıntısı sorununun hafiflediği ve işverenlerin maaşlarda yaşanan artış konusunda da belirli bir yavaşlama beklediği belirtiliyor.

İthalattaki azalma ve Batılı üreticilerin ülkeden ayrılmasının sonuçlarına ilişkin iki anketin sonuçlarına bakıldığında, en yaygın etkinin artan maliyetler olduğu görülüyor.

Bunun yanı sıra, alternatif tedarikçilerin eksikliği de önemli bir faktör olarak öne çıkıyor.

Ancak, olumsuz etkilerin beklenenden daha az olduğu ortaya çıktı.

resim tanımı girin

İthal ikameci talebin büyümesi, beklenenden biraz daha yüksek bir ölçekte gerçekleşmiş gibi görünüyor.

Sanayiciler, ithal ekipmanların kapatılmasını önlemeyi başardılar ve bunun nedenlerinden biri, yerli yatırımların planlanandan daha büyük olması ve üreticilerin Rusya'dan daha az ayrılmasıydı.

İki anket arasındaki en büyük olumlu farklılıklar, bileşenlerin değiştirilmesinin imkansızlığı ve "dost" ülkelerdeki tedarikçi eksikliğinin etkisinin değerlendirilmesinde görüldü.

Rusya'nın imalat sektörü yeni iş sayısını Kasım 2000'den bu yana rekor bir hızla artırdı. Ayrıca S&P Global, hammadde alımlarında da artış kaydetti. Güçlü talebin yol açtığı büyüme hızı, Ocak 2017'den bu yana en hızlısıydı.

Bazı ekonomistler, iç talebin artışıyla birlikte ihracata olan bağımlılığın azalmasının olumlu bir gelişme olduğunu savunurken, diğerleri bunun ekonomik büyümeyi sınırlayabileceğini düşünüyor. Geleceğe yönelik İyimserlik artarken belirsizlikler henüz tamamen ortadan kalkmış değil.