Trump Rusya'ya Yeni Yaptırımları Değerlendirmeye Adı

HASBRRUS - Trump Yönetiminin Rusya'ya Karşı Sert Seçenekleri Masaya Yatırdığı İddia Edildi.

ABD Başkanı Donald Trump'a sunulan raporlarda, Rusya'ya yönelik ekonomik baskının artırılmasına dair çeşitli seçeneklerin değerlendirildiği öğrenildi.

Bloomberg ve Politico'nun kaynaklarına göre, yeni yaptırımlar gündemde olmasına rağmen henüz kesin bir karar alınmadı.

Yeni yaptırım paketleri hazır, ancak Trump diplomasiye şans tanımak istiyor.

Ukrayna savaşının sona erdirilmesi için devam eden görüşmeler, kararı etkileyebilir.

ABD Hazine Bakanlığı'ndan bir kaynak, "Ukrayna'nın uzun vadeli başarısına odaklandıklarını" vurguladı.

Fransa ile Koordineli Yaptırım Planları

1 Mayıs'ta ABD Dışişleri Sözcüsü Tammy Bruce, mevcut yaptırımların kaldırılmayacağını ve "yeni tedbirlerin mümkün olduğunu" açıkladı. Aynı günlerde:

Fransa Dışişleri Bakanlığı, ABD ile "Rusya'ya karşı ortak yaptırım stratejisi" üzerinde çalıştıklarını duyurdu.

Senatör Lindsey Graham öncülüğünde, 72 senatörün destek verdiği yeni bir yaptırım tasarısı gündemde.

Graham'ın Önerisi: Rus Enerjisine %500 Ek Vergi

Tasarıya göre:

Rus petrolü, doğalgazı ve uranyumu satın alan ülkelere %500 ek gümrük vergisi getirilecek.

Graham, bu adımın "Rusya ekonomisi için yıkıcı olacağını" iddia etti.

Moskova Tepkili: "Yaptırımlar Hukuka Aykırı"

Rusya Dışişleri Bakanlığı, ABD ve AB'nin yaptırımlarını "uluslararası hukuku ihlal eden tek taraflı önlemler" olarak nitelendirerek kaldırılmasını talep ediyor.

Doğrudan Görüşmeler Çağrısı

ABD, "artık arabuluculuk yapmayacağını", Rusya ve Ukrayna'nın doğrudan müzakerelere başlaması gerektiğini açıkladı. Bu kapsamda:

Trump'ın özel temsilcisi Steve Witkoff, 25 Nisan'da dördüncü kez Moskova'ya giderek Putin ile görüştü.

Kremlin, "Ukrayna'nın işgal ettiği bölgelerden çekilmesini" barışın ön şartı olarak sunuyor.

Trump yönetimi, Rusya'ya karşı ya yeni yaptırımlarla sertleşecek ya da diplomasiye ağırlık verecek. Ukrayna ile imzalanan "stratejik mineraller anlaşması", ABD'nin bölgedeki uzun vadeli çıkarlarını gösteriyor.

Krizi çözme sürecinde Çin ve Avrupa'nın tutumu da belirleyici olacak.